Son 2 yazımda Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin ve MASKİ’nin borcunu, YİMPAŞ binasının hikayesini, Esenlik’in sattığı dükkan ve ofislerin durumunu Selahattin Gürkan’ın ekibinden aldığım bilgileri farklı kaynaklarımdan teyit ederek yazıya dökmüştüm.
Bugün Recep Tayyip Erdoğan Dünya Kayısı Ticaret Merkezi’ni ve “agrega” olayını yazacağım ama bir dipnot düşelim önce.
Hayatım boyunca kalemimi güçlülerin lehine kullanmadım. Selahattin Gürkan güçlüyken nemalananlar, bir soru dahi soramayanların şahsım ile ilgili konuşmalarını duymuyorum bile.
Ben gazeteciyim kardeşim, kimseyle kişisel husumetim olamaz!
Deprem zamanı veya öncesi Gürkan’ı çok eleştirdim. Birçok siyasetçi gibi Gürkan da benimle alakalı suç duyurusunda bulunmuştu ama bugün Gürkan ve ekibi Malatya’da kendini ifade etmek için niye beni tercih ediyor?
Aynı şeyi, Başkan Gürkan Büyükşehir’in koltuğuna oturduğu zaman eski ile ilgili konuşmalar yapınca Ahmet Çakır da yapmıştı. Benle konuşmuştu!
Bugün Malatya’da en rahat eleştirilecek kişi Selahattin Gürkan’dır. Belediyesi yok, parası yok, ekibi yok, etrafında günde 40 kere dönen dönekler yok!
O yüzden “eski” ile ilgili fikri takip yaptırtmayın bana!
Ayrıca bu yazdıklarım ile ilgili bir yanlışa düşersem yine hiç çekinmeden “yanlış yaptığımı” yazarım.
Yeni gelen bir belediye başkanı, kendisinden önceki belediye başkanı ile ilgili ciddi iddialarda bulunuyor. Ben de çoğu gazeteci gibi Sami Er’in söylemlerini yazdım, irdeledim, haklı olduğu yerlerin olduğunu söyledim ama karşı tarafı dinlememek gazetecilik değildir.
Üstelik bu yazdıklarıma inanmasam ve farklı kaynaklardan teyit ettirmesem bir cümle bile yazmazdım!
Gelelim bugünkü konuya…
RECEP TAYYİP ERDOĞAN DÜNYA KAYISI TİCARET MERKEZİ
Ben o tarihlerde de hem Malatya Ticaret Borsası Başkanı Ramazan Özcan ile hem de o tarihlerdeki Malatya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Cemal Noğay ile konuşup yazılar yazmıştım.
Süreci önce detayları ile yazmak istiyorum.
Yaka mahallesinde Şehir Mezarlığı karşısında Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin yaklaşık 240 bin metrekarelik bir arsası var.
Bu arsa aslında Ahmet Çakır döneminde bin metrekarelik parselleri bölünüp satılmak isteniyor. Toplam 200 parsel oluşuyor. Hatta bazı parseller ilana çıkılmıştı ama satılmamıştı.
Selahattin Gürkan hem “Yeni Şire Pazarı” hem de “Yeni Buğday Pazarı” yapmak istiyor.
Önce Ankara’dan bir mimarlık firmasına proje çizdirtiyorlar.
Sonra açık ihaleyle arsa karşılığı para ve mülk verilecek şekilde ihaleye çıkılıyor ama hiçbir firma ihaleye katılmıyor.
Kimse ihaleye girmeyince belediye iştiraki MESTON bu arsayı 41 milyon TL’ye 12 bin metrekarelik kapalı inşaat alanı yapma şartlarıyla alıyor.
Sonra bir firma araştırma işine gidiliyor. Hatta Selahattin Gürkan, MÜSİAD Başkanı dahil üyeleriyle burada bir inşaat yapmak için görüşüyor ama kimse bu projeye sıcak bakmıyor.
Genel Sekreter Cemal Noğay, Ankara firması İŞKAYA şirketi ile görüşüyor.
