2019 yılının aralık ayıydı.
Çoktandır Malatya merkeze yağmayan kar etkisini göstermiş, tüm ana yollar dahil ara sokaklar kar nedeniyle kapanmıştı.
Bu kardan sonra “Malatya Büyükşehir Belediyesi sınıfta kalmışsa Yeşilyurt ve Battalgazi belediyeleri 2 sınıf düşmüştür” tarzında bi yazı yazmıştım.
Büyükşehir Belediyesi’nin temizlemesi gereken 22 ana arterin olduğunu ama Yeşilyurt ve Battalgazi belediyelerinin tüm sokak ve caddeleri temizlemesi gerektiğini yazıp, ilçe belediyeleri ağır eleştirmiştim.
Yazımdan sonra daha 8 ay önce Malatya Büyükşehir Belediyesi koltuğuna oturmuş Selahattin Gürkan aramıştı.
Ben o tarihlerde de bildiğiniz gibiydim.
Büyükşehir’i savunduğum yazıdan 2 yazı önce Gürkan’ı ağır eleştirmiştim.
Kişiye göre değil yaşanılan olaylara göre değerlendirme yaptığım için ve hiçbir eleştirdiğim veya övdüğüm siyasetçi ile “duygusal bağ” kurmadığım için Malatya’da şaşıran çok insan vardı.
O telefon konuşmamızda Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, makamına davet etmişti beni.
Yaklaşık 1 saat özel bir görüşme yaptık.
Genel hatlarıyla yazılarımdan bir tık daha fazla bir eleştiriyi direkt Başkan Gürkan’ın yüzüne söyleyip birkaç öneride bulunmuştum.
Dün gibi hatırlıyorum, Başkan Gürkan’ın yüzüne aynen şunları söylemiştim:
“Ahmet Çakır 2 dönem belediye başkanlığı yaptı. Birçok insanı iş sahibi yaptı birçok koltuk onun belirlediği kişiler oturdu. Haliyle belediyede seveni çoktur. Büyük oranda bir kliği vardır. Hacı Uğur Polat kısa da olsa gelir gelmez birçok koltuğu değiştirdi. Onun da bir kliği oluştu. Siz bu koltuğa oturur oturmaz birçok kişiyi atadınız. Geçmişten gelen ve geçmişle bi şekilde sıkıntı yaşayan kim varsa şu anda sizin yanınızda. Sizin de bir kliğiniz oluştu.
Bu 3 parçalı belediyenin Malatya’ya bir faydası yoktur. Sizin açığınızda diğer taraflar size saldırırken onların açığında sizin tarafınız saldırıyor. Borcu açıkladınız. Artık ileriye bakmanız lazım. İçerisi sizi sevmeden dışarısı sizi sevemez! Mesaileri kestiniz. Asgari ücret bandında maaş alan çalışanlarınızın ekmek parası ile oynamayın”
*
*
Aşağı-yukarı bu cümleleri kurmuştum.
Ve o tarihe kadar en az 10 yazı yazmışımdır Başkan Gürkan’ı eleştirdiğim.
Ama Malatya burası, adamı önce şeyhlik makamına çıkartıp sonra arkadan “imansız” müritlerden cebini doldurmayı bilenlerin şehridir burası!
5 yıl boyunca bir tane eleştiri yapmayıp Gürkan’ı eleştirenleri eleştiren Ahlaksız Gazeteciler Topluğu Üyeleri banka hesaplarını şişirirken biz bedel ödüyorduk.
Bugün dahi Sami Er’in Esenlik ve Meston borçlarını açıklarken yanlış yaptı diyen kim?
Mehmet Çınar mesela…
Hangi skandal olay yaşanırsa yaşansın fark etmiyordu.
Sürekli övüyorlardı.
Bir tane bırakın Malatya menfaatini, Mehmet Çınar’a yol gösterecek bir yazı yazmadılar.
Çınar’ın eşi istisnai kadrodan memur yapıldığı zamanda bile bu Ahlaksız Gazeteciler Topluluğu Üyeleri, Çınar yerine beni eleştirdi.
Osman Güder’e yaklaşım çok mu farklıydı?
Hep övdüler ve paralarını güzel güzel alırken gençlik kollarındaki trolleri üzerime saldırtmışlardı!
Daha geriye gidelim.
Hacı Uğur Polat’ı bu basın (ben hariç) 10 ayda bitirdi!
Bir tane aklı başında öneri, yorum yapmadılar.
Turgut Özal Üniversitesi Rektörlüğü’ne atanan Aysun Bay Karabulut’u hatırlarsınız.
Atanır atanmaz 2018 yılında yeğenini daire başkanı yapmıştı.
Ben yazmıştım o tarihte ve üstelik bu “yeğen” telefonla beni arayıp tehdit etmişti.
Bu “tehdidi” dahi yazma gereği duymamıştım.
Peki ne oldu?
O kadar skandal olayları varken, kamu malı zarara uğratılmışken bi ahlaksız gazeteci çıkıp köşesinde “Bir dönem daha Aysun Hoca rektörlük yapmalıdır” diye yazmadı mı?
Yüz yüze bile tanışmadığım insanları bu şehrin menfaati yüzünden karşıma alırken ve karakol karakol ifadeye çağrılırken ahlaksız gazeteciler topluğu üyeleri ne yapıyordu?
Kadını bu şehirde bitirdiler halen savunan ahlaksız gazeteciler var!
Hadi bi örnek daha vereyim.
