Bundan 7 yıl önce yaklaşık 12 ilin Valililerini ve Valilik Basın Birimlerini yakından takip etme fırsatım olmuştu.
2 yıl boyunca bu Valiliklerle yakın temastaydım.
Bu tecrübeler bana Türkiye’nin Valiliklerinin bu yüzyıla ayak uyduramadığını açık bir şekilde göstermişti.
Siyasi iradenin atadığı Valilerimizin tutumundan bahsetmiyorum.
Maalesef bir şehre Vali atandığı zaman, ilk enforme kaynakları Valilik içerisindeki “memurlar” oluyor.
Ya da “liyakatsiz müdürler” bir Vali yeni atanınca hemen devreye giriyor.
Genel hatlarıyla “dedikodu” düzeyindeki bu bilgilerin amacı o Vali’yi kendine yakınlaştırmak ve kendi networkü içerisindeki insanlarla şehri göstermek amacı taşıyor.
Hal böyle olunca Vali Bey’in şehri bilmesi veya kimin neye hizmet ettiğini anlaması biraz zaman alıyor.
Ya hiç anlayamıyor ya da anlayınca iş işten geçiyor.
Bir Vali’nin süresi bellidir.
Bu süre zarfında şehrin dinamiklerini, sosyal ve kültürel yapısını, Malatya bürokrasisini hatta Malatya basınını genel hatlarıyla Valilerimize yanlış anlatıyorlar.
Benim yıllardır Malatya’da gördüğüm bu maalesef!
Mesela Valilik Basın Birimlerini ele alalım!
İddia ediyorum bir Microsoft Word dosyasını dahi açamayacak “memur zihniyeti” diye tabir edilen “abilerle” dolu Valilik basın birimleri.
Mesela Malatya Valiliği Basın Birimi…
“Abilerimiz” kızmasın ama 2022 yılında bir Valilik bültenini dahi doğru düzgün yazamayan “basın birimi” olur mu, diye sorsam gazeteci arkadaşlarım karşı çıkmaz herhalde!
Malatya Valiliği Basın Birimine şu soruyu sorsam hemen cevap verebilirler mi acaba?
En son hangi Valimiz basın toplantısı yaptı?
Daha açık yazayım.
Malatya Valiliği Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü İbrahim Halil Kılıç’ın çok bilindik bir tavrı vardır yıllardır.
Gelen her Valimizi sadece belli gazeteci gruplarıyla görüştürür.
Şaka yapmıyorum.
Mesela bir Vali ile söyleşi yapmak istiyorsun.
Valiye sormadan hatta sorma gereği dahi hissetmeden “Vali Bey bu tür şeylere karşı” tarzından hemen cevap verir.
Basın ile ilişkileri kuracak adam basın ile ilişkileri bozuyorsa burada bir sıkıntının olduğunu birileri söylemeli.
Ramazan ayında 7 radyonun ortak yayınladığı Radyo Sohbetleri isimli 30 konuklu bir program yaptık mesela.
Vekilinden, belediye başkanına varıncaya kadar tüm siyasi partilerin il başkanlıkları da dahil 30 konuk ağırladık.
Davetimizi tek kabul etmeyen, ipe un seren kişi İbrahim Halil Kılıç’tı!
Muhtemelen Vali Aydın Baruş’a bu teklifimizi iletmemiştir!
Konuğun hayat hikayesini anlattığı ve son zamanlarda bu kapsamda yapılmayan bir programdı.
Bir Vali bir radyo programına gelmeyebilir bir gazetecinin söyleşi teklifini ret edebilir.
Sorun bu değil.
Sorun Valilerimizi şehirden uzak tutmak!
Sorun Vali’nin belirli bir grup tarafından bilinçli bir şekilde kendi networkü içerisinde bırakmak!
Bu kadar açık yazıyorum.
Daha da açık yazayım.
Malatya’ya yeni atanan Valimiz Google’a “İbrahim Halil Kılıç” diye yazsın lütfen.
İbrahim Halil Kılıç kaç vali ile çalıştı bilmiyorum.
Siz deyin 10 ben diyeyim 15…
Açtım İbrahim Abi’nin Twitter hesabını…
Buraya da ekran görüntüsünü koyayım.
Kendisini aynen şu şekilde tanıtıyor:
“iyi bir malatya aşığı,yemek kültürü araştırmacısı,malatya yemek kültürü tanıtım elçisi,yazar,malatyaspor taraftarı,yerel musiki sever”
Koskoca Malatya Valiliği Basın Müdürü bir cümlede kaç hata yapmış, gördünüz.
Kendini anlatırken “Malatya Valiliği Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü” dahi demeyi gerek görmemiş.
Zaten sosyal medyası “yeme-içme” üzerine.
Eskiden ben “Sonradan Gurme” diye espri yapardım ama anladığım kadarıyla gastronomi ile ilgili çok çalışıyor.
Dernek yöneticiliği var.
Sürekli panellere iştirak ediyor.
Gastronomi ile ilgili söyleşiler düzenliyor.
Kısacası Malatya gastronomisi ile ilgili ciddi çalışmaları var.
Anlamadığım nokta burası işte…
Yıllardır “Basın Müdürlüğü” yapamıyorsun.
Şu anda herhangi bir gazeteci ile konuşsak Halil İbrahim Kılıç ile ilgili olumlu konuşacak gazeteci sayısı bir elin parmağı kadardır.
Vahap Güner, Remzi Hayta ve Ali Aladağ haricinde çoğu gazeteci “olumsuz” konuşuyor.
Basın noktasında yıllardır bir gram gelişim göstermezken gastronomi konusunda sürekli kendini yenileyen bir İbrahim Halil Kılıç var.
Yıllardır profesyonel olarak uzmanlığınız “Basın Müdürlüğü” değil gastronomiymiş!
Bence artık sadece “uzman” olduğunuz alanda ilerleyin.
Bir Vali nasıl mı olmalı…
Şehirdeki tüm kesimleri dinleyen, ön yargılarla belli grupları dışlamayan, sadece etrafındaki “bilgi kaynakları” ile değerlendirme yapmayan ve en önemlisi kendine bağlı müdürlerin Valisi değil, şehrin Valisi olduğunu her fırsatta o şehre anlatabilmeli…
Bunu başaran Valiler o şehirde unutulmaz.