Bu firma 12 bin metrekare kapalı inşaat alanı ve 80 milyon TL karşılığında MESTON’tan bu arsayı alıyor. Yani MESTON’un alt taşeron firması oluyor.
MESTON sadece bu ihale sürecinden dolayı yaklaşık 40 milyon TL bir kar elde ediyor.
Burada paydaşlardan biri Malatya Ticaret Borsası, çünkü Borsa’nın üyelerine yapılıyor.
İlk etapta dükkanlar öncelikli olarak Borsa üyelerinden farklı şirketlere satılamayacaktı.
Yeni Şire Pazarı’na bu firma 600 dükkan ve 70 ofis yapıyor. Açık otopark, kantar kısmı, açık pazar alanı ve tüm yolları bu firma yapıyor.
100 dükkan ve 70 ofis anlaşma gereği Malatya Büyükşehir Belediyesi’ne kalıyor.
Kısacası Yeni Şire Pazarı için İŞKAYA firması 100 dükkan, 70 ofis ve 80 milyon TL Büyükşehir Belediyesi’ne vermiş oldu.
Bana göre Selahattin Gürkan döneminin en vizyonel projesiydi. O zamanlar da yazmıştım, zaten Sami Er burası ile ilgili bir görüş belirtmiyor.
Yine o bölgede yapılan Buğday Pazarı ile ilgili Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin zarara uğratıldığını söylemişti.
Buğday Pazarı için İŞKAYA firması toplam 145 dükkan ve bir de idari bina yapıyor.
Yine ortak alanları da İŞKAYA firması yapıyor.
Buğday Pazarı’nın çoğunluğu küçük esnaf. Kimse satın almak istemiyor.
Buradaki benim de ilk başta takıldığım kısım sözleşmedeki bir maddenin oluşu.
Firma satamazsa Büyükşehir Belediyesi satın alır ibaresi.
Gürkan’ın ekibi bu sözleşmeden dolayı bu dükkanları satın almadıklarını iddia ediyor.
6 Şubat depremlerinde sonra mevcut Buğday Pazarı hasar alıyor.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın Malatya ziyaretinde Buğday Pazarı esnafı şikayetlerini iletiyorlar. Yeni Buğday Pazarı esnafının bu dükkanları satın alacak güçte olmadığını belirtiyorlar.
Bakan Bey, Selahattin Gürkan’a talimat veriyor, bu dükkanları Büyükşehir Belediyesi alsın diye.
İddiaya göre Selahattin Gürkan, bu kadar dükkanı alacak paramız yok, demiş.
Bakan Bolat da kredi veririz, demiş.
Halkbank’tan TL/REF ile 98 dükkan için 660 milyon TL kredi çekiliyor.
2 yıl kira ödemesiz Buğday Pazarı esnafına bu 98 dükkan kiralanıyor.
Aslında bu 660 milyon TL’yi de sordum ve biraz araştırdım.
Ortalama bir dükkan 2023 yılında 6,7 milyon TL’ye satılmış.
Fazla gibi gelmişti bana.
Ama bu dükkanların metrekareleri farklı farklı.
32 adet 190 metrekarelik, 22 adet 285 metrekarelik, 16 adet 267 metrekarelik, 12 adet 135 metrekarelik, 7 adet 102, 2 adet 343 metrekarelik ve 6 adet 288 metrekarelik dükkanlardan bahsediyoruz.
Çift temel sistemi ile 7 metre yüksekliğe sahip dükkanlar bunlar.
Kısacası deprem yaşamış bir esnaf grubuna o dönemin Büyükşehir Belediyesi Başkanı ve yetkilileri, Bakan’ın direkt talimatı üzerine bu dükkanları 10 yıl ödemeli kredi çekerek ve 2 yıl da kira almayarak satın alıp kiralamış!
Kamu zararı var mı?
Var bence çünkü 660 milyon TL’nin değişken faizli ödemesi 2 milyar TL’nin üzerinde.
Fakat Büyükşehir Belediyesi satın alma yapmıştır ve 10 yıl sonra bu dükkanların değeri yerinde saymayacaktır.
