Yaşadığımız bu felaketten anladık ki Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) yeterli değilmiş.
En azından tek başına yeterli değilmiş.
Malatya’da yetkili-yetkisiz kimle konuşmuş isem AFAD’ın bu depremin ilk günlerinde sınıfta kaldığı, koordinasyonu bir türlü sağlayamadığı ve lojistik koordinasyonunda 3 yerleşik belediyemizi dahi işin içine tam anlamıyla sokamadığını dinliyorum sürekli.
Zaten gözlemim de bu yönde.
Malatya’da AFAD’ın sayısı da belli Malatya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığının sayısı da belli.
Deprem bölge illerimizi de kapsadığı için depremin ilk günü kendi başımızaydık.
Hatta 2. gün dahi enkaz başlarında sadece tecrübesiz vatandaşların kurtarma girişimlerini yakından izledik.
Hatta, depremden zarar görmeyen ilçelerimizdeki iş makineleri dahi hemen şehre koordine edilemedi.
Zaten Doğanşehir, Bahri ve Kurucuova gibi ağır hasar alan kırsal bölgelerimiz bir nevi ilk gün unutuldu.
Kısacası çok açık bir şekilde anladık ki AFAD ile beraber Malatya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye ekibi yeterli değil.
3 yıl önce Sivrice depremi yaşamış bir şehrin yönetimi bu olamaz!
Kabul edilemez aslında…
Gelin size bugün ibretlik bir örnek vereyim.
İNOSAR ismi size bi şey hatırlatıyor mu?
Deprem bölgesinde yaşadığımızı bilen zamanın liyakatli yöneticileri 2010 yılında İnönü Üniversitesi Arama Kurtarma Ekibi’ni (İNOSAR) kurmuştu.
Cemil Çelik’in rektörlük döneminde kurulan İNOSAR profesyonel ana ekibi ile beraber öğrencilerden ve idari personelden gönüllü insanları da eğiterek 100 kişilik bir ekip oluşturulmuştu.
AFAD’ın ekibinde ne kadar ekipman varsa aynısı İNOSAR’ın da ekipmanında yer alıyordu.
Bölgenin sayılı arama-kurtarma gönüllü kuruluşu olan İNOSAR, 2011 yılında Van Erciş depreminde aktif bir şekilde arama kurtarma yapmıştı.
Son Sivrice depreminde de Pütürge ilçemizde görev alan İNOSAR aklı evvel birkaç sözde profesör ve idari personel tarafından bir buçuk yıl önce kapatıldı!
Uzmanların bağıra bağıra bu bölgede deprem bekleniyor uyarıları havada uçuşurken Rektör Ahmet Kızılay, pandemi bitiminden sonra İNOSAR’ı kapattı.
Sözde İnönü Üniversitesi Senatosu bu kararı vermişti!
Yetişmiş ve tecrübeli arama kurtarma ekibini nasıl dağıtırsınız itirazlarına “AFAD’ın olduğu bir şehirde ÜNOSAR gereksiz bir kuruluş” denmişti.
Üstüne o kadar ekipmanın çoğu ya depolara çürümeye bırakılmış ya da başka birimlere verilmiş.
Neredeyse depremin ilk 2 günü hiçbir bölge ilinde arama kurtarma ekibi şehrimize intikal etmemişken 100 kişilik bir arama kurtarma ekibinin o sıcak saatlerde kaç insanımızı kurtaracağını düşünün!
Bir üniversite yönetimi, profesyonel ve eğitimli bir kurtarma ekibini nasıl dağıtır?
Hangi akıl bu kadar cahilce bir karar alır?
Okumuş cehalet buna deniyor herhalde!
Gerçekten merak ediyorum:
Sivrice depreminden sonra hangi halüsinasyondan sonra eğitimli, tecrübeli bir arama kurtarma ekibi “gereksiz” görülebilir?
Rektör Ahmet Kızılay rüyasında ak sakallı bir dayıyı gördükten sonra mı bu kararı aldı?
Allah aşkına söyleyin:
Kaç akıl birleşip bu kararı verdi?
Kaç akılsız bu karara imza attı!
https://twitter.com/mahirtemur
Hacı | 20 Şubat 2023 20:29
Sizden rica ediyorum bu konuyu doğrudan şu anda üniversitede bir yerlere sürülerek atıl bekletilen İNUSAR'ın son yöneticisine sorun. Size İNUSAR'ın kapatılma hikayesini anlatacaktır. Ben kısaca özetleyeyim. Genel sekreter göreve geldikten sonra bir etek öptirme sürecini başlattı. Sadece İNUSAR değil, kendine itaat etmeyen, kendi istediklerini harfiyyen yapmayacak, el etek öpmeyen kısacası kendi adamı olmayan tüm birimleri baştan aşağı değiştirdi ve yerine kendi çevresindeki el etek öpücüleri getirdi. Bu konuda Rektörün buradaki en büyük hatası üniversiteyi yönetme liyakatı olmayan bir insana sınırsız ve sorgusuz yetki vermesiydi. Kısacası rektör genel sekreterin her dediğini harfiyyen ve itiraz etmeden kabul ediyor ve ne derse doğrudur gözüyle bakıyor. Ehil olmayan kişilere bukadar yüksek değer ve yetki vermenin sonucuda tabiki şımarık diktatörlüktürtür. Sonuç olarak İNUSAR'ın kapatılma sebebi de başındaki kişinin el etek öpmeyen, şahsiyetli bir insan olmasıdır.