İlk Kumpas Davası Ergenekon adı altında 2008 yılında başladı. Daha sonra çorap söküğü gibi Amirallere Suikast, Poyrazköy, Balyoz, Askeri Casusluk gibi isimlerle artarak devam etti.
Bu davaların üç ayağı vardı:
Birincisi, haksız olduğunu bile bile bir örgüt adına (FETÖ) bu işi yürüten hakim ve savcılar;
İkincisi radyo ve televizyonlarda kamuoyu oluşturan FETÖ’nün ve AKP hükümetinin destekçileri;
Üçüncüsü bu haksızlığa ve hukuksuzluğa cahilliği, hükümet baskısı, asker karşıtlığı gibi gerekçelerle destek veren halktır.
Önce 17 ve 25 Aralık 2013, daha sonra 15 Temmuz 2016 yıllarında her şey gün gibi ortaya döküldü:
- Fethullah Gülen’in bir Amerikan casusu olduğu,
- Fethullah Gülen’in Türkiye’de darbe yapmaya çalışan dini bir örgütün lideri olduğu,
-Kumpas Davalarının bu örgütün üyesi olan hakim ve savcılar tarafından gerçekleştirildiği,
-Fethullah Gülen ile kol kola olan AKP üyelerinin kendilerini masum göstererek bu işten sıyrılmaya çalıştıkları,
-Parası olan Fethullah destekçilerinin hapishaneye girmediğini veya bir vesile ile çıkarıldığını,
- Cürümü kadar yer yakan Fethullah destekçilerinin hapishaneleri doldurduklarını hep birlikte gördük ve görmeye devam ediyoruz.
Kumpas Mağduru askerler, alınlarının akıyla hapishaneden çıktıktan sonra yasaların gereği olarak, yaşamış oldukları mağduriyetin kısmi bir telafisi olarak tazminat davaları açtılar.
2017 ve 2018 yılında sona eren tazminat davalarında, kumpas mağduru askerler en düşüğü 50 bin en yükseği 1 milyon lira olmak üzere tazminat kazandı. Beraat eden 607 kişinin devletten alacağı ödemeler toplamda 150 milyon lirayı civarındadır.
Mahkemeler, tazminatların Maliye Bakanlığı tarafından ödenmesine karar verdi. Bakanlığın itirazına rağmen de kararlar istinaf mahkemelerince onandı. Ancak aradan geçen süreye rağmen bu ödemeler yapılmadı. Maliye gerekçe olarak da ödeneğin olmamasını gösterdi.
Oysa başından beri bu davaların Kumpas olduğunu hükümet biliyordu. Madem vatandaşını siyasi olarak hapse atıyorsun, o zaman bunun bedelini ödeyeceksin.
Unutmamak gerekir ki süre uzadıkça devletin ödeyeceği miktar faiz artışından dolayı artmaktadır.
Kumpas davaları ile mağdur edilen kişilere tazminatlarının bir an önce ödenmesi için hükümete baskı yapılmak üzere kamuoyunun desteğine ihtiyaç vardır.
Diktatörlüklerde dahi kamuoyu çok önemlidir, diktatör bile kamuoyundan korkar ve çekinir, onun isteklerini çaktırmadan da olsa yerine getirmeye çalışır.
Bu nedenle kamuoyu önemlidir. Kamuoyundan, işlenen suçun tazminatının ödenmesi yönünde desteğe ihtiyaç vardır. Bari bu destek verilerek, geçmişte yapılan hata kısmen telafi edilsin.