Ve ayrıca belediye, depremle iş yerleri yıkılmış bir esnaf grubuna 2 yıl kira almayarak ve o tarihte sorunlarını çözerek sosyal belediyecilik görevini yapmıştır bence.
Rakamlar, detaylar bunlar.
Ama İŞKAYA firması ile Büyükşehir Belediyesi’ndeki her hangi bir yetkili ile organik veya inorganik bir bağ varsa, bu firma kar etsin diye kamu zararı oluşmuşsa bunu ortaya çıkaracaklar şimdiki yönetimdir.
Belge sizde, bilgi sizde…
Havanda su dövmeye gerek yok, kimse kimseyi kandırmasın!
YALANIN DA BU KADARI OLMAZ!
Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin tutarsız rakam açıklayan Başkanı Sami Er, ER TV’de ne demişti:
“265 TL’ye agrega alımı yapmışlar. Gider ayak ihale yapmışlar.” tarzında eski yönetim ile ilgili çarpıcı iddialarda bulunmuştu.
Yazıyı o taraf bunu dedi, bu taraf şunu dedi ile karmaşık hale getirmeyeceğim.
Süreci kronolojik sıraya göre yazmak istiyorum.
Malatya Büyükşehir Belediyesi, 6 Şubat depremlerinden sonra agrega (mıcır) ihtiyacının tavan yaptığı bir dönemde, tüm konteyner kentlerde tonlarca malzeme gerekiyorken br ihaleye çıkıyor.
Bu ihale, direkt bir agrega ihalesi değil.
Konkasör tesisinin tamamen kurulumunun ihaleyi alan firmanın yapması şartıyla (yaklaşık 80 Milyon TL) 26 Nisan 2023 tarihinde 115 TL birim fiyatı ile anlaşıyor.
Esenlik’in taşeron firması diye bakacağımız bu şirket ile 1 yıllık 1 milyon ton agrega ihalesi yapılıyor.
Belgesini paylaşıyorum:
Bu ihalenin yüzde 90’ı yani 900 bin tonu üretildikten sonra Esenlik şirketi bir ihale daha yapıyor aynı firmayla.
Şubat 2024 ile aynı firmayla 196 TL’ye 400 bin ton agrega anlaşması yapılıyor.
Yine belgesini paylaşıyorum:
Piyasanın durumu ve malzemenin 1 milyon ton değil de 400 bin ton olması sebebiyle 1 yıl öncesine göre daha pahalı bir anlaşma yapılıyor.
Sami Er, “giderayak ihale yapmışlar” demişti. Bunu Esenlik’in o dönemki yetkililerine sordum.
Şu cevabı verdiler:
“Biz seçimden 2 ay önce 1 yıl önce yaptığımız ihalenin yüzde 90’ı üretilince yaptık bu ihaleyi. Amaç, yeni gelecek yönetimin seçimden hemen sonra agrega ihtiyacını düşünmekti. En azından yeni seçilen belediye başkanının 2 aylık bir agrega sorunu olmasın diye düşündük. Art niyetli olsak 400 bin ton değil yine 1 milyon ton üretim için anlaşırdık”
Mesela Sami Er, Battalgazi Belediyesi’nin o tarihte 90 TL’ye agrega ihalesi yaptığını söylemişti.
Ama şu detayı nedense vermemişti Sayın Er.
Battalgazi Belediyesi’nin kendine ait konkasör tesisi var ve sadece işçilik ihalesine çıkıyordu. O yüzden piyasadan çok düşük.
Peki Sami Er bu detayı bilmiyor mu?
Ayrıca yapılan açıklama alenen yanlış ifadelerle dolu maalesef!
Sanki 1 milyon 400 bin tonu dönemin Esenlik yönetimi 265 TL’ye almış gibi gösteriliyor.
Bu kadar açık yalan söylenir mi?
1 milyon tonu 2023 yılında 115 TL’den 400 bin tonu ise 2024 yılında 196 TL’den alınmış.
Üstelik Sami Er, 265 TL demesine rağmen kendi paylaştıkları rakam 196 TL. Sami Er’in ekibi Sami Er’i yalanlamıştı!
