Şehit Fevzi Mahallesi ile ilgili çok yazı yazdım.
Önce mağdurları dinledim.
Haberleştirdim.
Sonra bi makale yazdım.
Daha sonra Battalgazi Belediye Başkanı Osman Güder ile görüştüm.
Tek tek sordum.
Şehit Fevzi Mahallesi ile ilgili yapılacakları tek tek anlattı Başkan Güder.
Ben de yazdım.
Başkan Güder ile görüştükten sonra yine mağdurların talepleri üzerine giderilemeyen sorunları bir kez daha yazdım.
Hatta bir ay önce yine bir yazı yazdım.
Bugün ise yine Şehit Fevzi Mahallesi’nin mağdurlarından birkaç kişi ile görüştüm.
Gelin size bugün hem Büyükşehir Belediyesi’nin hem Battalgazi Belediyesi’nin hem de AKSA Elektrik ve AKSA Doğalgaz’ın çarşının göbeğinde yaptığı hukuksuzluğu anlatayım.
Şehit Fevzi’yi Suriye’ye çevirenleri anlatmak istiyorum sizlere…
2020 yılının Temmuz ayında Şehit Fevzi Mahallesi’ndeki 110 dönümlük bölümün Riskli Bölge ilan edilmesinden sonra AK Parti’nin mahalle temsilcisi dahi Avrupa Birliği’ne girmiş Türkiye gibi sevinç naraları attı!
Vekilinden belediye başkanlarına, ilçe başkanlarından gençlik kollarına varıncaya kadar sosyal medyada, basında kutlama mesajları havada uçuşuyordu.
Açıkçası ben de çok sevinmiştim.
Çevreyolu altına ilk defa gerçek bir yatırım yapılacağı için gururlanmıştım.
Fakat süreç o kadar kötü yönetildi ki…
O kadar acemice işler yapıldı ki…
Riskli Bölge ilanından sonra yani kutlamalardan sonra Şehit Fevzi Mahallesi sakinlerinin evlerine “15 gün içinde hemen çıkın” evrakı ulaştığı zaman ben anlamıştım aslında.
Battalgazi Belediyesi bu süreci yönetemeyecek, diye ta o zamanlar söylemiştim.
Geçen yıl yaşanan sıkıntıları tek tek yazmak istemiyorum.
Şehit Fevzi Platformu kuruldu ve olay mahkemelik oldu.
Hatta değer tespit konusunda mahalleliler mahkemeyi kazandı.
Bir üst mahkemede şu an durum.
220 haneden bahsediyoruz.
Önce 25 ev çıktı evlerinden.
Sonra 60 ev boşaldı.
Daha sonra 30 ev taşındı.
İşte bu arada o bölge görev dışı bölge ilan edildiği için bekçiler dahi o bölgeden geçmez oldu.
Tabii hırsızlık olayları başlıdı.
Ve en sonunda 100 evde boşalınca geriye sadece 5 ev kalıyor.
Dram aslında şimdi başlıyor.
İşte bu 5 ev halkına baskılar önce olduğu gibi artıyor.
Önce Battalgazi Belediyesi Zabıta ekipleri o 5 eve gidiyor.
“Niye çıkmıyorsunuz?” deniyor.
3 hafta önce de polis ekipleri gidiyor.
“15 gün içinde çıkmazsanız elektrik, su ve doğalgazınızı kesecekler” deniyor. Ve bir kâğıt imzalattırılıyor.
Bu konuşmadan yarım saat sonra farklı bir polis ekibiyle MASKİ ve AKSA görevlileri gelip beş evin elektriğini, suyunu ve doğalgazını kesiyorlar.
Konuştuğum gencin kardeşi online sınava giremediği için sınavdan kalıyor mesela.
Çarşıya 10 dakika mesafede bir yerin şu an elektriği, suyu ve doğalgazı hukuksuz bir şekilde kesiliyor.
Bir insana bu kadar zulüm yapılır mı arkadaş?
Sürekli ağzından dini terimlerin eksik olmadığı Başkan Güder’e ve diğerlerine sesleniyorum;
Allah katında bu yaptığınız zulüm değil mi?
Sayı az diye bu çağda bir evin suyu, elektriği kesilir mi?
Sayın Selahattin Gürkan’a sesleniyorum;
Bu şekilde mi sürekli tekrarladığınız sosyal entegrasyonu yapacaksınız?
Koskoca Malatya’da o 5 evin çaresini giderip medeni şartlarda bir çıkma işlemi yapamıyorsanız bari mahkeme sürecini bekleseydiniz!
15 gün deyip yarım saat sonra temel ihtiyaç olan suyu kesmek ne demek arkadaş?
Evden çıkanlara bir ay gecikmeli kira desteği veriliyor.
Siz biliyor musunuz acaba, belki de bir aylık kira bedelleri dahi yoktur!
Şehit Fevzi Mahallesi’ni Suriye’ye çevirenlere sesleniyorum;
Allah’tan korkuyorsanız gidin o 5 evin çaresi neyse halledin…
Halledemiyorsanız bir an önce o evlerin su ve elektriğini tekrar açın!
TEHDİTLER BOŞUNA!
Yaptığımız haberlerden veya yazdığım yazılardan dolayı beni “mahkemeyle” korkutanlara bir hatırlatma yapayım.
Tehditleriniz boşuna…
Kendinizi yormayın, hiçbir haberimi ve yazımı kaldırmam!
Varsa bir cevap hakkınız noktasına dokunmadan yazmaya hazırım ammaaa…
Diğer çabalarınız boşadır.
Bunu bilesiniz!
Şimdilik bu kadar yazayım.
