İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay döneminde, rahmetli hemşehrimiz İsmet İnönü’nün soyadını almış bir üniversitenin nasıl çiftliğe döndüğünü defalarca yazdım.
Milli Mücadele yıllarında dağ-taş demeden bu ülkenin bağımsızlığı için mücadele vermiş bir hemşehrimizi ölüm yıl dönümlerinde anmayı bile kendilerine zül kabul eden bu dini bütün arkadaşların yönettiği üniversite tam anlamıyla bir çiftliğe dönmüştü.
Keşke adını değiştirseler!
Bundan 35 gün önce “İnönü Üniversitesi çiftliği” başlığı altında, alenen yapılan sahtekarlığı yazmış, bu sahtekarlığın süreçlerini tek tek anlatmış ve en sonunda üniversitenin çiftliğe dönüştüğünü vurgulamıştım.
İLGİLİ YAZI: İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ ÇİFTLİĞİ
Gelin size yine aynı üniversitede cereyan eden ama bu sefer çok farklı bir tezgah ile farklı bir üniversitenin de alet edildiği “Çiftlikte bugün ne oldu?” tadında utandıracak bir yazı yazayım.
Rezalet, İnönü Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi’nde (SBF) geçiyor.
İnönü Üniversitesi SBF Dekanı Prof. Dr. Cemal Gündoğdu burada baş kahramanlarımızdan biri.
Bu akademik arkadaşın ilk vukuatı bu fakülte daha kurulmadan önce başlıyor.
Fakülte daha kurulmadan önce 2017 yılında Beden Eğitim Yüksek Okulu Müdürü olarak görev yapan Cemal Gündoğdu’nun ilk icraatı ablasının oğlu Şakir Tüfekci’yi öğretim görevlisi olarak almak olmuş.
Biliyorum çok şaşırmadınız!
Ama yeğen kadrosundan işe alınan ve şu anda SBF Spor Yöneticiliği Bölüm Başkanı olarak görev yapan Şakir Tüfekci’yi bi kenara yazın.
2023 yılının aralık ayında SBF, 1 kadro açılan araştırma görevlisi ilanına çıkar.
4 aday sınava girme hakkı kazanır.
Bu 4 adaydan biri kim dersiniz?
Sacide Tüfekçi.
Dekan’ın yeğeni Şakir Tüfekçi’nin eşidir Sacide Tüfekçi.
Fakültede hem yeğen hem de yeğenin eşi kadrosunu duyan öğretim görevlileri isyan eder.
Rektör Ahmet Kızılay ile görüşürler.
Daha sonra bir ulasal internet haber sitesi bunun haberini yapınca Sacide Tüfekçi’yi almaktan vazgeçerler.
Yeğenin karısını aldırtamayınca araştırma görevlisi kadrosuna başvuran 3 adaydan hiçbirini almazlar.
Dekan hazretleri geline kadro veremeyince diğer adayları da bi kalemde siler!
Fakat SBF Dekanı Cemal Gündoğdu’nun farklı planları vardır.
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Spor Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof.Dr. ÖKKEŞ ALPASLAN GENÇAY arkadaşıdır.
Sütçü İmam Üniversitesi’nin SBF Dekanı Alpaslan Gençay, İstanbul’da bir özel üniversitede öğretim üyesi olarak çalışan kardeşi Ertuğrul Gençay’ı, kişiye özel bir ilanla almak ister ama bu oyunu Halk TV bozar.
Halk TV ana haberde yer alan bu skandal haberden sonra kardeş kadrosu açılamaz.
2 farklı üniversitede 2 arkadaş dekanın akrabaları dibine kadar nepotizm yaşanırken üniversitelerimizde, alınamazlar.
Hangi dekanın aklına geldiğini tahmin edemediğim bir fikir 90’lık ampul gibi yanmaya başlar.
Önce bizim dekanın yeğeninin eşi Sacide Tüfekçi, KSÜ’ye araştırma görevlisi olarak alınır.
Kimsenin ruhu bile duymaz.
Sonra, KSÜ’deki diğer dekanın kardeşi Ertuğrul Gençay’ı İnönü Üniversitesi’ne almak isterler.
İnönü’de açılan öğretim üyesi kadrosuna son gün öğleden sonra Ertuğrul Gençay başvuru yapar.
3 akademisyenden oluşan Değerlendirme Komisyonu Ertuğrul Gençay’ın çalışmalarını inceler ve olumlu rapor hazırlayıp rektörlüğe gönderir.
