Mesut Parlak: 'Veli Ağbaba ne yapmış Malatya'ya?'

Prof. Mesut Parlak ile klasik hale gelmiş röportaj serimize bir yenisini daha ekledik. Lafı hiç uzatmadan söyleşimize geçmek istiyorum.

Prof. Mesut Parlak ile klasik hale gelmiş röportaj serimize bir yenisini daha ekledik. Lafı hiç uzatmadan söyleşimize geçmek istiyorum.

Hadi başlayalım…

MAHİR TEMUR: Mesut Hocam Malatya’ya hoş geldiniz. 

MESUT PARLAK: Hoş bulduk ama pek de hoş bulmadık. Ufak bir rahatsızlık geçirdim. 2-3 gün dışarı çıkamadım. Halen de pek tadım yok, hem grip hem sinüzit. Hava değişimi beni çarptı. Malatya’ya ilk ve sonbaharda geleceksin.

MAHİR TEMUR: Hocam çok geçmiş olsun. Kayısı Haber’de klasik hale gelmiş Mesut Parlak ile söyleşimize bir yenisini daha ekliyoruz. Malatya’ya her geldiğinizde söyleşi yapıyoruz. Buradan öncelikle tekrar teşekkür ediyorum bizi kırmayıp her seferinde röportajımızı kabul ettiğiniz için. Şu soruyla başlamak istiyorum. Yılda 5-6 kez Malatya’ya geliyorsunuz. Her geldiğinizde Malatya’yı farklı buluyor musunuz?

MESUT PARLAK: Mahir kardeşim; Bu ülkede gerçekleri konuşmak lazım. Yani bu ülkenin en büyük yanlışı maalesef hiç kimse gerçekleri konuşmuyor. Örneğin Türkiye’nin yaşadığı bu tablo… Suriye meselesi, Libya meselesi, bebek katilleri ile olan mücadeleyi hepimiz biliyoruz. Bu mücadeleleri yaşarken zaten psikolojik olarak hepimizin morali çok bozuk. Ama içtenlikle söyleyeyim; Malatya’ya her geldiğimde biraz daha kasabalaştığını görüyorum. Geriye gidiyor. Neden geriye gidiyor? Herkes maalesef oynuyor. Yerel medyaya bakıyorsun, hiçbir şey yok. STK’lara bakıyorsun, hiçbir şey yok. CHP’ye bakıyorsun, hiçbir şey yok. Diğer partilere bakıyorsun, hiçbir şey yok. Ülkede sanki müsamere oynanıyor. Nasıl bir ülke haline geldik. Nasıl bir kent haline geldik. Malatya’nın STK’ları nerede, neden hiç kimseden ses yok. Demek ki herkes memnun. Kentin trafiğine bakarmısın. Sanki trafik yürüyor.

MAHİR TEMUR: Çok kötü durumdayız galiba…

MESUT PARLAK: Senin yazılarını da devamlı okuyan birisi olarak şu atamalar gerçekten çok ayıp. Bu nasıl bir yönetim anlayışı. Bu kentte yüzlerce genç işsizken, siyasi yakınlıklarla atamalar yapılıyor. Söyleyecek söz bulamıyorum, sadece çok ayıp ve günah…

MAHİR TEMUR: Bu konuya gelmişken sorayım Hocam. Büyükşehir Belediyesi ile ilgili Kayısı Haber olarak bazı haberler yaptık. Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan’ın atamaları ile ilgili ne düşünüyorsunuz? 

MESUT PARLAK: Gerçekten Başkan Gürkan’ı eski tanıyan bir insan olarak üzüldüm. Canı gönülden bu kente Selahattin Gürkan’ın belediye başkanı olmasını belki de en çok isteyenlerden biri ben oldum. Mahir kardeşim siyasiler kent yönetimlerinden elini çekmedikçe bu işler böyle gider ve gitmeye de devam eder. Bu kentin çözümlenecek çok problemi vardı. Tabii Battalgazi’deki güzel çalışmalarını takdir ettik. Bu umutlarla en büyük destek verildi. Gönül desteği tabii ki. Gönülden istedim başkan olmasını. Ama bu son yaptığın haberleri okuduğumda inanın çok üzüldüm. Böyle bir şey olmaz. Bunun izahı yok. 

