10 gün önce Malatya Tarım İl Müdürlüğü ne işe yarar, diye bi yazı yazmıştım.
Kayısıda monilya hastalığından dolayı iş işten geçtikten sonra kara düzen hazırlanmış bir rapor sonrasında kuru kayısı pazarında Dünya’ya hükmeden bir şehrin Tarım İl Müdürlüğü bu olmamalı demiştim.
Malatya Tarım İl Müdürlüğü’nün raporundan sonra Malatya Turgut Özal Üniversitesi (MTÜ) Ziraat Fakültesi öğretim üyeleriyle birlikte MTÜ Rektörü Aysun Bay Karabulut da bir rapor yayınladı.
Esasında gerçek raporları fakülteler hazırlar.
Tarım İl Müdürlükleri önlem alır.
Çiftçiyi önceden uyarır.
Belirli dönemlerde sürekli sahada olması gerekir.
Köy muhtarları ile koordineli iletişimde olması lazım.
70 yaşındaki Ahmet amcanın önceden alınacak tedbirleri bilmesi için Tarım İlçe Müdürlüklerinin aktif olması lazım.
O yüzden iş işten geçtikten sonra üreticiyi suçlayıcı ifadeler kullanılmasına “rapor” diyemiyoruz maalesef!
Tam da bu ismi “rapor” olan ama neyin raporlandığını bilmediğimiz Tarım İl Müdürlüğü’ne ders niteliğinde bir rapor daha paylaşıldı.
Ben yıllardır her Malatyalı gibi kayısının sahibi yoktur, derim.
Ama inanın daha yeni kurulan Malatya Turgut Özal Üniversitesi veya Aysun Bay Karabulut kayısıyı sahiplenmiş gibi.
Bi kere kayısıyı kafaya takmışlar.
Sürekli görüyorum ya da okuyorum. Kayısı ile ilgili bi şeyler yapılıyor.
Bu son hazırladıkları raporda sadece bir paragraf paylaşmak istiyorum.
Benim “Üretici zirai ilaç firmalarına mahkûm olmuş” dediğim olguya çok gerçekçi şu ifadeleri kullanmışlar:
“Tarım ilacı bayilerinin Malatya’da hastalıklara ve zararlılara ruhsatlı aktiflerin hemen hemen hepsini bulundurması sağlanmalı, bu sayede çiftçilerin tercih hakkı korunmalı ve dayanıklılık problemlerinin oluşması engellenmelidir. Bayilerin aynı üreticiye ve aynı üretim parseline devamlı aynı aktifleri satması kayıt sistemi getirilerek engellenmelidir.”
Ve bastıra bastıra “Tarım ilaçları kontrol altına alınmalıdır” diyor Malatya Turgut Özal Üniversitesi.
Peki bunu kime diyor?
Malatya İl Tarım Müdürlüğü’ne diyor tabii ki!
MTÜ’nün bu raporundan sonra cevap veren var mı?
Bu yukarıdaki cümle dahi MTÜ’nün kayısıyı kafaya taktığını gösterir.
Eğri oturup doğru konuşmak gerekir çünkü bence Malatya’da Aysun Bay Karabulut’un Öznur Çalık’ın kardeşi olmasından dolayı bu cepheden gelen “olumlu” hizmetleri görmüyor gibiyiz.
Neredeyse 25 yıldır her Malatyalının tanıdığı dominant bir siyasetçinin kardeşi olmak handikap olabilir Karabulut açısından ama izlediğim kadarıyla Prof. Karabulut’un gündemi hep “akademik” düzeyde seyrediyor. Yeni olmalarına rağmen sürekli çalışıyorlar.
Bi kere siyasetçilerin dahi sahiplenmediği ve esasında kayısıyı bilmediği bir şehirde kayısıyı kafaya takmak Malatya için iyi bir gelişmedir.
Bu koronavirüs patladıktan sonra tedavi yöntemleri arasında Çin’in kuru kayısıyı hastalara verildiğini dahi MTÜ’den duyduk.
Kayısı çekirdeği ile ilgili ilaç sanayi ve endüstriyel kullanımı ile ilgili girişimlerini hepimiz gördük, okuduk.
Mesela Rektör Karabulut’un kükürtlü kayısının sağlığa zararlı olmadığı ile ilgili akademik çalışması olduğunu biliyorum. Avrupa’nın çoğu ülkesinde konferanslar verdi.
Rusya’da kükürtlü kayısının kilo başına alınan gümrük vergisinin yüksek olduğu ile ilgili bir çalışması olmuştu takip ettiğim kadarıyla. Bu verginin yüksek olduğu ile ilgili bir yeni teklifte bulunulmuştu.
Kayısı reçeli ile ilgili yapılan olayı dahi hemen küçümsediler.
Bir üniversite “reçel” gibi basit konularla ilgilenir mi, diye eleştiri yapılmıştı.
Organik geleneksel kayısı reçelini yani fabrikasyon olmayan ve annelerimizin yaptığı reçelin unutulmaması ve ev kadınlarına ek gelir oluşturacak bir projeyi küçümsedik.
Kayısının ismini sürekli zikredip ama icraat yapmayan tayfalar “reçeli” küçümseyebilir.
Çünkü gündemlerinde kayısı varmış gibi yapıyorlar.
Malatya ekonomisini yıllardır ayakta tutan kayısıya sürekli alternatif bulmaya çalışan “yetkililerimiz” kusura bakmasın. Sanki kayısıyı halletmişiz gibi bir tutum içine girmeyen MTÜ’ye ve Aysun Bay Karabulut’a gerçekten teşekkür ediyorum.
Hatta kısa zamanda kayısıyı bu kadar kafaya taktığı için tebrik ediyorum.
Dünya pazarına hükmeden kayısımızın değerini bildiği için.
Bu değeri bilmeyenlere duyurulur!
