Ahmet Küçükşahin

Cahilin Cahil Olduğunu Nasıl Anlarız

Ahmet Küçükşahin

 Cumhuriyeti kuranlar, ülkenin bir numaralı sorunu olarak cahilliği görmüşler ve ilerleyen yıllarda cahillik sorununun aşılması için tedbirler almışlardır. 

Bu tedbirlerin başında eğitimin geliştirilmesi, eğitimin kız erkek ayrımı yapılmaksızın karma olarak yapılması, bilinçli ve dini bilen din adamlarının yetiştirilmesi, laiklik ilkesinin uygulanması… gibi tedbirler gelir.

Cahillik, ülkemizin toplumsal bir sorunudur. 

İktidarda kalmak izin sömürülecek bir konu değildir.

Cahillik sorununu sömürenler ve mücadele etmek yerine iktidarda kalmak için bunu kendi lehine kullananlar fırsatçıdır, çıkarcıdır.
 
Cahillik nedir ve bir kişinin cahil olduğu nasıl anlaşılır?

Cahil, her şeyi bilir. Bilmediği bir konu olmaz. Her konuda fikri vardır. 

Cahil, aklını kullanmayan insandır.

Cahil olmak için okul okumamış olması şart değildir 

Cahil olmak için ilk koşul, düşünmemektir. 

Bir insan bir fikri savunmak için veya bir grubu desteklemek için sadece üretilerek piyasaya sürülmüş olan propaganda sloganlarını kullanıyor ve bunun ötesine geçemiyorsa o insan cahildir.
 
Günümüzde cahilin cahil olduğunu anlamak için aşağıdaki ifadelerden birisini veya birkaçını söylüyor olması yeterlidir. 

-          Mustafa Kemal Atatürk İngiliz ajanıdır. 
-          Vahdettin vatan haini değildir.
-          Almanya bizi kıskanıyor.
-          20 yılda çağ atladık. 
-          Laiklik dinsizliktir.
-          Ülkede yargı bağımsızdır.
-          Kötü gidişatın sorumlusu dış güçlerdir.
          
-          Fettullah Gülen ülkenin yetiştirdiği bir değerdir. Siyaset üstüdür.
-          Fettullah Gülen Hoca Efendi.
-          104 Amiral darbe bildirisi yayınladı.
-          Din elden gidiyor. 
-          Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü iki ayyaştır. 
 
1920 yılında Konya’da bulunan Refik Bey (Koraltan), Fahtettin Paşa’ya (Altay) yazmış olduğu mektupta şunları ifade ediyor. 

“Halkımız bilinen cahilliği dolayısıyla her türlü propagandalara alet olabiliyor. 
Eğer bunlar, iyi telkinler yapılır ve ciddi teşkilatlara bağlanırsa her türlü vatan vazifesine koşturulabilir. 

Bugün halkta görülen durgunluk ve kayıtsızlığın sebebi de mukabil propagandanın olmayışıdır. 

Vazifede muvaffak olmak için muhafazakar kısma değil münevver cevval kuvvetlere işi bırakmak suretiyle ileriye doğru koşmak zamanı gelmiş ve hatta geçmiştir. 

Bu fedakarlığı yapacak olanlar, yine gençlik ve saf avam tabakasıdır.
Hayatı paradan ibaret sayan zenginler ve halkı ilk çağa sevk etmekle mevki sağlamak isteyen hocalar bu kudsi gayeye hizmet edemezler.” 
 
Fahrettin Altay Paşa anılarında, “Milli Mücadele yıllarında İstanbul Hükümetinin (Padişahın) fena propagandaları durmadan halkı işlemeye devam ediyordu. Kötü ruhlu kimseler mütemadiyen ve gizli gizli halkın ve askerlerin fikrini bozuyordu. Bu yüzden askerler arasında kaçaklar çoğalmaya başladı. ‘Sonu gelmez savaş ile milleti boşuna kırdırıyorlar. Hicaz gibi Bağdat gibi mukaddes yerler gittikten sonra gavur İzmir için milleti kırdırmak olur mu’ gibi kaba sözler kulaktan kulağa geçiyor. Sağlam düşünenler bile tereddütlü günler geçiriyor.” diye yazıyor.
 
Sonuç olarak, 

Cahillik ülkemizin beka derecesinde milli bir sorunudur. 

Cahiller her türlü propagandaya açıktır. 

İktidarda kalmak uğruna halkın cahilliğinden istifade etmek yerine, cahilliğin giderilmesi için sistemli tedbirler uygulanmalıdır. 

Cahillikle mücadelenin birinci koşulu iyi bir teşkilatlanmadır. Bu teşkilatlanma halka doğruları anlatmanın yanı sıra, yapılan yanlış propagandayı da boşa çıkaracak şekilde olmalıdır. 

Bilindiği üzere teşkilatçılık (örgütcülük) başlı başına bir ilimdir, bir sanattır. 

Yorumlar 3
Mirro 25 Nisan 2022 06:11

Şimdi sizin söylediğiniz gibi kalıba girmeyenler cahil öylemi doğruyu soylemeyenler ne aca ? Yada satilmislar Avrupa ayranlari? Kamal Atatürk ne demiş kendi benligini kaybeden bir millet başka milletlerin avidir.

Cumali 26 Mart 2022 17:47

Doğru senin gibi düşünmeyenler cahil sen dahisin ya

Tamer 20 Mart 2022 14:11

Size tavsiyede bulunmak haddime değil ama Rauf orbayın hatıraları ve karabekir paşanın istiklal harbimizin esasları ayrıca mareşal feyzi çakmak hatıralarını okumanızı öneririm

Yazarın Diğer Yazıları