Bir ay önceden neredeyse tüm AK Partili siyasetçilerin “özledik özledik” diye ortalığı velveleye verdiği, tüm kurum müdürlerinin; Vali, Başkan Gürkan ve Öznur Çalık tarafından hizaya çekildiği, ne kadar resmi ve gayri resmi çalışan varsa “direktif” verildiği, ne kadar muhtar varsa “sayı” verildiği bir karşılama sonucunu görünce “Nereden nereye” dedim.
Evet sayın seyirciler, Cumhurbaşkanımız Malatya’ya geldi, bir gece kaldı ve gitti.
Daraltılmış bir miting alanıyla Tayyip Erdoğan’ı dinlemek için ilk defa bu kadar az insan geldi.
Bir ay önceden bu kadar tantananın koptuğu bir durumda daha geçen yaz gelen Mustafa Ceceli kadar dahi kalabalık toplayamadı Malatya’nın AK Parti’si…
Düşünün…
Malatya’nın batı girişinden doğu girişine varıncaya kadar her milletvekilin, her belediye başkanın devasa posterleri asıldı.
Büyükşehir’e bağlı açık hava reklam alanları son 20 günde neredeyse kapattı her tarafı.
Daha önce olmadığı kadar farklı bir durum yaşıyorduk.
Vali Bey, Çalık ve Gürkan’ın liderliğinde tüm kurum müdürleri, STK temsilcileri ve muhtarlar bir salona toplatıldı.
Belediye çalışanlarından diğer resmi çalışanlara varıncaya kadar miting alanına katılma emri verilmişti mesela…
Miting alanına katılmayan çalışanlara işlem başlatılacağı dahi söylenmişti.
İlçelerden ücretsiz araç kaldırıldı.
Hatta ilçelerden gelenlere önceden Esenlik market çekleri dahi verildiği iddia ediliyordu. Ben bizzat 5 kişiden duydum.
Cumartesi günü belediye otobüsleri gün boyunca ücretsizdi.
Her hangi bir hizmet için toplu kısa mesaj atmayan siyasilerimizin her biri on binlerce Malatyalıya kısa mesaj attı.
Kale Belediyesi’nden bendenize ilk defa mesaj geliyordu. Kaleli olduğumu hatırladılar galiba!
Kale Belediye Başkanı Murat Koca beni miting alanına davet ediyordu!
Daha önce AK Parti’ye üye olmuş kim varsa tek tek arandı.
Bizzat dinlediğim telefon konuşmaları oldu.
Yakın illerden gelen katılımcıları saymıyorum.
İsrafın boyutunu siz düşünün artık!
İşte bu kadar “yoğun” çalışılan bir ortamda tarihinin en az kalabalığına hitap etti Erdoğan.
Üstelik, Büyükşehir Belediyesi’nin yanındaki miting alanı daraltılmıştı.
İşte o yüzden tek bir drone görüntüsü göremedik.
Zaten dikkatli baktığın zaman Sayın Erdoğan’ın yüz ifadesinden durumun sıkıntılı olduğunu görürsün.
Ben hiçbir karede, miting de dâhil Sayın Erdoğan’ın tebessüm ettiğini görmedim.
Yüzünde sürekli bir “olumsuzluk” vardı ve mutlu değildi.
Sayın Erdoğan’ın kalabalığa konuşurken bu kadar performansının düşük olduğunu da ilk defa görüyordum.
40 dakikalık konuşmasının yarım saatini Kılıçdaroğlu’na ayırdı.
Fakat ilk defa görmediğim çok şey vardı.
Mesela siyasilerimizin tavırları benim için ilk değildi.
Yıllardır Tayyip Erdoğan’ın Malatya’ya gelişini şova dönüştüren bir Öznur Çalık bu seferde aynıydı.
Gücünü direkt Erdoğan’dan aldığını her Malatya gezisinde göstermeyi çok iyi biliyor.
İlla ki bir Erdoğan’la yan yana bir otobüs görüntüsü, hemen yanında dururken bir apron selamlaması, bir masada otururken yanında bitivermesi Malatya’nın rutinidir!
Ahmet Çakır ve Hakan Kahtalı’nın ise tam tersi bir durum içine girmesi de bir rutindir.
Bülent Tüfenkci’nin “Çalıkvari” hareketleri normal gelir artık ve genelde sırıtır.
Selahattin Gürkan’ın “olmayan gücünün” olmuş gibi göstermesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın her gelişinde bizlere gösterir.
Öznur Çalık’ın “kurumsallaşmış” bir alışkanlığı var verdiği görüntülerde ama Gürkan’da daha o “alışılmışlık” yok.
O yüzden ikisi de “ego savaşları” yaşattı bizlere…
Ama Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın her gelişinde “Ben olmazsam siz bir hiçsiniz” imajını verdiğini iyi biliyorum bizim buradaki siyasetçilere!
