Dün akşam 10. Malatya Uluslararası Film Festivali’nin açılış törenine katıldım.
Açıkçası bir önceki festival için “Malatya Uluslararası Acemilik Festivali” başlıklı yazı yazmış bir gazeteci olarak bu yıl daha derli toplu gördüm.
Hazırlanan görselleri, gala gecesinde hazırlanan kısa videoları çok beğendim.
Fakat ne kadar güzel olursa olsun biz maalesef salon yönetimini yapamıyoruz.
Açılış programı başladıktan sonra dahi salonun giriş kapılarının önü koltuklarının nerede olduğunu bulmaya çalışanlar ve yer göstericilerin kalabalığıyla doluydu.
Bütün koltuklara isimler tek tek yazılmasına rağmen dün akşam yine salon yönetimini yapamadık!
Hatta programın başladığı ilk dakikalarda sunucu “Şu anda CNN TÜRK’te canlı yayındayız. Program başladı” tarzında bir uyarı yaptı ama halen o kalabalığın koltuklara geçmesi uzun sürdü maalesef!
Anladığım kadarıyla davetiyesi olmayanların da salona girmek istemesi ve davetlilerin koltuklarına oturması sonucu böyle bir düzensizlik oluştu.
Hatta sunucunun Başkan Gürkan’a dönüp “Galiba Malatya’nın yeni bir kongre kültür merkezine ihtiyacı var çünkü insanlar salona sığmıyor” cümlesinden sonra verilen cevap bence tarihe geçti!
Ulusal kanal yayındayken rezil olduk bence!
Çünkü Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, CNN TÜRK yayındayken ve sanatçılarımız salondayken ayağa kalkıp,”5 bin kişilik kapalı spor salonu yaptık. İnşallah önümüzdeki yıl festivali orada yapacağız” demesi kültür-sanata üst düzeyde nasıl baktığımızı tüm ülkeye gösterdi maalesef!
Film Festivali kapalı spor salonunda yapılacakmış!
Bari taraftar grubunu da çağırıp siyasilerimize tezahürat yaptıralım!
Dar-ül Rifat Malatya’da yine tarihe geçtik!
Allah’tan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bütçe görüşmeleri yüzünden vekiller gelmemişti de ön konuşmaları sadece Gürkan ve Veli Ağbaba yaptı.
Malatya’da Film Festivali’ni halka anlatamamamızın en büyük sebeplerinden bir tanesi siyasilerin festivali kendi propagandasına çevirmesidir.
Marka maalesef Malatya Film Festivali olamıyor.
Marka olmak isteyenler her zaman bu tür festivallerin önüne geçmek istiyor.
Ve sahnede o kalabalığın önünde her siyasi ama her siyasi sanatçılara “terane” anlamına gelecek konuşmalar yapıyor!
Kaç sefer yazdım hatırlamıyorum ama ödül verilirken belki de 100 yıldır sanat âleminde yazılı olmayan bir kural vardır.
Ödül alan sanatçıya başka biri (genelde sanatçı olur) sahnede ödülü takdim eder.
O ödülü takdim eden kişi ile sanatçı poz verir ve ödül alan insan isterse bir konuşma yapar.
Bu kuralı bilmemek hele ödülü veren bir siyasetçi ise ödül alandan fazla konuşma girişimi Festivalin başında “uluslararası” yazsa da bizi “yerel” bırakıyor maalesef!
Başkan Gürkan’ın ödülü takdim ederken biraz konuşması bizi kurtarır da ama Battalgazi Belediye Başkanı Osman Güder’in ödülü verdikten sonra mikrofona yönelik hamlesi o kadar itici geldi ki anlatamam!
Hatta Osman Güder’in çiçek demetini tutarken bir hali vardı yine anlatamam!
Güder ödülü takdim etti ama sanatçıya vereceği çiçek demeti elinde kalmıştı. Sanatçı konuşurken Osman Güder galiba birazdan ne konuşacağını düşünürken ellerini arkada bağlayıp çiçek demetini ters çevirdi.
Herhalde birazdan rezil olacağız dedim yanımdaki arkadaşıma. Çünkü sanatçı biraz daha konuşmasını uzatsaydı Osman Güder’in elindeki çiçeklerin kaldırma kuvvetine dayanamayacağını düşündüm.
Allah’tan sanatçı konuşmasını uzun tutmadı ve sunucu “Alkışlarla yerlerine uğurluyoruz” dedikten sonra alkışlar eşliğinde Osman Güder bir kaleci refleksi ile mikrofonun başına geçip “Sayın Valim, Sayın Büyükşehir Belediye Başkanım…” demeye başladı.
İşin garip tarafı salonda Vali Bey de yoktu!
Bir kaleci refleksi ile yapılan bu mikrofona uçuş hamlesini gören sunucuların mimikleri o kadar belirgindi ki yine anlatamam aslında, görmeniz lazımdı!
Yine şükürler olsun ki CNN TÜRK 5 dakika önce canlı yayını kesmişti!
ER TV ve VUSLAT TV düzeyinde rezil olmuştuk!
Lütfen birileri o esnada ne yaptığını izlettirsin Başkan Güder’e…
Ayrıca ön konuşmalarda Başkan Gürkan Festival ile ilgili teknik bilgiler vereceğine keşke Festival Direktörü Haydar Işık birkaç kelam etseydi.
Bu eleştirilerimin ışığında yine de güzel bir geceydi.
Hem kırmızı halı konsepti hem salondaki atmosfer ve sonrası güzeldi.
Yılların sanatçısı Selma Güneri’nin “Malatya Festivali’nin entelektüel bir tavrı var” demesi çok güzeldi mesela.
Emeği geçenleri tebrik ediyorum.
Son olarak Vali Aydın Baruş’un dün gece olmaması dikkatimi çekti.
Yıllar önce Vali Ulvi Saran’ın başlattığı Malatya Film Festivali’nin her zaman paydaşları arasında yer alan Malatya Valiliğinin bu yıl Vali Yardımcısı düzeyinde katılımı garip geldi.
Hangi önemli olay bu geceyi ikinci plana attı acaba?
NOT: Bu yazıdan sonra Vali Aydın Baruş'un çocuğunun düğün merasimi için şehir dışında olduğu ile ilgili bilgi aldım. Bilginize çok değerli okurlarım.