Ne tesadüftür ki Değerlendirme Komisyonu jüri üyelerinden 2’si Ertuğrul Gençay’ın arkadaşıdır ve bunlardan biri de sizce kimdir?
Dekan yeğeni Şakir Tüfekçi’dir.
Üstelik Ertuğrul Gençay’ın başvurada sunduğu makale bir ortak çalışmadır. 5 ay önce bilimsel dergide yayımlanan makalenin yazarları arasında dekan kardeşi Gençay ile beraber dekan yeğeni Şakir Tüfekçi ve Yalın Aygün vardır.
Rezaletin bini bir para!
Belge: Ortak yayımlanan makale
*
Şakir Tüfekçi’nin eşini KSÜ’ye aldıran dekanın kardeşi Ertuğrul Gençay İnönü Üniversitesi’ne başvuruyor. Başvuruyu değerlendiren komisyon üyelerine bakar mısınız?
Hem ortak makale yayımlamışlar hem de bu takasın ne kadar aleni olduğunu utanmadan gizlememişler bile!
Bu bilgilere haiz olan 7 öğretim üyesi önce rektör yardımcılarına sonra Rektör Ahmet Kızılay’a anlatır.
Daha sonra Malatya’da bir yerel gazetemizin internet sitesinde yüzeysel bir şekilde bu haber verilir ama saatler sonra “duayen” bir gazetecimizin araya girmesiyle haber yayından kaldırılır.
Haberin kalkması sonucu bu aleni takasın yapılacağını düşünen birçok akademisyen tedirgin.
Şu ana kadar sümen altında raporu olumlu sonuçlanan dekan kardeşi Ertuğrul Gençay’ın kadrosunun verileceği öne sürülüyor.
Bu konu ile ilgili halen kesinleşmiş bir şey yok ama rüzgarın dinmesini bekledikleri aşikar.
O yüzden “bugün çiftlikte ne oldu” diyerek açık açık, tane tane yazmak istedim.
Üstelik bir dekan kaç akrabasına kadro verince “tamam” der diye düşünüyorum.
Kaç akraba?
İnönü Üniversitesi SBF Dekanı Prof. Dr. Cemal Gündoğdu’nun 2 kızı aynı fakültede okuyor.
Olabilir.
Büyük kızı 2020’de küçük kızı 2022’de SBF’yi kazanmış.
Mesela Dekan Gündoğdu’nun 2 kızı, aynı dönem ve aynı tarihte ERASMUS kapsamında İtalya’da 6 ay eğitim görmüş.
Yüzlerce öğrenci varken dekanın 2 kızı İtalya’ya SBF tarafından gönderiliyor.
Üstelik dekanın büyük kızı bu yıl fakülteyi birincilikle bitirmiş.
İnönü Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi’ni dereceyle bitirenler, sınava tabi tutulmaksızın yüksek lisans programına alınıyor.
Konuştuğum haber kaynaklarım küçük kızın da derece yapacağını söyleyip ironi yapıyorlardı.
Çünkü aynı fakültede, öğretim görevlisi olan 2 akademisyenin çocukları da bu şekilde bırakın fakültede dereceye girmesini, Üniversite 1’incisi veya 2’ncisi olmuşlar.
Hangi fakülteye el atsan bir çürümüşlük görüyorsun.
Bazen düşünüyorum da “çiftlik” ibaresi bile yetersiz kalıyor gibi.
Çünkü bir özel çiftlikte hiçbir baba, bu kadar torpil yapıp hayatta kalamaz!
Kendi çiftliğine yeğenini alıp, o yeğeninin eşini komşu çiftliğe torpille aldırtıp, komşu çiftliğin ağasının kardeşini de tekrar kendi çiftliğine aldırtan bir çiftlik kısa zamanda batar!
Hepsi masa başında ay başını bekler!
Kafası biraz çalışan her hangi bir baba ilk maaştan sonra kapıyı gösterir bunlara!
Son sözüm iki rektöre…
Hem İnönü hem de Sütçü İmam Üniversitelerimizin rektörlerine 2 kitap önerisinde bulunmak istiyorum.
Timaş’ın çocuk yayınlarından biri olan “Kurtuluşun Kahramanları - Sütçü İmam” kitabını ve yine çocuklar için hazırlanmış “İnönü Anadolu’ya nasıl geçti?” kitabını iki rektörümüzün okumasını istiyorum.
Görselleri bol olan bu iki kitabın bu 2 rektörümüz tarafından net anlaşılabileceğini düşünüyorum.