Millet tarafından karşılıklarının olmadığını bilen ve Erdoğan’ın sayesinde bir karşılık bulduklarını bilen ve bizlere gösteren Malatya’da sadece 2 siyasetçi var.
Diğerleri oynuyor ve bizleri de bu oyuna kanmamızı istiyorlar.
Mesela Mehmet Çınar ve Osman Güder’in hallerini görünce inanın utanıyorum.
300 bin nüfuslu bir ilçeye belediye başkanlığı nasıl yapılmaz, onu alenen bizlere hissettiriyorlar!
Ritmimi bozmamak için buraya fotoğraf koymuyorum ama muhtemelen görmüşsünüzdür.
Vallahi de 23 Nisan’daki çocukların öğretmenleriyle fotoğraf çektirme yarışına girmiş gibiydiler!
Mehmet Çınar’ın bir bakanla poz çektirmesi vardı, anlatamam.
Öznur Çalık ile bir bakan otururken arkalarına geçip ayakta fotoğraf çektirmişti.
Atanmış Bakanımız, 30 ilden daha büyük bir nüfusa sahip bir ilçenin seçilmiş belediye başkanı için ayağa dahi kalkmayı düşünmemişti!
Osman Güder miting alanın önünde video paylaşıyordu.
Sanki kalabalık Osman Güder için gelmiş gibi!
Vallahi çok üzülüyorum billahi çok üzülüyorum.
Hele AK Parti İl Başkanı İhsan Koca’nın birkaç fotoğrafını gördüm, inanamadım!
Salonda Erdoğan’ın arkasındaki masada korumalar gibi duran Koca, kimin Erdoğan’la konuşmasının kararını veren görüntüsü çok enteresan!
Mesela sosyal medyada yapılan paylaşımlar ise daha trajikomikti.
Basri Kahveci “Malatya Cumhurbaşkanı’na ahde vefa gösterdi” diye yazmış.
Seçimle yönetilen toplumlarda bu şekilde bir yaklaşım olamaz!
Seçilenler seçmenlere ahde vefa göstermelidir Sayın Kahveci!
Ahde vefayı millet değil siz Cumhurbaşkanı’na göstermelisiniz!
Her saniye oturup kalkıp Erdoğan’a dua etmelisiniz bence!
Bu bütün AK Partili siyasiler için geçerlidir!
Toplumda karşılığı olmayanların demokrasinin en temel kurallarını dahi unutması normal olmuş maalesef!
“Cumhurbaşkanı tarihinde bu kadar az kalabalığa konuşmadı” diye karalar bağlayacağınıza “milleti” işin içine katmayın!
Hepinizin derdi “kariyeriniz” maalesef!
Bugün Malatya’da AK Parti teşkilatı niye CHP gibi “küskünler ordusuna” dönüştü!
Miting alanına katılmayan AK Partili kaç yöneticiniz var?
Kaç üyeniz var?
Cumhurbaşkanı ile fotoğraf çektirme yarışında bunları görebildiniz mi?
Mesela 20 yılda o kadar vekil çıkardı Malatya…
Kaç milletvekiliniz o alandaydı?
Kaç ilçe başkanınız?
Mesela kaç il teşkilatlarında görev yapmış arkadaş o alana katıldı?
“İş garantili” gençlik kollarında yolu geçmiş kaç “genciniz” mitinge katıldı?
İŞ-KUR’dan senenin 6 ayı için işe almak için söz verdiğiniz kaç “işsiz” o alana geldi?
Sadece Erdoğan sayesinde yıllardır gördüğümüz “arkadaşların” yapmacık halleri beni çok üzüyor esasında.
Malatya’da eğer dün üç belediyemiz “AK PARTİLİ” değil de CHP’li olsaydı ne yapardınız acaba?
Tamam, ekonominin kötü gidişatı, alınan merkezi kararların yanlışlığı veya birçok nedenden dolayı Erdoğan’ın oyu düşmüştür ama buradaki yerel siyasetçilerin vasatlığı da etkilidir!
Bizler “ego savaşlarını” tiyatroya gider gibi alenen izlerken bu aktör ve aktrisler AK Parti’nin menfaati için mi bunları bizlere yaşatıyorlar!
Çoğunun derdi “kariyer”!
Bugün yerel siyasetçilerin hepsi yapılan araştırmalarda yüzde 30’un üzerine çıkamıyor!
(Yalanlamayın lütfen! Bizzat gördüğüm anket sonuçları var)
Bunun nedeni Erdoğan değildir!
Ama şehrimizden bir Cumhurbaşkanı geçti.
Ve bu Malatya’nın AK Partisi’nde bir ilk yaşandı.
Bu ekip bu kadar tantana ve israfa rağmen tarihinde ilk defa bu kadar az kalabalığa konuşturdu Erdoğan’ı.
Bitti!