MAHİR TEMUR: Aslında bu ülkemizin bir karın ağrısı. Bu nepotizm, akraba kayırmacılığı veya torpil bizim bir gerçeğimiz olmuş maalesef. Malatya’da bunun bir yansıması galiba.

MESUT PARLAK: Peki soruyorum. Torpille Selahattin Beyin önüne veya Battalgazi Belediye Başkanı’nın önüne veya Yeşilyurt Belediye Başkanı’nın önüne birini getirseler razı olurlar mı? Öncelikle birey olarak kendini ortaya koyacaksın. Ben hak etmişim ama bilmem kimin yakınıymış diye benim önüme geçecekmiş. Hepimiz bireyiz. Hepimiz muhafazakâr ailelerde büyüdük. Hepimiz böyle büyüdüğümüz için Allah’tan korkarız. Garibin, fukaranın hakkını yiyemezsin. Bu garip hakkını nerede arayacak? Nereye başvuracak? Yukarıda da dediğim gibi siyasiler baskı yaptıkça bu işler böyle devam eder. Eğer AKP’li isen zaten sorun yok.

MAHİR TEMUR: AK Parti Malatya milletvekillerini nasıl buluyorsunuz?

MESUT PARLAK: Keşke soruyu tüm AKP milletvekilleri diye sorsaydınız.

MAHİR TEMUR: Tamam Hocam, AK Parti milletvekillerini nasıl buluyorsunuz?

MESUT PARLAK: Mahir kardeşim, şu anda Türkiye’nin içinde bulunan durumunu hepimiz biliyoruz. Hiç mi bu durumu gören ve bu durumun ülkeyi nereye savurduğunu gören AKP’de bir milletvekili yok. Oturdukları koltuklar bu kadar önemli mi? Ben buna bir anlam veremiyorum. Her gün şehit haberi geliyor. Ya arkadaş biriniz çıkın deyin ki Libya’da ne işimiz var? Suriye de ne işimiz var? Kimse bana demesin ki Akdeniz’deki üstünlük veya doğalgaz yüzünden Libya’dayız demesin. Yok böyle bir şey. Şehit mi doğalgaz mı? Bana biri bunu anlatsın. Bütün zengin çocukları basıyor parayı bedelli yapıyor askerliğini. Şehit ailelerinin evlerini görüyorsunuz. Hepsi gecekondu. Yok böyle bir ayrım. Böyle bir adalet olur mu? Bu İslami bir adalete sığar mı? Hepimiz bu dünyada geçiciyiz. Hepimiz bu dünyadan göçeceğiz. Koyacaklar ahirette CD’mizi. Her şey ortaya çıkacak. Ülkede akıl almaz şeyler oluyor. Bizim Suriye’de ne işimiz var kardeşim. Biz Libya’da kimi korumaya gittik. Bizim Müslümanlığımız bize yeter. Diyanet İşleri Başkanı’na bakar mısın, Halkbank’taki faiz helal, Denizbank’taki haram. Yok böyle bir şey. Suskun bir ülke olduk. Kimse konuşmuyor. AKP’li vekillerin karşı çıkması lazım. Her şeye “evet” dedikleri için Cumhurbaşkanı’na da kötülük yapıyorlar. Ülke iyi yönetilmiyor. Ortak akıl yok. Her şeye Reis karar veriyor.

 

MAHİR TEMUR: Bir CHP’li olarak Cumhuriyet Halk Partisi’ni nasıl buluyorsunuz? Veli Ağbaba’nın siyasetini nasıl buluyorsunuz?

MESUT PARLAK: Kayısı Haber’in bir yazarı olarak ben size sormak istiyorum. Bu Veli Ağbaba ne yapmış Malatya’ya? “Cesur Yürek” medya bağımlısı. Gel Malatya’ya bak neler oluyor haksız atamalar yapılıyor çık birkaç söz et! “Cesur yürek” kentin CHP’sini teslim almış. Az olsun benim olsun diyor. Kentin sahiplerini ömrünü CHP’ye vermiş insanlarının hepsini dışlamış. Bu kentin yerli CHP’li ne güzel insanları var hepsi dışlanmış. Korkarım Malatya’da CHP o tek vekilliği de kaybedecek.

MAHİR TEMUR: Ben açıkçası Malatya CHP’sinin muhalefeti bilmediğini düşünüyorum. Yazıyorum da.

