Mahir Temur

Çorap Fabrikası Genel Yayın Yönetmeni!

Mahir Temur

Son yazımda 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nün kısaca hikâyesini anlatmaya çalışıp, “patronların” öneminden bahsettim.

Koca koca patronların, gazetecilerin bazı haklarının verilmesinden sonra nasıl boykot yaptıklarını, 3 gün boyunca gazete çıkarmamasını hatırlattım.

Bu boykottan sonra gazetecilerin nasıl örgütlendiğini, patronlara karşı 3 günlük “Basın” gazetesini çıkarıp ilk sayıda “Gazete çıkarmak çorap fabrikası işletmeye benzemez. Basın bir kamu hizmetidir” diye statükoya karşı nasıl mücadele verdiklerini yazdım.

Bunda 50 yıl önce çoğu kişinin “karanlık” diye kodladığı yıllarda mesleki namusun bilinciyle gazeteciliği kamu hizmeti gibi görenlerin sayesinde 212 basın yasası çıktı.

Fikir işçileri yasasından dolayı bugün emekli olmuş sözde gazetecilerin yazdıkları karşısından mesleğin nasıl evirildiğini düşünüyorum.

Çorap Fabrikası Genel Yayın Yönetmeni gibi yıllardır Malatya’da gazetecilik yaptığını zanneden, gittiği her kurumda civa gibi şekil değiştiren, Ülkücü ile Ülkücü gibi davranıp, solcu ile hemen solcu olduğunu hatırlayan, Meşaleci ile en önde meşaleyi taşımak için siper olan ama her koşulda iktidarın borazanlığını yapan yılların Cemiyeti’nden bir şekilde Başkan olan Vahap Güner, geçen gün “Vali bizi ziyaret etmedi, Belediyeler niye gazetecilere yemek yedirmiyor” tarzında yazı yazınca yine dayanamadım!

Bu mesleği bırakmak için çok nedenim oldu. Ama meydanı bunlara bırakmamak için bu mesleğe dört elle sarılıyorum.

Bugün Malatya’da Yeni Malatyaspor’u ayakta tutmak için Malatyalıların seferber olduğu, her yöneticinin bugünkü maç için video çektiğini görmüşsünüzdür.

Daha düne kadar Yeni Malatyaspor Başkanı Adil Gevrek kulübü babasının çiftliği gibi yönetirken, ödenemeyecek 400 milyon borç bırakırken 40 yıllık gazeteci Vahap Güner ne yapıyordu?

Adil Gevrek kalsın diye mücadele veriyordu?

Adil Gevrek’in başarılarını yazıyordu!

Yaptığın işi “çorap satmak” olarak görürsen önceliğin kamu değil kişiler olur!

Bir kamu hizmeti yerine Çorap Fabrikası Genel Yayın Yönetmeni gibi davrandığını anlayan her yönetici aslında seni dikkate almaz!

Yıllardır bu şehrin liyakatsiz yöneticilerine yutturduğunuz gibi bir çağda artık yaşamıyoruz!

200 kişinin sizi okuyup 50 liyakatsiz yöneticinin sizi göklere çıkardığı bir dönemden geçeli yıllar oldu.

Artık dün yazdıklarınız bugün önünüze çıkabiliyor!

Ahmet Çakır döneminde “Çakırcı” olduğunuzu, Hacı Uğur Polat’ın o kısa döneminde herkesten fazla “Hacıcı” olduğunuzu, partinin sevmediği Gürkan döneminde de “Gürkancı” olmak için ön saflarda yer tuttuğunuzu bilmeyen yok!

Bir rektörlük ataması arifesinde dahi sanki belediye başkanıymış gibi Aysun Bay Karabulut’un bir dönem daha kalması gerektiğini yazabilecek kadar kaleminiz civaya bulaşmış

Bir gazeteci darp edilirken bahsi geçen kişiyi aynı zaman diliminde ziyaret edecek kadar mesleğine ihanet eden birinin benim gözümde bırak gazeteciliği, adamlığı dahi tartışılır hale gelmiştir!

