Çocukları yönlendirirken bu kelimeleri kullanmayın!

Ailelerin ister istemez çocukların hayatlarını yönlendirdiklerine dikkat çeken Altınbaş Üniversitesi Psikoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Aylin İlden Koçkar, çocukların en değer verdiği kişilerin onlar için rol model olduklarını söyledi.

Çocuk yetiştirirken anne ve babaların kafalarını kurcalayan en önemli soruların başında, çocuklarına iyi bir geleceği nasıl temin edecekleri geliyor… Ailelerin ister istemez çocukların hayatlarını yönlendirdiklerine dikkat çeken Altınbaş Üniversitesi Psikoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Aylin İlden Koçkar, çocukların en değer verdiği kişilerin onlar için rol model olduklarını söyledi. Koçkar, “Bu nedenle, anne babaların ilgi alanları, çocuk için doğal olarak gelişen bir yönlendirme sürecini içerir. Ancak anne ve babanın ortak ilgi duymadığı alanlarda, çocuk bir tanesini seçmeye çalışır. Burada ilgi alanı çocuk tarafından benimsenen anne ya da baba ‘beni daha çok seviyor, benim dediğimi yapıyor' diye de düşünebilir. Aslında, çocuğun doğal mizacı gereği hangisine ilgisi varsa ona meyledecektir” dedi.

BU KELİMELERİ HAYATINIZDAN ÇIKARIN

Ailelere uyarılarda bulunan psikolog Prof. Dr. Aylin İlden Koçkar, ailelerin genelde çocuklarını ‘süpersin, harikasın, muhteşemsin' diyerek yetiştirdiğini söyledi.

Bu kelimeleri kullanmamak gerektiğini belirten Koçkar, “Çocuklara böyle söylemek pek bir yere oturmuyor çocuğun zihninde. Böyle olduğu zaman çocuk ne için olduğunu bilmeden, kendisini ‘süper ve harika' zannediyor. Ama bu süper ve harikalık nereden ileri geliyor? Bu ifade edilmiyor. Basit bir resim yapıyor ve ‘Aa, süper sen harikasın diyoruz. Oysa ki, neyi iyi yaptığını ifade etmek gerekiyor ki çocuk bunu tekrar edebilsin” dedi.

ÇOCUĞUN ÇABASINI ÖVÜN

Çocukların çabasının övülmesi gerektiğini ifade eden Koçkar, “Bu pek çok konu için geçerlidir. Çünkü bir zihin yapısı gelişiyor bu şekilde. Çabayı öven zihin yapısı günün sonunda çocuğa çok yardımcı oluyor. ‘Sen bu resmi yapmak için çok uğraşmışsın, güneşle ne kadar uğraşmışsın, nasıl da dikkatle boyamışsın' gibi ifadeler çocuğun çabasını över. Hayatta her konuda muhteşem ve harika olmayacağımız kesin. Herkesin daha becerikli ve daha az becerikli olacağı konular olabilir. Ancak çaba, her zaman için kişinin kendini geliştirmesine yardımcı oluyor. Bu nedenle çabayı öven bir vurgulama gerekiyor. Örneğin çocuğa ‘Süper gol attın' yerine ‘Bu maçta çok uğraştın, defalarca engellendin, ama pes etmedin' gibi örnek cümleler kurulmalı” diye konuştu.

ÖZGÜVENDE AZALMA MEYDANA GELEBİLİR

‘Süper ve harikasın' gibi kelimelerin çocuğun özgüvenini geliştirmediğine vurgu yapan Altınbaş Üniversitesi Psikoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Aylin İlden Koçkar, “Çocuklar özellikle 8 yaştan itibaren pek çok yönden ‘süper ve harika' olmadığını fark edebiliyor. Bu yaşa kadar her özelliğini diğerleriyle aynıymış gibi hissedebiliyor. Bunun farkına vardığı noktada ise, özgüveninde bir sarsılma meydana gelebiliyor. Her bireyin farklı konularda daha gelişmiş, farklı konularda daha geriden gelebileceğini, her alanın çabayla geliştirilebileceğini, her gelişmenin de kişiye göre değişebileceğini çocuğa ifade etmek gerekiyor. Çocuğun çabasını, uğraşını, farklı alanlardaki dirayet ve sabrını ona göstermek, böylelikle onun kendine olan güvenini desteklemek mümkün olabilir. ” ifadelerini kullandı.

“ÇOCUK FARKLI KONULARA YÖNLENDİRİLEBİLİR”

Çocukların doğal mizacının, ilgisinin olduğu yöne merak duygusunu geliştirdiğini ifade eden Psikolog Koçkar, aynı zamanda çocukların ilgi alanı olmayan konulara yönelik de ilgi geliştirilebileceğini ifade etti.

Koçkar, “Çocukların belli yapısal özellikleri vardır. Bu özellikler gereği bir takım şeylere doğrudan yönlendirilebilirler. Bazı çocuklar jimnastiğe yönelik mükemmel bir esnekliğe sahiptir ve orada çok başarılı olabilir. Bazı çocuk çok iyi piyano çalıyordur, kulağı harikadır, müziğe ilgisi vardır. Çocuğun nelere yatkınlığı olduğunu tespit etmek mümkündür. Bu belirlendikten sonra, çocukları o alanlarda yönlendirmek mümkündür. Çocuklar başlangıçta ilgi duymadığı konulara da yönlendirilebilir. Çocuğun matematiğe çok yatkınlığı yoktur ama bu da öğrenmesi gereken bir şeydir. O konuda da destek verilir ve çocuk bu alanda da kendisi için en iyi düzeye gelmesine yönelik geliştirilebilir. Çocuklar mizaç özelliklerine, fiziksel ve kişilik özelliklerine göre yönlendirilebilirler. Bu da küçük yaşlardan itibaren doğal olarak gelişmektedir” ifadelerini kullandı.

“ÇOCUKLARIN YETENEKLERİ TESPİT EDİLEBİLİR”

Çocuklarının yeteneklerini keşfetmenin, aile gözleminin haricinde farklı yöntemlerle de yapılabileceğini belirten Koçkar, “Çocukların mizaçlarının nasıl değerlendirilebileceğine dair bilime dayalı fikirlere sahibiz. Çocukların fiziksel, duygusal ve bilişsel özelliklerine dair yaş normlarını da bildiğimiz için, bu değerlendirmeler yapıldıktan sonra, çocuğun hangi alanlarda kendi yaşıtlarından daha ileride veya daha geride veya yaşı düzeyinde olup olmadığını belirleyebiliyoruz. Bu belirlenme yaşandıktan sonra eğer yaşıtlarından geri kalan bir alan varsa onu desteklememiz gerekiyor. Bu değerlendirmeler, çocuklarla oyunla ve bir takım masa başı görevler vererek yapılan işlerdir. Okulda çocuğun belli alanlara ilgisi varsa bu alanlarda çocuğun öğretmeniyle de konuşarak yönlendirmeler yapılabilir.

Bakmadan Geçme