MESUT PARLAK: Veli Ağbaba Malatya’ya ne yapmış? Deyin ki şunu yapmış. Geçmişte de Malatya’da milletvekilleri vardı. Rahmetli Mevlüt Arslanoğlu AKP iktidarına rağmen neler yapmıştı. Bu arkadaş sadece geziyor. Medyada olmaksa çok başarılı. Ama değil kardeşim. Sen bir proje koy ortaya. Bunlar bunlar yapılmıyor, bunlar yapıldı ama eksik kaldı. Bunlar mutlaka yapılmalı. Şunların yapılması için her türlü desteği veririm, de. Misyon koy!

MAHİR TEMUR: Hocam misyon diyorsunuz ama sürekli başarısız İl Başkanı Enver Kiraz tek aday olarak yeniden seçildi. CHP’nin iktidarı eleştirdiği tüm konularda kendi içinde aynısını yapıyor. Değil mi Hocam?

MESUT PARLAK: Aynı. AKP’de tek adam varsa CHP’de de tek adam var. Bir sosyal demokrat partinin genel merkezinde tek aday ile seçime girelim parti bütünlük resmi versin inanışı. Mahir kardeşim, CHP’nin genel merkezindeki il teşkilatı da farklı olsun. Problem başta. İzmir’de de aynı şekilde tek aday dediler, ikinci adaya izin verilmedi. Ne oldu koydukları aday? Oyların üçte birini aldı. Bu ne demek? Rezalet! Böyle bir şey olur mu? İstanbul’da da aynı şeyi yaptılar, ikinci adaya izin vermediler. Ama genel merkez tek aday dediği için kimse aday dahi olamıyor. Böyle bir sosyal demokrat parti olabilir mi?

MAHİR TEMUR: Siz halen CHP’nin sosyal demokrat olduğuna inanıyor musunuz?

 

MESUT PARLAK: İnanmıyorum. Mustafa Kemal Atatürk’e CHP’de “kefere” diyen genel başkan yardımcısı ise, sözün bittiği yerdir. CHP’yi kuran Mustafa Kemal’e “kefere” diyen adam CHP’de genel başkan yardımcısı. Bir partinin ilkeleri vardır ve o ilkelerinden ödün vermez.  Yok efendim ben böyle oy alamıyorum. Oy alamıyorsan sen git oy alan gelsin.

MAHİR TEMUR: Hocam Kayısı Haber’de yazıyorsunuz. Ara ara Yeni Malatyaspor ile ilgili yazıyorsunuz.

MESUT PARLAK: Ben güvendiğim yerde otururum. İlkeleri olan ve ilkelerinden ödün vermeyen, birtakım ilişkilere bulaşmış insanların olduğu yerde oturmam.

MAHİR TEMUR: Hocam biz sizin Kayısı Haber’de olmanızda çok memnunuz. Çok teşekkür ederim tekrar. Sorum şu: Yeni Malatyaspor düşüşe geçti. Sergen Yalçın’dan sonra galibiyet yüzü görmedik. Bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?

MESUT PARLAK: Malatyaspor’a çok destek vermiş bir hemşerinizim.  Hatta doçentlik zamanımda, elimde Malatyaspor’un makbuzu, Sultan Hamam da bütün insanlardan paralar topladık. Geceler yaptık. Rahmetli Turgut Özal’dan 1 milyar destek aldık. Ben Malatyaspor’un tarihini de iyi biliyorum. Malatyaspor’a çok emek vermiş insanları da var. Mesela Veli Ağbaba ne yapmış Malatyaspor’a? Bir gün ağzına almış mı? Tesislere gidip ziyaret etmiş mi? Malatyaspor tarihi ile ilgili bir bilgisi var mı acaba? Bakın Adil Gevrek bu takımı ikinci ligden aldı Süper Lige çıkardı. Avrupa arenasında Malatyaspor top oynadı Başkan Adil Gevrek döneminde. Kimin kapısını çaldı para istedi. Kimsenin. Eskiden makbuzlar elimizde devamlı Malatyaspor’a para toplardık. Şimdi yalnız kaldı. Burada kendisinin de hatası var. Malatya’nın şu anda bu işi çok iyi bilen, bu işe gönül vermiş ve karşılığında da hiçbir şey beklemeyen kahramanlar var.

MAHİR TEMUR: Sanki Adil Gevrek istemiyor gibi. Burada da tek adamcılık var gibi Hocam.

