Malatya’da şu an 3 belediye olmasaydı ne olurdu?
Siz bu soruyu düşünün biraz…
6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerin ortaya çıkardığı konulardan bir tanesi de belediyelerin ne kadar önemli olduğu gerçeğidir.
Maalesef biz Malatya’da bir belediye veya bir belediye başkanı göremedik!
Depremden sonra ayakları yere basan, ekibi ile beraber Malatya’nın kısa, orta ve uzun vadeli planının hemen çıkarıp hayata geçiren bir belediye gördük mü?
Bir belediye başkanı gördük mü?
Milletin vergileriyle kurulmuş belediye marketi Esenlik’i dahi ilk gün açabilecek bir irade gösteremeyen kim varsa boşa o koltuklarda oturuyorlar.
“Asrın felaketi” yaşanırken o gün “karlılığı” düşünen kim varsa boşa o koltuklarda oturuyor.
Üstelik 10 Şubat günü 5-10 marketi açıp parayla depremzedelere “mal” sattılar!
Kısacası 6 Şubat günü sadece canlarımız enkaz altında kalmadı, belediyelerimiz de göçük altında kaldı!
Mesela konteyner olayı…
Bağcılar Belediyesi’nden tut Başakşehir Belediyesi’ne, İzmir Güzelbahçe Belediyesi’nden tut Bodrum Belediyesi’ne varıncaya kadar Malatya’da konteyner kentler kurdular.
Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin bir tane konteyner siparişi oldu mu?
Reklam yapmaktan geçici barınma yerleri kurmayı dahi düşünemeyen veya abartılı rakamlarla “şu kadar ekmek çıkardık” demeyi belediyecilik zanneden bu ekip göçük altında kalmıştır.
Üstelik olmayan icraatları olmuş gibi servis ederken depremden önce olduğu gibi depremden sonra da çalışanlara zulüm etmeye devam ettiler.
Depremin ilk günlerinde Malatya Büyükşehir Belediyesi’nde kim varsa önce “hemen gelin” diye telefon açmışlar.
Şehir dışına çıkan personele dahi “gelmezseniz…” tarzında mobbing uygulamışlar.
İsmi “büyük” olan bir belediye bu tür durumlarda ne yapar?
Çalışması gereken minimum düzeydeki personele öncelikle barınma hizmetini sağlaması lazım.
Çocuklarını şehir dışına çıkaran personele mobbing uygulayan bir yönetim, kimsenin “hasarsız evlere” dahi girmediği günlerde (ki halen girilmiyor) en azından bir çadır kent kurar personeline.
Şehir dışından gelen belediyeler var mesela…
Van Belediyesi geldiği zaman öncelikle kendi personelinin barınma yerlerini kurdu sonra hizmete başladı Malatya’da.
Depremin 3.günü sosyal tesisinden aşçıya “patlıcan tava” yaptırıp afiyetle yiyen Battalgazi Belediye Başkanı Osman Güder gibi imkânları yok bu çalışanların.
Veya Yeşilyurt Belediyesi’nin bilmem hangi büyük başkan yardımcısının arazisine belediyenin araçlarıyla konteyner kurma güçleri de yok bu personelin!
Ya da Büyükşehir Belediyesi’nin çok büyük genel sekreteri ve genel sekreterin sekreteri gibi KYK yurdunda kalması da güçtür!
Belediye başkanları veya vekiller gibi Mövenpick Hotel’de kalmaları ise imkânsız!
Hal böyleyken bu üç belediyemizin üç liyakatli(!) belediye başkanı ne yaptı biliyor musunuz?
Sendika’dan kaynaklı hakları olan ücreti dahi çalışanlarına vermiyorlar!
Malatya Büyükşehir Belediyesi ve MASKİ’de çalışan Hak-İş Sendikası’na üye olan yaklaşık 6 bin kişi 5 bin 300 lirayı ne zaman alacağını bekliyor.
