Malatya’da bazı durumlar genelde geç anlaşılır.
Ve çoğu zaman basınımız da dâhil yaşanılan olaylar karşısında sanki ilk kez bu “haltlar” işleniyormuş gibi bir tutum içerisine giriyoruz her seferinde!
Bu aralar Sayıştay’ın raporları gündemde mesela…
Başkan Gürkan’ı sevmeyenler raporun sadece olumsuz yönlerine baktı. Başkan Gürkan’ı sevenler ise genelde “vasat” oldukları için benden öğrendiler Sayıştay’ın övgülü sözlerini.
Çünkü Malatya’da yaklaşık 100 sayfalık bir raporu okuyup habere dönüştürecek çok az gazeteci olduğu için genelde ulusal basından haberler yapılması beklenir.
Başkan Gürkan’dan nefret edenler ise özel kalem üzerinden memuriyet bölümünü şişirdiler.
Sanki ilk kez yapılıyormuş gibi Başkan Gürkan’a sorular sordular.
Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan bu özel kalemden memuriyeti bulmuş gibi davrandılar.
Gülüyorum sadece…
Çünkü unutuyor bizim basın.
Mesela zamanın belediye başkanı Hacı Uğur Polat şoförünü dahi memur yapmadı mı?
Ahmet Çakır döneminde kaç kişi özel kalem üzerinden memur oldu?
Biliyor musunuz?
Mesela 2019 yılında Sayıştay şu tabloyu paylaşmıştı:
Tablodaki ilk üç isim Ahmet Çakır döneminde son üç isim Gürkan döneminde memur yapılmış!
Üstelik direkt yapılmış ve daha önce belediyelerde çalışmadan…
İçişleri Bakanlığının genelgesi var.
Özel kalem müdürlüğüne atama yetkisinin sınırsız bir yetki olmadığını, bu kadronun memuriyete sınavsız atama yolu olarak kullanılmayacağını açık açık belirtmesine rağmen maalesef hiçbir belediye başkanımız kanunu, genelgeyi veya Sayıştay’ı dinlemiyor!
Ve üstelik Sayıştay Başkanlığı açık açık;
“Belediye özel kalem müdürlüğüne atanacakların öncelikle belediyede çalışan memurlar ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan memurlar arasından seçilmesi esastır” diyor ve ekliyor.
Özel Kalem Müdürlüğüne atanacak kişinin en az bir seçim dönemi görev yapması lazım, diyor.
Sayıştay maalesef “ihtiyar heyeti” gibi algılandığı için kimsenin umurunda dahi değil!
Aslında basınımızın da umurunda değil!
Görmüyorlar genelde ve bazen görmüş gibi yapıyorlar!
Bırakın Sayıştay’ı…
Mesela Yaşar Karataş’ın MASKİ Genel Müdürlüğü yaptığını hatırlıyor mu acaba bu gazetecilerimiz!
Yaklaşık 2 yıl önce genel müdürlük yapan Karataş ile ilgili bir haber yapmıştım.
2020 yılının şubat ayında MASKİ Genel Müdürü Yaşar Karataş’ın kızının işçi kadrosunda çalışırken memur yapıldığını yazmıştım.
Malatya’da o kadar işsiz varken bu nasıl olabilir, demiştim.
Yine 2 yıl önce eski Malatya milletvekili Miraç Akdoğan’ın oğlunun MASKİ’den memur yapıldığını da yazmıştım.
Ne olmuştu?
Veya Battalgazi Belediye Başkanı Osman Güder’in oğlunun üniversiteyi bitirir bitirmez MASKİ’ye işe girdiğini yazmıştım mesela…
Ne değişti?
Binlerce üniversiteli işsiz sayısı azaldı mı?
Siz zannediyor musunuz ki Yeşilyurt Belediyesi’nde özel kalem üzerinden sınavsız memur yapılmadığını?
Sadece bir örnek vereyim.
Mesela yıllarca AK Parti İl Başkanlığında görevli olan ve çoğu gazetecinin tanıdığı arkadaş Yeşilyurt Belediyesi’nde işe alınmamış mıydı?
Sonra memur yapılmadı mı?
Belediyede çalışması gerekirken yıllarca hangi vekilimizin yanında çalıştı?
Demem o ki kimse masum değil!
Ne vekiller, ne il başkanları ne de belediye başkanları!
Ahmet Çakır veya Hacı Uğur Polat döneminde işe alımlar nasıl oluyorsa bugün de aynı şekilde oluyor!
Torpili kuvvetliyse memur oluyor yoksa işçi kalıyor!
Ve bu düzen devam ederken kimse kusura bakmasın ama ben kimseye kefil olamam!
Çünkü hepsi de kul hakkına giriyor!
Hadi gelin vekillerin yanında çalışan personellere bakalım mesela…
Hangi “danışman, fotoğrafçı” bir gün dahi belediyeye gitmeden vekillerin programlarında boy gösteriyor?
Var mısınız Sayın Basınımız?
Geçen yazımda dediğim gibi…
Ben bu çalışanları ya da özel kalem üzerinden memur yapılanları artık ikiye ayırıyorum.
En azından bağlı olduğu birimde mesai harcıyorsa “görmüyorum” artık.
En azından belediyeye gidiyor diyorum!
Diğerlerini ise Allah’a havale ediyorum çünkü Malatya’da toplumsal farkındalık oluşması için deprem olması gerekiyor maalesef!