Tüfenkci: Kimse bu milletin iradesine ipotek koyamayacak

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, 16 Nisan'da Türkiye'nin çok önemli bir yol ayrımına gireceğini ifade ederek, '16 Nisan'dan sonra sonra hiç kimse bu milletin iradesine ipotek koyamayacak' dedi.

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, 16 Nisan’da Türkiye’nin çok önemli bir yol ayrımına gireceğini ifade ederek, “16 Nisan’dan sonra sonra hiç kimse bu milletin iradesine ipotek koyamayacak” dedi.

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci ile TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın, Yeşilyurt ilçesine bağlı Topsöğüt Mahallesi’nde referandum çalışmaları kapsamında vatandaşlarla bir araya geldi. Mahalle toplantısında konuşan Yeşilyurt Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat, 16 Nisan’da gerçekleştirilecek olan referandumda Malatya’nın bir kez daha güçlü bir destek vereceğini kaydetti.

Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır ise önemli bir seçimin arifesinde olduklarını ifade ederek, milletin her zaman AK Parti’ye güçlü bir destek vererek, arkasında dimdik durduğunu söyledi.

AK Parti Malatya İl Başkanı Hakan Kahtalı da Malatya’nın siyaseten çok güçlü bir dönemde olduğunu belirtti. Kahtalı, 16 Nisan referandumunun ülke için büyük önem arz ettiğini belirterek, referandumda Malatya’nın Türkiye rekorunu kıracağına inandıklarını dile getirdi.

“Bu süreç hepimiz için önemli”

Toplantıda konuşan TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın ise önemli bir süreci hep birlikte yaşadıklarını belirterek, “Çok önemli bir süreçteyiz. 16 Nisan’da yeni Türkiye’nin müjdesini sizlerden almak istiyoruz. Çünkü bu süreç bizim için büyük önem taşıyor. Bir siyasi parti ya da şahsın kaderiyle alakalı değil, her birimizin kendi kaderiyle ilgili yaşadığımız bir süreç” dedi.

“Bu seçim çocuklarınızın geleceğinin seçimi”

16 Nisan’da yapılacak olan referandumun Türkiye’nin geleceği için büyük önem taşıdığına vurgu yapan Aydın, “Biz nasıl bir Türkiye istiyoruz? Nasıl bir Türkiye’de çocuklarımızı büyütmek istiyoruz. Evlatlarımıza, torunlarımıza nasıl bir gelecek, nasıl bir miras devretmek istiyoruz? Eski Türkiye mi, yeni Türkiye mi? Bu Avrupalıların, batılıların terör örgütleriyle birlikte engellemeye çalıştıkları yeni Türkiye’nin kapılarını açıp açmama meselesi, bu süreçte yaşadığımız en temel meseledir. Bu süreci hepimiz çok iyi değerlendireceğiz. Terör örgütlerine ev sahipliği yapan ülkeler, aynı zamanda ‘hayır’ kampanyası yürüten herkese bir nevi devlet desteği verirken, bakanlarımızı Avrupa’nın da demokratik kurallarına aykırı bir şekilde içeriye almıyorlar, toplantılarını iptal ediyorlar, salonlarını kapatıyorlar. Bu süreçte terör örgütleri bu kadar eylem yaparken, ‘Hayır’ kampanyaları için bu kadar çalışırken, batılılar Türkiye’nin aleyhinde bu kadar iş görürken, demek ki biz doğru yoldayız. Onlar, Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşmasını istemezler. Onlar, Türkiye’nin güçlü bir şekilde mazlumların yanında, zalimlerin karşısında dirayetli duruşunu hazmedemezler. Onlar, dünyanın en büyük projelerini yapan bir Türkiye’yi çekemezler. Onların alıştığı bir eski Türkiye, bir eski düzen vardı. O düzende Türkiye’yi de, bütün dünyayı da yöneten adeta kendileriydi. Türkiye’de, ‘otur’ dediklerinde oturacak, ‘kalk’ dediklerinde kalkacak bir yapı oluşturacaklardı. Onlar sömürü düzeninin olduğu yerde varlar. Onlar Haçlı zihniyetinin olduğu yerde varlar. Onun için bu seçimde herhangi bir siyasi partiye ya da kişiye oy vermeyeceksiniz. Bu seçim, kendi seçimimiz. Kendi çocuklarımızın gelecek seçimi dolayısıyla kendinize oy vereceksiniz” ifadelerini kullandı.