MESUT PARLAK: Bilemiyorum. AKP’nin ağırlığı varsa daha önce söylediğim tüm sözleri geri alırım. Bırakın, Başkan almış bir takımı bi yerlere getirmiş. Adil Gevrek’in eksiği yukarıda bahsettiğim insanları değerlendirmemesi. Mesela Talat Şavata diye bir kardeşimiz var. Çocukluğundan beri futbolun içinden gelmiş. Malatyaspor’a zamanında büyük kulüplere giden futbolcuları getirmiş. Gaziantepspor’da Celal Doğan ile çalışmış. Böyle Malatyalı insanlarımız var.

MAHİR TEMUR: Hocam, Yeni Malatyaspor’un şu anki yönetimini kimse tanımıyor ki? Trabzonlu basın sözcümüz var. Malatya’dan kopuk bir yönetim var sanki.

MESUT PARLAK: Kopuksa başarı olmaz.

MAHİR TEMUR: Son depremden sonra Adil Gevrek’in TFF Başkanı ve Trabzonspor ile girdiği polemik doğru muydu? Sizce kim haklıydı?

MESUT PARLAK: Bence talihsiz bir durumdu. Biraz da Adil Gevrek sanki Ali Koç’un yanında duruyor gibi. Bunu yapmamalı. Ama takımları patır patır devirdiğinde kimse Adil Gevrek’i omuzlarına almadı. Takım kötü gittiğinde, sen stada gitme, destekleme… Sonra ben Malatyasporluyum. Yok böyle bir şey. Her sevginin bir bedeli var. Şehrin kenetlenmesi lazım. Ayrıca bir takımın yönetimi şehrin tüm katmanlarından olması lazım. Bu arada Adil Gevrek’in futbol okulu projesi çok önemlidir. Eğer bu proje tamamlanırsa kayısıdan dahi daha fazla gelir sağlar Malatya’ya.

MAHİR TEMUR: Hocam eskiden İstanbul ayağı ile Malatya ayağı entegre olurdu. Şu anda sadece İstanbul ayağı var. Burada da bir sorun var gibi.

MESUT PARLAK: Burada yönetim önemlidir aslında.

MAHİR TEMUR: Ama maalesef yönetim çok pasif kalıyor şu anda.

MESUT PARLAK: Her kesimden insanı öncelikle o stada getirmek zorundayız. O yönetime her kesimden insanın olması lazım. Önce yönetim kenetlenecek sonra bu stada yansıyacak. Malatya’da bu işi yapabilecek çok başarılı insanlarımız var. Her daim faydalanmak lazım. Mahir kardeşim; Senin kanalınla da Malatya milletvekilleri ve Belediye başkanlarına hatırlatıyorum. Malatyaspor yönetimi ve takım zor durumda. Allah korusun düşerse sonra ah vah etmeyin. Hem yönetime, hem de takıma destek verin. Kampı ziyaret edin futbolcularla bir araya gelin lütfen .Galibiyet prim desteği verin. Yoksa Allah korusun fatura size kesilir. Bir sözüm de taraftar olan olmayan hemşerilerime… Lütfen statları doldurun. Moral motivasyon çok önemli.

MAHİR TEMUR: Hocam söyleşimiz bitti. Her Malatya’ya geldiğinizde bizi kırmayıp röportaj teklifimizi kabul ediyorsunuz. Tekrar teşekkür ederim.

MESUT PARLAK: Ben teşekkür ederim. Mahir kardeşim üzülerek söylüyorum ki umutlarım tükeniyor. Her geldiğimde bu kentin bir takım şeylerden yoksun olduğunu görünce üzülüyorum. Artık Malatya’ya gelişlerimi de seyrekleştireceğim. Daha az geleceğim. Hepimizin hayalleri var. Biz kentimizi ve kent insanımızı seven insanlarız. Ben bu yaşımda inanın Malatyaspor maçlarını heyecandan seyredemiyorum. Malatyalı şunu anlasın. Elindeki tek güzellik Malatyaspor. Bu güzelliği kaybetmeyelim. Sahip çıkalım. Ama şu bir gerçek ki takım iyi gitmiyor. Tüm hemşerilerime selamlar sevgiler mutlu ve sağlıklı olsunlar.

RÖPORTAJ: MAHİR TEMUR - [email protected]

NOT: Bu röportaj 27.02.2020 tarihinde yapılmıştır. 

Bakmadan Geçme