Mahir Temur

Aysun Hoca konuşmasın!

Mahir Temur

Turgut Özal Üniversitesi’nde (MTÜ) neredeyse her hafta bir skandal haber patlıyor.

Her hafta iddialar çoğu zaman belgeleriyle önce yerel basında sonra ulusal basında çıkıyor.

Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Aysun Bay Karabulut bu iddialar havada uçuşurken ya İstanbul’dan tuttuğu avukat aracılığıyla cevap verirdi ya “mahkeme kararlarıyla” ya da buradaki “yancı” gazetecilerle…

Genelde kendisi gazetecilerin karşısına çıkıp cevap vermezdi.

Dün Aysun Hoca Beyaz TV’ye çıkınca şunu düşündüm.

“Keşke konuşmasaydı” dedim!

Belki de son 40 yıldır siyasetçilere rağmen Malatya’nın tek markası kayısı meyvesi iken; patentinin bir özel kuruluşta olduğu ama bize MTÜ’nün bir ürünü gibi pazarlanan gıda takviyesi “KAYISIR” ürünü ile ilgili kayısı markamıza da zarar verecek düzeyde haberler çıkmış…

Bu haberler ulusal medyada yer almış.

Önce Halk TV’de sonra Sözcü gazetesinde “kayısının” sürekli tekrar edildiği bu haberler sonrasında “Aysun Hoca gitsin, nasıl giderse gitsin” düşüncesinden dolayı Malatya’ya veya kayısı markamıza çok zarar verildiğini düşünüyorum.

O yüzden “Keşke Aysun Hoca konuşmasaydı” dedim.

Eğer bi şey anlatmayacaksan niye bir ulusal kanala çıkarsın!

16 dakikada meramını anlatamayan bir akademisyenin kendisine eleştiri yapması lazım.

“Siyanür” ibaresini dahi anlatamadı “15 Temmuz’u, hainleri” anlattı!

Neredeyse bu işleri başıma FETÖ getirdi, diyecek!

Başta daha önce yazdıklarımı tekrarlayayım:

Aysun Bay Karabulut, en azından bu iddialar mantıklı cevaplanana kadar Rektörlükten istifa etmelidir!

Fikrim çok net…

Fakat “Aysun Hoca gitsin de nasıl giderse gitsin” mantığıyla bakarsak yanlış yapmış oluruz!

“KAYISIR” dediğimiz gıda takviyesinin kendisinde bir sorun olsa dahi bu konunun çok hassas olduğunu unutmamak gerekir.

Malatya’nın tek markası kayısıya zarar verecek ve işin sonunda kayısı çekirdeğinde zaten “siyanür” var algısını ülkeye aşılamanın memlekete bir fayda vermeyeceğine inanıyorum.

“Aysun Hoca’ya rağmen” biz gazetecilerin de dikkatli olması gerektiğine inanıyorum.

Sanki altın madeni çıkarılmasında kullanılan kimyasal siyanür kayısı çekirdeğindeki siyanürle aynıymış algısını verdiğimizi unutmamak lazım.

İşte o yüzden diyorum, Aysun Bay Karabulut, Beyaz TV’de bu farkı dahi anlatamadı!

Bu haberlerden sonra önce ilgili firmanın yetkilisini aradım.

Konuşmak istemedi…

Sonra birkaç telefon trafiği ile farklı üniversitelerden Biyokimya uzmanlarıyla görüştüm.

Açıkçası organik ve inorganik siyanür ile ilgili kabaca bilgi sahibi oldum.

Zaten bu “KAYISIR”ın mucize gibi anlatılması ve elle tutulur her hangi bir bilimsel çalışmanın ortada olması başta yapılan en büyük hataydı.

Fakat, hiçbir doğal veya doğal olmayan maddeyi eklemeden sadece acı kayısı çekirdeğinin yağını alıp bunu toz haline getirdikten sonra belli bir doz aralığıyla kapsül haline getirilen “KAYISIR” isimli gıda takviyesine bakarken koca koca “SİYANÜR” ibaresini bastıra bastıra deklare edip Aysun Bay Karabulut’u ağır eleştirmeyi doğru bulmuyorum.

