İyi halt ettin.
Çok da tın…
Yediysen bize ne…
İnsan yediğinin lafını eder mi hiç?
Diyenleri duyar gibiyim.
TBMM’yi ziyaret ettim
44 plakalı aracımızla önce güvenlikte biraz bekledik
Sağ olsun Milletvekillerimiz Abdurrahman Babacan ile Mehmet Fendoğlu’nun sayesinde içeri girebildik…
Bizi içeri aldılar ancak 2 vekilimiz ile programların yoğunluğundan dolayı görüşemedik.
Neyse içeri girdik bir kere…
Meclisi gezip göreceğiz.
Stratejimizi değiştirip artık hangi vekil Meclis'te ise onu ziyaret etmeye karar verdik.
Sonuçta bir talebimiz yoktu.
Hedefimiz fikir alışverişinde bulunmaktı..
İlk ziyaretimiz Malatya’da hiç de haz edilmeyen Ak Parti Milletvekili İhsan Koca’nın makamı oldu.
Daha önceden yakinen tanıdığım İhsan Koca bize epey yakın ilgi gösterdi hatta ismini unuttuğum danışmanı ile meclisi gezdik.
Tabi çok merak ettiğim Meclis lokantasına da gittik..
Sembolik rakamlar beklerken orada da işler pek parlak değil.
Yani enflasyon sanki orayı da vurmuş ne kadar da papyonlu garsonlar olsa da “aş evi” havasında çabuk ye ve çık…
Neyse tam gezerken eski bakanımız Tüfenkci’nin makamından telefon aldık.
“Bakan bey yerinde bizi bekliyor” dediler...
Fazla sıcak karşılanmadık.
Telefonunda konuştuğu kadar bizimle konuşmadı bile…
Öylesine bir görüştük sadece…
Oradan çıktık Veli Abi'nin makamına gittik.
Malatya’da olduğunu bildiğimiz halde, neyse son durağımız…
Bayan vekilimiz İnanç Siraç Hanım’ın makamı oldu.
Bayan vekil ile Malatya’da olduğu için görüşemedik ancak danışmanı ile iyi bir istişare yaptık..
Yani uzun lafın kısası Meclis’i tepeden tırnağa gezdik.
Özellikle ilgi gösteren vekillere çok teşekkür ediyorum.
Görüşmediğimiz vekilleri de bir dahaki sefere ziyaret etmeyi umut ediyorum…
Bu arada bundan böyle değerli meslektaşım Mahir Temur’un yayın yönetmenliğini yaptığı Kayısı Haber’de köşe yazılarıma devam edeceğim.
O zaman hoş geldim…