"100-150 yılda gelebilecek olan bir fırsat ayağımıza geldi"

Mevcut sistemden dolayı Türkiye’nin çok şey kaybettiğini dile getiren Aydın, “Bu seçimde öyle 3-4 yılda bir önümüze gelen sandıklar yok. 100-150 yılda gelebilecek olan bir fırsat ayağımıza geldi. Onu çok iyi kullanmamız lazım. Bu tarihi fırsatı, Malatya’da da tarihi bir oyla perçinlememiz lazım. Bu mevcut sistemden, bu ülke çok çekti. Bu millet nice acılar, sıkıntılar yaşadı. Artık 1, 3, 5 aylık hükümetlerle kaybedecek zamana tahammülümüz yok. Artık bizim heba edilecek, kaybedilecek enerjiye tahammülümüz yok. Bu millet adına doğru olanı yapacağız” şeklinde konuştu.

“Türkiye’nin rejimini değil, hükümet sistemini oylayacağız”

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci ise Türkiye’nin 16 Nisan’da çok önemli bir yol ayrımına gireceğini kaydederek, “Burada biz cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini oylayacağız. Birilerinin dediği gibi Türkiye’nin rejimini değil, hükümet sistemini oylayacağız” dedi.

Ana muhalefet partisini yalan söylemekle suçlayan Tüfenkci, şunları söyledi:

“CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu artık rejim değişikliği demiyor değil mi, o da anladı bunun bir sistem değişikliği olduğunu. Çünkü kendisi de o gün bunun bir rejim değişikliği olduğunu ifade ederken, kendisi de biliyordu ki bu bir sistem değişikliği ama bizim gözümüze baka baka her zaman olduğu gibi yalan söylemeye devam ediyordu. Milletin gözüne baka baka yalanlarını sürdürüyor.”

“Türkiye’de istikrar olsun istiyoruz”

16 Nisan’da gerçekleştirilecek referandumun önemine değinen Tüfenkci, “18 Mart’ta Çanakkale Zaferi’ni kutladık. İnanın 16 Nisan’da yeni bir Çanakkale Zaferi, Çanakkale Zaferi kadar da önemli bir seçim. Onun için 16 Nisan’da hep beraber ’evet’ demeye var mıyız? Allah milletimizden razı olsun, Topsöğüt’ün duruşu net, kararı net, oyu evet. Biz istiyoruz ki millet hakim olsun. Biz istiyoruz ki artık Türkiye’de bir daha provokasyonlar olmasın, manipülasyonlar olmasın, millete rağmen iktidarlar olmasın. Koalisyonlar olmasın istiyoruz. Biz istiyoruz ki Türkiye’de bundan sonra istikrar olsun; çocuklarımız, gelecek nesillerimiz, torunlarımız istikrarlı bir ülkede güven, huzur içerisinde yaşasın, bizim çektiklerimizi çekmesin diye böyle bir sisteme ’evet’ diyoruz” diye konuştu.

16 Nisan’dan sonra kimsenin milletin iradesine ipotek koyamayacağını dile getiren Tüfenkci, “Bu sistem arızalarıyla, bu millet çok çekti. Neler oldu neler. 1960 darbesini, 1971 muhtırasını, 1980 darbesini, 28 Şubat darbesini bu sistem üretti. Bu ülkeyi koalisyonlara mecbur ettiler. Bizi üç kat fakirleştirdiler. Bugün ‘hayır’ diyenlerin büyük bir bölümü, o günde Refah Partisi’nin karşısındaydılar, 28 Şubat’ın alkışçılarıydılar. Bizler artık eski bir Türkiye değil, 16 Nisan’dan sonra bu Türkiye’de bir daha millete rağmen kimse iktidar olmayacak. Milletin değerleriyle alay edenler, algı operasyonlarıyla, vesayet odaklarıyla iktidar olamayacaklar. 1982 Anayasası’nda evet yargı bağımsızdı ama biz diyoruz ki yargının bağımsız olması yetmez aynı zamanda tarafsız olması gerekir. Peki, yargının tarafsız olmasından kim ne için endişe eder ve ’hayır’ der, çünkü bugüne kadar yargıyı kullanarak bu ülkede iktidarmış gibi davrananlar vardı. Sizlerin seçmiş olduğunuz, oy verdiğiniz vekilleri, siyasetçileri, hükümetleri yargıyla susturuyorlardı. Yargıyla projeleri iptal ettiriyorlardı. Anayasa Mahkemeleriyle partinizi kapatıyorlardı, sizi pişman ettiriyorlardı, milli iradeye ipotek koyuyorlardı ama inşallah 16 Nisan’dan sonra cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçtikten sonra hiç kimse bu milletin iradesine ipotek koyamayacak. Onun için yargının tarafsız olmasından korkanlar ’hayır’ diyor. Oysa biz diyoruz ki eğer yargı bir taraf tutacaksa o da milletten yana taraf tutması lazım” şeklinde konuştu.

Bakmadan Geçme