İşte bunları çok iyi bildiğim için “Vali Hulusi Şahin niye bize ziyarete gelmiyor?” serzenişi karşısında Allah’ın adaleti diyorum.

Rahmetli Haydar Karaduman’ın kurduğu ve yıllarca yönettiği Cemiyetin geldiği hale bak!

Eskiden belediyeler gece yaparmış da…

Gazetecilere bırak belediyeleri okullar dahi yemek verirmiş de…

Vali Bey Cemiyetimize niye gelmiyormuş da…

Ben Malatya Gazeteciler Cemiyeti’ne üye olsaydım Güner’in bu yazısından sonra hemen istifamı verirdim!

Ayrıca Vali Hulusi Şahin bildiğiniz valilerden değil.

Vali Şahin ile 3 veya 4 kere görüşmüşlüğüm vardır. Kişisel olarak çok fazla tanımam.

Ama iyi takip ediyorum.

Malatya için bir fırsat diye düşünüyorum.

Yarın yanlış yaparsa giden valiler gibi eleştirimi sakınmam ama inşallah Valimiz uzun kalır Malatya’da.

Ve Vahap Güner’in yazısından öğrendiğimize göre yine çok anlamlı bir iş yapmış.

Tebrik ediyorum.

 

ALLAH RAZI OLSUN
Hafta başında 6 aydır kanserle mücadele veren kayınpederim vefat etti.

İki evlat acısı görmüş ama buna rağmen kalan çocukları için mücadele vermeye devam etmiş, torunlarına aşırı derecede düşkün olan, kızlarımın dedesi ve eşimin babasını pazartesi sabah saatlerinde kaybettik.

Bir mesleki hastalık diyebileceğimiz KOAH ile 20 yıldır mücadele verirken yaşama azmini hiç bırakmayan Sümerbank’tan emekli olan işçi Kayınbabam İbrahim Yılmaz 69 yaşında vefat etti.

Rahmetli annemin kanser süreci gibi 6 aydır kayınbabamın moralini yüksek tutmak için yalan söylüyordum.

Her geçen gün kötüye giderken belki de her gün “iyi olacaksın baba” diyordum.

Ama olmadı.

Allah gani gani rahmet eylesin. Mekanı cennet olur inşallah.

Bu süreçte başta Sağlık İl Müdürü Erhan Berk’e ilgilerinden dolayı çok teşekkür etmek istiyorum.

Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı Anestezi Uzmanı Uzm. Dr. Halime Akyüz’e, çoğu zaman bir gişe personelinde dahi göremediğimiz empatiyi her seferinde hastalarına gösteren Tıbbi Onkoloji Uzmanı Uzm. Dr. Emre Çakır’a ve Onkoloji servisindeki tüm hemşirelere çok çok teşekkür ediyorum.

Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi İletişim ve Tanıtım Birimi Sorumlusu sevgili İbrahim Hayta’ya da teşekkür etmesem çok ayıp etmiş olurdum.

Allah İbrahim’den razı olsun.

Ve ayrıca, taziyemize iştirak eden, gelemeyip telefon açan, mesaj gönderen herkesten Allah razı olsun.

İyi ki varsınız…

https://twitter.com/mahirtemur

Yorumlar 2
Ahmet 19 Ocak 2023 20:26

İbrahim Abi'ye Allah'tan rahmet siz yakınlarına sabırlar diliyorum. Başınız sağolsun...

serhat 16 Ocak 2023 17:31

Basınız saolsun ALLAH rahmet eylesın mekanı cennet olsun ınsallah MAHIR kardesım yıne harıka bır yazı yazmıssın senı tebrık edıyorum senın gıbı durust kalemlerın çogalması dılegıyle slmlar

Yazarın Diğer Yazıları