6 Şubat depremlerinden 4 ay önce gündemimiz neydi?
Malatya Ticaret ve Sanayi Odası seçimleri değil miydi?
Malatya’nın sayılı zenginleri arasında yer alan Akif Baştürk’ün neredeyse şehirdeki saygınlığını yok edecek düzeyde yazılar yazıldı.
Adama alttan girdiler, üstten çıktılar, yandan bi sürü para alıp överken Baştürk’ün seçileceğini düşündüler!
Adam bugün istese Londra’da öğle yemeği yiyip Bakü’de dostlarıyla akşam yemeği yiyebilecek kıvamdayken “beyinsiz gazetecilerin” gazı ile girdiği ilk seçimi farkla kaybetti!
Benim yüzümden kaybetmedi?
Maalesef bu giden “ekip” Malatya’da yaşamayan, İstanbul’da yellenirken Malatya ile ilgili “kurgulu” yazılar haberler yapanları üst mertebede karşıladı.
Bol bol para akıttı!
Trollerden medet umdu!
Hiçbir öngörüsü tutmayan, hiçbir analizi Malatya menfaatine olmayan, sadece paranın miktarına göre yazılar yazanlar yukarıda örneklerini verdiğim siyasetçileri, başkanları, rektörleri bitirdi.
Seni eleştirdiğin kişi de önemlidir övdüğüm kişi de!
Parayla övdürttüğün ahlaksız gazetecilerin bir gram bu şehirde “hükmü” yoktur!
Artık farklı bir çağdayız.
Okunmazlar. Kısa süre okunabilirler ama hiçbir zaman millet tarafından dikkate alınmazlar.
Değerleri yoktur, tek değerleri “para” dır.
6 Şubat depreminde bu şehir yerle bir olmuşken bile giydikleri donun parasını dahi belediyelere ödetmeye çalışanların bu millete zaten bir faydası yok!
Size de yok!
Siz derken giden ekibe söylemiyorum.
Sami Er’e, Bayram Taşkın’a ve İlhan Geçit’e söylüyorum.
Siyasete gireceklere söylüyorum.
Dernek başkanlarına söylüyorum.
Bürokratlara söylüyorum.
Bu ahlaksız ekip bu saatten sonra sizi övse de “para almıştır” inanışı doğacaktır.
Binlerce cümle kuran bir gazetecinin bir tane “doğru” cümlesi yoksa bir tane öngörüsü tutmamışsa bir tane ahlaklı davranışı yoksa artık Malatya’nın ekabir takımının ayıkması lazım!
Bundan 5 yıl önce Selahattin Gürkan’ın yüzüne dediğimi şu anda Sami Er’e burada söylemek istiyorum.
Borç açıklandı.
Nasıl bir belediyeyi teslim almanızı kamuoyunun bilmesi için gerekli bir hamleydi.
Ama lütfen Selahattin Gürkan’ın göreve gelir gelmez eski ekibe yapmış olduğu itibar suikastına dikkat edin lütfen.
Bir daire başkanı veya müdürün varsa bir suçu gereken bellidir.
Buradaki tek yol yargıdır.
Ama böyle bir durum söz konusu değilken yapılan her “mobbing” her baskı, her yıldırma Malatya’ya zarar verir.
Siz Sayın Gürkan gibi “itibar suikastı” yapıyorsunuz demiyorum ama ekibinizde bazı yeni yetkililer nefsi davranabilir.
Davrandığını duyuyorum hatta.
Bu saatten sonra “eski” ile ilgili tek yapacağınız şey varsa yargıdır yoksa iştir.
Malatya’nın gündemi artık değişmelidir.
Ve bir belediye başkanı şunu çok iyi anlamalıdır.
Koltuk değiştirerek kendini sevdirtemezsin.
Belediyede sevilmek istiyorsa bir belediye başkanı tek yapacağı şey “adaletli” olmaktır.
Biraz Allah korkusu, biraz enforme kaynakları biraz da çok taraflı bakarak bu karmaşık yapı içeriden düzgün yönetilebilir diye düşünüyorum.
Selahattin Gürkan döneminin tüm yöneticileri “öcü” diye bakılamaz.
Üstelik 6 Şubat depremlerini yaşamış, eşini-çocuklarını şehir dışına bırakıp sanki depremzede değilmiş gibi Malatya’ya hizmet etmiş alt veya üst makamlarda oturanlar yok muydu?
Tabii ki vardı.
Bizzat şahit olduklarımız var.
Malatya Büyükşehir Belediyesi sanıldığı gibi Gürkan döneminde karışmadı, Hacı Uğur Polat döneminde karışmaya başlandı.
Hizipçilik, dedikodu, ispiyonlama o tarihlerde başladı ama Gürkan döneminde pik yaptı.
Yanlış işlerin olduğu bir kurumda doğru işler yapan sayısız “isimli” veya “isimsiz” çalışanların olduğunu bu ekibin bilmesi lazım.
Görevden almanın da kızağa çekmeninde bir adabının olması gerektiğini düşünüyorum.
Yaşanılan olaylardan ders alamadığımız sürece, yanlışları görüp bunu doğruya çevirmediğimiz sürece biz kalkınamayız!
İş bekleyen Malatya’ya iş yaptırtamayız!
Artık “düşmanlaştırma” devri yerine gerçek manada “hizmet üreten” belediye olmalıdır Büyükşehir!
Ve uzun uzun yazdığım gibi, ahlaksızlara itibar eden “itibarsız” olur!