Adem Huduti: Karargaha gidip yönetimi ele almak istedim

Malatya'daki FETÖ/PDY davasında bir numaralı sanık olarak yargılanan 2. Ordu eski Komutanı Orgeneral Adem Huduti savunmasına devam etti. Duruşmaya öğle arası verildi.

Malatya'daki FETÖ/PDY davasında bir numaralı sanık olarak yargılanan 2. Ordu eski Komutanı Orgeneral Adem Huduti savunmasına devam etti. Duruşmaya öğle arası verildi.

Yakınca Kapalı Spor Salonunda görülen duruşmada savunmasını tamamlayan Adem Huduti, Mahkeme Başkanı Vedat Koç ile avukatlardan gelen soruları yanıtladı.

15 Temmuz günü konutuna Emir Subayı Sedat Kaya, Albay Bahadır Erdemli ve Tuğgeneral Mustafa Serdar Sevgili'nin geldiğini anlatan Huduti, bunun dışında kimseyi görmediğini belirtti. Burada Genelkurmay ikinci başkanını aradığını ancak kendisine ulaşamaması nedeniyle eşi ile konuştuğunu aktaran Huduti, “Ne olup bittiğini konuştum, heyecanlı bir sesle uçakların çok alçaktan uçtuğunu ve Ankara'da bombaların atıldığını söyledi. Olay daha vahim hale geldi, karargaha gidip yönetimi ele almak istedim” ifadelerine yer verdi.

Bu sırada Albay Bahadır Erdemli'nin kendisine ‘Sıkı Yönetim' tarafından bir mesajı ilettiğini ileri süren Huduti, “Kalın bir kalemle belirtilmiş sıkı yönetim mesajı vardı. Mesajı inceledim alttaki imzaları görünce o anda bu emrin uygunsuz bir emir olduğunu uymayacağımızı emrettim” iddiasında bulundu.

Karargaha gelirken yolda Malatya Valisini aradığını ancak ulaşamadığını aktaran Huduti, sonrasında gece yarısı 00.00'da Vali ile görüştüğünü belirtti. Ana As Birlik Komutanları ve 17 ildeki komutanlarla makamında askeri sistem olan ‘Tafix' ile ve zaman zaman da cep telefonu ile yaptığını söyleyen Huduti, Malatya Valisinin karargah binasına alınmaması durumu ile ilgili de kendisine bilgi verilmediğini savundu.

Yüzbaşı Kemal Keskin'i ilk kez davaya müdahil olduğu anda gördüğünü savunan Huduti, dönemin 7. Ana Jet Üs Komutanı Tuğgeneral Emin Ayık ile de telefonla görüştüğünü ve bilgi aldığını söyledi. Görüşmede Ayık'a uçakların kaldırılmayacağını söylediğini iddia eden Huduti, “Avni Paşa bana 4 uçağın bölgeye indirildiğini söyledi. Sonradan Sayın Vali ile görüştüğümde bana 6 uçak indirildiğini söyletince üs komutanı ile yeniden görüştüm ve 6 uçak geldiğini emniyet ile birlikte hareket ettiğini iletti. Ben de bu bilgili Valiyi arayıp ilettim” diye konuştu.

Kalkışma gecesi Karargahta Kurmay Başkanı Avni Angun'un kelepçelenmesinden sonradan haberinin olduğunu da iddia eden Huduti, “Darbeci olduğunu öğrendiğim kişilerle bir görüşmem olmadı. 1. ve 3. Ordu komutanı ile görüşmem birden çok kez oldu saatlerini tam hatırlamıyorum. Çok yoğun bir görüşme trafiği vardı” diye konuştu.

"Kitapları emekli olduktan sonra tekrar okuyup incelemek adına tutuyordum”

Mahkeme Başkanı Vedat Koç'un ‘Ankara'da ele geçirilen FETÖ ile ilgili 8 kitap sizin midir' sorusu üzerine Huduti, “Bana ait. Ben okuduğum kitapları işaretlerim. Ergenekon ve Balyoz dönemlerinde incelemek üzere aldığım kitaplar ve bu kitapları emekli olduktan sonra tekrar okuyup incelemek adına tutuyordum” dedi.

Darbeye katılanların isimlerinin yer aldığı 16 kişilik isim listesinin de Garnizon Komutanı Tümgeneral Avni Angun tarafından kendisine verildiğini ileri süren Huduti, dönemin Van Asayiş Kolordu Komutanı Metin Temel'in de ‘2.Ordu Komutanından bana emir gelmedi' ifadesinin sorulması üzerine ise “Böyle bir şey olamaz, tekrar ifadesinin alınmasını istiyorum. Metin Temel ile 4-5 kez görüşmüşümdür. Mesaj konusunda kendisi bana teklifte bulundu. Telefonda daha sonra Valimizde böyle bir teklife bulundu” ifadelerini kullandı.

Huduti ayrıca, Metin Temel'e “Silahlara, mühimmatlara sahip çıkmasını, bu durumun doğru olmadığını gelen her talimata benim ve kurmay başkanımdan sözlü emir almasını söyledim” dediğini ileri sürdü.

Sanık avukatlarından birinin ‘Darbecilerin öldürülmesi ile ilgili bir teklifte bulunan olmadı mı' sorusu üzerine ‘Kurmay başkanı dışarıdan destek istedi, bizim güvenliğimizi sağlamasını istedi. Odamda silahlı adamlar mevcut, kendinizi benim yerime koyun ve ne yapacağınızı düşünün” dedi.