6 ay önce Malatya’da genelde kendini sürekli öven Büyükşehir Belediyesi’nin büyük başkanı ve “keşkesi olmayan” Selahattin Gürkan, “Biz bir aileyiz. Birimizin tırnağı kanarsa bu ailenin tümünün tırnağı kanar. Malatya Büyükşehir Belediyesi büyük bir ailedir. Dolayısıyla bu ailenin bütün fertleri bizim aile ferdimizdir” diye konuşarak toplu iş sözleşmesinin hayırlara vesile olmasını diliyordu.
Öve öve bitiremedikleri bu toplu iş sözleşmesi imzalanırken HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, Hizmet İş Sendikası Kurucu ve Onursal Başkanı 22-23. Dönem Manisa Milletvekili Hüseyin Tanrıverdi ve Hizmet İş Sendikası Malatya Şube Başkanı Bünyamin Geleri de boy göstermişti.
Hatta Büyükşehir’in büyük genel sekreteri Cemal Noğay, “En iyi sözleşmeyi yapmaya çalıştık” diyordu.
Peki bu sözleşmede ne yazıyordu?
Madde 45’de “Tabii Afet Yardımı” başlığı var.
“Sözleşmenin birinci yılında işçinin ikametgâhının sel, yangın, deprem gibi doğal afetlere uğraması ve bu durumun belgelenmesi kaydıyla işverence brüt 4 bin 231 TL doğal afet yardımı yapılır” diye açık açık yazılmış.
Malatya Büyükşehir Belediyesi, Battalgazi ve Yeşilyurt belediyelerinin başkanları da imzalamış.
Üstelik ocak ayından sonra bu deprem yaşandığı için yüzde 26 zamlı almaları lazım bu afet yardım parasını.
Brüt 5 bin 300 lira...
Büyükşehir Belediyesi, Yeşilyurt Belediyesi ve Battalgazi Belediyesi’nde yaklaşık 8 bin çalışan, deprem olalı neredeyse 2 ay olmuş halen hakları olan ücreti alamamışlar.
Bir liranın dahi önemi olduğu günlerde çalışanına barınma hizmetini dahi karşılamadan mobbing uygulayan ahmak yöneticilerin olduğu bu şehirde bu belediyelerden nasıl hizmet bekleyeceğiz?
“Biz bir aileyiz” diye övünen belediye başkanı, 50 gündür Bedeviler gibi 2 gün çocuklarını görmek için şehir dışına çıkıp 5 gün Malatya’da bu millete hizmet etmek için uğraşan “sahipsiz” çalışanlar bırak aile ferdi olmayı, göçmenler kadar değeri dahi kalmamış!
Bu parayı yatırmak için neyi bekliyorsunuz?
Peki Hizmet İş Sendikası Malatya Şube Başkanı Bünyamin Geleri’ye ne demeli?
Depremden sonra çocuğunu Malatya Büyükşehir Belediyesi’ne aldıran Bünyamin Geleri’den bahsediyorum.
Sen halen o koltukta utanmadan oturduğuna göre ne yazsak boş aslında!
Kimse kusura bakmasın ama Beydağı’nın zirvesinden volkan patlasa ve lavlar Kernek’ten aşağı doğru Malatya’yı yaka yaka ilerlese yine de bunlar için bi şey değişmez!
Bu mübarek günlerde diyeceğim tek şey, Allah hepinizi bildiği gibi yapsın!
Ve bu millete sabır versin, sabır!
https://twitter.com/mahirtemur
Battalgazi Belediyesi | 11 Nisan 2023 17:32
Belediye çalışanlarına ve ailelerine hiçbir şekilde kalacak imkan sağlamayıp, daha sonrasında işe çağırmanın mantığını ben anlamıyorum..!Sadece bazı kişilere yıllık izinlerini kullandırtıyorlar mobbing uyguluyorlar diğerleri kişiye özel idari izinliler ki bunların hepsini biliyorlar.Ben şunu bilsem herkese aynı muameleyi yapıyorlar ama yok ne yazık ki hep bi haksızlık..Hiç kimseye hakkımızı helal etmiyoruz..