Burada asıl mesele Aysun Hoca’dan çıkıp Malatya’ya eviriliyor.

Malatya’nın belki de tek markası kayısıya zarar veriyor.

Aynı kayısı çekirdeği gibi siyanürü üreten birçok bitki vardır.

Kiraz, badem, şeftali ve erik gibi…

Zaten “KAYISIR” isimli gıda takviyesi dediğimiz şey acı kayısı çekirdeğinin kendisidir.

İçindeki siyanür kanser hücrelerine iyi geliyor iddiası var.

Bu iddia doğrudur veya yanlıştır diyemiyorum ama “KAYISIR” ile ilgili yapılan haberlerin bu memlekete büyük zarar verdiğine inanıyorum.

Bundan 10 ay önce İl Tarım Orman Müdürlüğü rutin olarak kontrollerini yaparken KAYISIR ile ilgili numunelerinde belirlenen siyanür miktarının çok çok yüksek miktarda olduğunu görmüş.

İlgili firma itiraz etmiş ve 10 ay sonra bu itiraz reddedilmiş.

Ve 30 bin lira para cezası kesilmiş.

Öyle anlatıldığı gibi sanki maden çıkarmakta kullanılan siyanürmüş gibi bir durum olsaydı bugün KAYISIR üretilen yer kapatılmaz mıydı?

Sonuçta ortadaki ürün bildiğiniz acı kayısı çekirdeğinin konsantre haildir!

Sıra KAYISIR’a geleceğine ortada daha ciddi ve elle tutulur iddialar var.

Bu iddiaların peşine düşmek daha mantıklı ve daha inandırıcı olur diye düşünüyorum.

KAYISIR şifalı mı bilmiyorum ama zehir de değildir.

Olması da imkansızdır çünkü bildiğimiz acı kayısı çekirdeğidir!

Olması gerektiğinden çok fazla su dahi içersen zehirlenebilirsin ama belki de ileride umut vadeden bir ürünün "şifalaşması" noktasında bu tür haberler çok büyük zarar verir memlekete...

https://twitter.com/mahirtemur

Yorumlar 6
Erol Yıldırım 14 Şubat 2022 23:59

Mahir Bey rektör olarak öyle yada böyle atanmıştır. Bu noktada pek yapacak bir şey yok. Ama kendisi bu yorumları okuyorum ihtimaliyle kendisine tek tavsiyem ilanları kişiye özgü yapmayın lütfen. Adil alımlar yapın ki bilim çalışmaları olsun. Sizin başında bulunduğunuz üniversite daha iyi seviyeye gelsin. Çok donanımlı hocalarımız var üniversitede. Yazık oluyor yapmayın etmeyin. Lütfen ama lütfen yastığa başınızı koyduğunuzda düşünün.

İbrahim k 14 Şubat 2022 19:45

Dürüst kalem. Entelektüel namus denilen şeyin bilincinde bir karakter. Helal olsun Mahir Bey. yine güzel bir yazı. Tebrikler

Hıdır 14 Şubat 2022 11:13

Bu kadıncağız böyle bir Üniversiteye olmadı. Sayın cumhurbaşkanı bu konuda yanıltıldı. Tez zamanda istifa etmeli yada cumhurbaşkanı görevden almalı. Olmadı olmuyor olmayacak

Murat uğur 13 Şubat 2022 18:45

Kendini aklayacak diye kayısıyı hoşafa çevirdi yazık ...

Mustafa SARITAÇ 13 Şubat 2022 18:43

Tüm yazılarınızı “özellikle” takip ediyorum. Yaklaşımlarınız, yorumlarınız hakkaten taktire şayan…

Oray 13 Şubat 2022 17:52

Yine farkını gösterdin. Doğru bildiğini düşmanına yarasada yazdın. Tebrik ederim Mahir Bey.

Yazarın Diğer Yazıları