Cumhurbaşkanı’nın Malatya ziyareti esnasında Minibüs ve Servisçiler Odası Başkanı Mesut İnce, Cumhurbaşkanına “Pandemiden dolayı esnafımızın sıkıntısı var. Sizden müjde bekliyorlar.” diyor.
Cumhurbaşkanı ise “Ne müjdesi… Müjdeyi verdik zaten” diyor.
Bunun üzerine Mesut İnce çok açık bir şekilde “İşsiziz, evimize ekmek götüremiyoruz” diyor.
Erdoğan ise bu ifadenin abartılı olduğunu söylüyor ve sonrasında “keyif çayı” ifadesini kullanıyor ve servisçilere otobüsten çay dağıtıyor.
Yaşananların ardından İnce, “Biz esnaf olarak orada şaşırdık, beklemiyorduk. Kırıldık” ifadesiyle düştüğü umutsuzluğu ve üzüntüsünü dile getiriyor.
Daha sonra gazeteci İsmail Saymaz bu olayı haberleştirerek topluma duyuruyor.
Olayın haberleştirerek ülke gündemine girmesi üzerine Başkan Mesut İnce, "Gazeteci İsmail Saymaz benim sözlerimi değiştirerek videonun tamamını izlemeden ve Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı kirli bir siyasi silah olarak kullanmışlardır. Devletin bir neferi ve vatan sevdalısı olarak, dün olduğu gibi bugün de liderimiz, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın yanındayım. Hiç kimse bu yalan makinelerine inanmasın, asla itibar etmesin” diyor.
Sonrasında da İnce, "Sayın Cumhurbaşkanımız ile şakalaştık" diyor.
Bu davranışı üzerine Minibüs ve Servisçiler Odası Başkanı Mesut İnce’nin bende bıraktığı izlenim; temsil ettiği kesimin haklarını aramaktan ziyade kendi konumunu düşünen, kendisini bir odanın başkanı gibi görmekten ziyade AKP’nin bir yan kuruluşu olarak gören, fikirlerinin ve isteklerinin arkasında duramayan korkak bir kişidir.
Bununla birlikte Malatya halkının en az üçte ikisi Mesut İnce’nin pozisyonunda olsaydı aynı tutumu sergilerdi. Çünkü,
- Malatya halkı kendi talebi olmayan ve sadece verilenle yetinen bir anlayıştadır.
- Malatya halkı hakkını bilmemektedir.
- Malatya halkı tabandan gelenin yanlış, yukarıdan söylenenin doğru olduğuna inanmaktadır.
- Malatya halkı gücün kendisi olduğunu bilmemektedir.
- Malatya halkı yukarıdan gelen bir haber ile temsil edilen grubun fikirlerine değiştirip, seçilmiş başkanına sırt çevireceklerine inanıyor.
- Malatya’daki oda, dernek gibi toplulukların seçilmiş başkanları bir parmak işareti ile o mevkiden al aşağı edilebileceğine inanıyor.
- Malatya halkının büyük bölümü birey olduğuna değil, kul olduğuna inanıyor.
Bu durum Malatya halkının büyük çoğunluğunun ruhuna kadar sinmiştir.
Onun için bütün olumsuzluklara rağmen Malatya’da AKP oyları yaklaşık yüzde 70’in altına inmiyor.
Onun için gittikçe küçülen CHP’de, sorumlular bilinmesine rağmen bir değişim yaşanmıyor.
Ben, sorunun tabanda, yani halk denilen kesimde olduğunu düşünürüm. Zira yönetici kendisine sosyal bir statü sağlayan bir konum işgal etmiş, maddi ve maddi çıkar elde etmektedir. Bu nedenle ondan vazgeçmek istemeyecektir. Yönetici yanlış yaptığında onu orada tutan halk sorunludur. Her türlü olumsuzluğa rağmen yıllarca AKP’nin elinde bulunan Malatya belediyeleri ve her gün kan kaybeden CHP örnekleri, söylemek istediklerime delil niteliğindedir.
Reise zarar gelmesin diye, sözünün arkasında duramayan ve kıvıran Başkan Mesut İnce kendi tabanının davranışını sergilemiştir. Bu nedenle yalnız değildir.
