Beldenin birinde müftünün keçisini çalmışlar. Sabah kalkmışlar ki gazetelerde “müftü keçi çalmış” yazmışlar.
Niye böyle bir haber yaptınız dendiğinde haberi yapan gazeteci, “Müftünün keçisinin çalınması haber değil, normal bi şeydir” demiş.
“Ama müftünün keçisini çalmak demek iyi bir haberdir. Başka bir iş yapamıyoruz, biz böyle diyelim. Hiç olmazsa bizi haberci zannetsinler” diye de eklemiş!
Bu hikayeyi dün Hüseyin Kölük Cami’sinin temel atma töreninde Malatya İl Müftüsü Ramazan Dolu anlattı.
Şahısma sallayacak ya, böyle bir hikaye uydurup şu sözlerle devam ediyor Müftü Hazretleri:
“Televizyonun birinde bir beyefendi diyor ki ‘müftülük camilerin altına ticarethane yapmak istiyor, işi ticarete döktü’ diye…”
Hızını alamıyor, “Böyle demese kimse dinlemeyecek.” diyebiliyor.
Bu zat kamu görevlisi!
Benim de ödediğim vergilerle maaş alan Müftü Bey’in ruh halini anlamak istedim önce.
6 Şubat depremlerinden sonra neredeyse sağlam cami kalmamış ve aradan yaklaşık 3 yıl geçmiş; Büyükşehir ve Battalgazi Belediye Başkanlarının olduğu bir törende Müftü Hazretlerinin dualarla caminin temel atma törenini gerçekleştirmesi gerekirken şahsıma cevap vermeyi tercih etmesini gerçekten anlamadım.
Bu nasıl bir ruh halidir arkadaş!
Üstelik sosyal medyada müftülüğün hesabından edit yapılarak verilmiş bu açıklama.
Bu açıklamanın devamında ise daha vahim bir cümle kuruyor:
“Halbuki biz özel dernekler dahil, vakıflar dahil cami yaparlarsa, caminin altına dükkan koyuyorsanız biz yokuz. Biz böyle deyip şimdiye kadar 120 cami açtık, hiçbirine dükkan koymadık. Peki bu haber nereden çıktı? İşte tam da müftü keçi çaldı hikayesi… Yoksa kimse okuyup dinlemiyor, kimse takmıyor, kimse kale almıyor”
Müftü Ramazan Dolu din kardeşimize bir soru sormak istiyorum:
Siz depremden sonra 120 camiyi nerede açtınız?
Allah aşkına bize hangi camileri açtığınıza dair bir bilgilendirme yollayabilir misiniz?
Malatya merkezde neredeyse ayakta kalan ya da açılmış bir tane camimiz yokken, her mahallede camilerimiz hasar almış ve ibadete açılmamışken siz 120 camiyi nerede açtınız?
Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne bağlı Tekke Cami hasarsız raporu varken niye kapalı 3 yıldır?
Saray Cami’nin yerini nerede? Müftü Bey biliyor mu?
Hiç yapılmayacakmış!
Yeni Camii’yi geçtim, sıfırdan restore ediliyor.
Peki Söğütlü Camii…
Niye bu kadar geç başlandı?
Dükkan direttiğiniz için hayırsever yapmaktan vazgeçmedi mi?
İlk başta isim değiştirmeyecekteniz ama Malatyalılar benden öğreniyordu Söğütlü Cami’nin Hacı Bayram Söğütlü Camii olduğunu!
Kığılı Cami’miz nerede?
Ne zaman yapılacağı belli mi?
Peki Şık Şık Camii?
Çınarlı Camii’nin statüsü değişti, bu camimiz de artık yok!
Niyazi Mısri Cami’nin durumu peki?
Yapılacağı belli bile değil!
Malatya çarşı merkezinden çıkamadım daha!
Çarşıdaki Hamidiye Camii’nin ağır hasarlı olduğunu bu müslüman kardeşiniz ortaya çıkarmadı mı?
Siz de aynı gün gidip camiyi ibadete kapatmadınız mı?
Size bağlı çarşıdaki bir camide yaklaşık 3 yıldır ibadet ediliyor ama ağır hasarlı olduğunu “kimse takmıyor, kimse okumuyor” dediğiniz bu gazeteci yazmadı mı?
Şeker Camii’nin hayırseverini niye bloke ettiniz?
1,5 yıl önce hayırsever bu caminin yapımına başlayacaktı.
Dükkan direttiğiniz için hayırseveri by-pass etmediniz mi?
O bölgede halen bir çivi çakılmadı.
Bu şehirde 3 yıldır Şehir Mezarlığı Camisi yapılmadı siz hangi makamdan bize terane okuyorsunuz Sayın Müftü?
İşinizi layıkıyla yapmadığınızı sağır sultan bile biliyorken cami açılışında günaha girmeyin, dua okuyun!
“Allah’ım ben işimi layıkıyla yapamıyorum. Beni affedin” deyin ellerinizi yukarı kaldırarak!
Ayrıca müftünün keçisinin çalınması haberdir.
“Keçisine bile sahip olamayan bir müftü, İl Müftülüğü’nü nasıl yönetir?” diye soru sorardım.
“Müftünün keçi çalması” diye tevil etmezdim tam tersine müftünün kaç lira maaş aldığına, toplam keçi sayısına ve bu hırsızlık olayıyla bir keçi çiftliği ortaya çıkmışsa “Müftünün çiftliğinde yalnızca bir keçi çalındı” başlığını atardım.
Sonra kamu adına “Bu adam din görevlisi mi yoksa keçi ağası mı?” diye sorardım.
Bırakın hikaye anlatmayı, müftülük yapın Sayın Dolu!