Odasında silahsız olduğunu ve bu nedenle Emir Subayı Sedat Kaya'nın dışarında bir tabanca getirip kendisine verdiğini kaydeden Huduti, “Emir subayım darbecileri vurmak için benden izin istedi. Kendisine ilk mermiyi bizim atmayacağımızı, mermi geldikten sonra hedef gözetmeksizin öldürme emri verdim. Çatışmanın çıkması olayın boyutunu başka yerlere götürürdü” ifadelerine yer verdi.

Emir subayının kendisini emniyetli bir yere götürme teklifinde de bulunduğunu ileri süren Huduti, “Ben de öleceksem burada öleceğim. Gururuma yediremedim oradan ayrılmayı” dedi.

Adem Huduti soru üzerine darbe girişimi gecesi görüntülere de yansıyan silah çekilmesi olayını anlattı ve “Karargahta makam odamda Albay Bahadır Erdemli silah çekti bu sırada Emir Subayım Sedat Kaya elinden aldı. Emir subayım Tuğgeenral Serdar Sevgili'nin de silahını aldı” ifadelerine yer verdi.

Mahkeme duruşmaya öğle arası verdi.


Yakınca Spor Salonunda görülmeye devam eden FETÖ/PDY davasında öğleden sonraki celsede savunma yapan dönemin 2. Ordu Komutanı Tümgeneral Avni Angun savunmasının ardından soruları yanıtladı. 3 kez silah çekilen ve kelepçelenen birisinin darbe teşebbüsünde bulunanlarla bir olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ileri süren Angun, sıkıyönetim listesinde isminin bulunmasıyla ilgili de, “Bu tür bir liste oluşturulmuş ise bunun cezasını ben değil yazanlar çekmelidir. İddia makamı hiçbir delil ortaya koymadan beni örgüt üyeliği ile suçlamaktadır. Geçmişte olmayan bir yaşam biçiminin bir gecede ortaya çıkması kabul edilemez” dedi.

Tutuklandıktan sonra zor şartlar altında tutulduğunu da ileri süren Angun, “5 ay ailemle görüştürülmedim. Avukatımla sadece 5 dakika görüştüm. Avukatım ile görüşmem gerekçe gösterilmeden haftada bir saat sağlanıyor. Bana getirilen savunma evraklarıma el konulmuştur” iddialarında bulundu.

Kendisi ve ordu komutanının tutumu ile yüzlerce askerin sokağa çıkmasının engellendiğini öne süren Angun, “Ben karargaha gitmesem ordu komutanı yalnız kalacaktır daha farklı şeyler gelişecektir. Darbecilerin dengesini bozduğum asıl amaçlarını gerçekleştiremedikleri ortadadır. Sayın Cumhurbaşkanımızın direnin demesiyle bende direndim, başkaları gibi kendi ailemle ilgilenmedim. Genelkurmay Başkanı, Kara Kuvvetleri Komutanı bile derdest edilmişse benim buradaki darbecileri nasıl derdest etmem bekleniyor” diye konuştu.

Mahkeme Başkanı Vedat Koç'un ‘Görevdeyken FETÖ/PDY yapılanmasını hiç sezdiniz mi?' sorusu üzerine Angun, “Benim bulunduğum ortamda asla siyaset konuşulamaz, kesin emir verdim. Herkes kendi işini yapacak, kanunların dışına çıkan bedelini öder. İllegal bir iş var mı diye zaman zaman karargahta dolaşırdım, herkesle sohbet ederdim. Ama bu tür görüşmelerde en ufak bir emare tespit etmiş değilim. Burada benimde birlikte Türk Silahlı Kuvvetlerin şerefi söz konusu, tespit etseydim bunu cevapsız bırakmam söz konusu değildir” diyerek cevapladı.

Sorulan bir soru üzerin Albay Bahadır Erdemli'nin telefonla Vali ile görüştüğünü ifade eden Angun, ‘Darbecilerin başı Albay Erdemli miydi?' diye sorulması üzerine, “Diğerleri daha pasifti, silahı bana çeken Bahadır Albay, bana göre aktif olan oydu, agresif davranan oydu” diye konuştu.

Bir avukatın “Komutanın makam odasında silahlarını aldığınız Albay Bahadır Erdemli ve Tuğgeneral Mustafa Serdar Sevgili'yi neden derdest etmeniz?” sorusunu Angun, “Sayın Başkan affedersiniz, çamaşır lastiği ile mi bağlayacaktım, derdest edeceğim” diye cevapladı.

SEGBİS sistemi ile duruşmaya Osmaniye Cezaevinden bağlanan Albay Bahadır Erdemli ise savunmasında tüm iddialara ayrıntılı olarak cevap vereceğini ancak bugünkü duruşmada “Vali ile Bahadır Albay'ın telefonla görüştüğü” iddiasını ilk kez duyduğunu belirterek, bu konunun Vali tarafından teyit edilmesini istedi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Vedat Koç ise Vali Mustafa Toprak'ın duruşmada zaten tanık olarak ifadesinin alınacağını söyledi.

Mahkeme başkanı duruşmayı yarın sabah 09.00'a erteledi.

Bakmadan Geçme