Bu firma Esenlik’in Malatyalı taşeron firması.
Esenlik’in yeni yönetimi ilk iş olarak bu firmanın sahibini çağırıyor. Esenlik Genel Müdürü Veysel Tay, “Biz seninle çalışmayacağız, tesisini sök, sen pahalı satıyorsun.” demiş.
Firma yetkilisi tesisini sökmeye başlıyor. Tam bu sırada Esenlik Genel Müdürü Veysel Tay, yine firma yetkilisini tekrar arayıp bi görüşme yapıyor.
Görüşmede Veysel Tay ile birlikte Esenlik Genel Müdür Yardımcısı İsmail Güney de varmış.
“Seni bize yanlış anlatmışlar. Biz seninle çalışmak istiyoruz. Tesisini tekrar kur, çalışalım” demişler.
Selahattin Gürkan döneminde 400 bin ton için 196 TL’ye anlaşılan agrega fiyatına dokunmadan işi 480 bin tona çıkarıyorlar.
Belgeyi paylaşıyorum:
Esenlik, sözleşme gereği bu firmanın istese tek taraflı sözleşmesini fesih edebilir ama fazla gördükleri bu fiyatı uygun bulup üstüne işin kapasitesini arttırmışlar.
2024 yılının Ağustos ayında 480 bin ton agrega üretimi tamamlanıyor.
Firmaya gecikmeli ödeme yapılıyor. İş bitince de 2025 yılının ocak ayında kalan ödemeyi yapacaklarını söylüyor Esenlik yetkilileri.
Ocak ayı geldiği zaman firma yetkilisi parasını isteme gidiyor. Esenlik Genel Müdürü Veysel Tay, “Sen bize pahalı mal vermişsin. Bizi kandırmışsın. Paranı vermeyeceğiz” demiş.
Koskoca Esenlik şirketinin genel müdürü “Bizi kandırmışsın” demiş!
Sadece eski yöneticiler ile değil, firma sahibi ile de görüştüm.
Firma sahibi de Esenlik’i icraya veriyor 2025’in şubat ayında. Halen parasını alamamış!
İşte bu icradan sonra Sami Bey konuşmaya başlıyor. Muhtemelen Veysel Tay’ın oyununa geliyor Sami Bey.
Yoksa bu kadar açık olan rakamlar ortadayken 265 TL’yi nereden çıkarsın Sami Er?
Peki şu anda Sami Er kaç TL’den agreganın tonunu üretiyor?
282 TL!
Belgesini birazdan paylaşacağım ama önce Gürkan döneminde çalışılan sonra Sami Er döneminde 480 bin ton alınan firmadan hemen sonrasını yazmam lazım.
Parasını alamayan firma, tesisini söküyor.
Eylül 2024 tarihinde MESTON’un Selahattin Gürkan döneminde bugünkü değeri 80 milyon TL olan konkasör üretim tesisini Batmanlı bir firmaya agrega üretimi yapmak için veriliyor.
İhale şartnamesinde bu konkasör tesisisini taşeron firmasının yapması lazım. Belediyenin sıfır tesisini bu Batmanlı firmaya verip 145 TL’den agrega almaya başlıyor Büyükşehir Belediyesi.
Kendi tesisini yaklaşık 100 milyon TL’ye kurup 145 TL’ye satmıyor, belediyenin sıfır konkasör tesisini kullanarak bu fiyata satıyor.
Malatyalı firma ile icralık olup Batmanlı firmaya güzel kıyak geçilmiş!
Üstelik geçtiğimiz Nisan ayında yeni bir ihaleye çıkıyor Büyükşehir Belediyesi.
Belediye'nin şirketi MESTON firmasına tonunu 282 TL’den ihale ediyor bu kamu malını çok çok düşünen ekip!
Alın size belgesi:
Özetlemeye gerek yok, yazıyı hemen bitirebilirim.
Sami Er’in düştüğü durumu bir cümleyle açıklayayım:
Ekip seni vezir de eder rezil de!
Çünkü ekip başı olarak seçici sensin!
Başkası değil!
