Mahir Temur

Aşure siyaseti

Mahir Temur

Malatya’da köşe yazılarını zevkle okuduğum Vahdettin Yiğitcan abimiz dün Net Haber gazetesinde aşure programına davet edince hiç düşünmeden gittim.

Aslında yemek konusunda Vahdettin Abi’nin maharetli olduğunu yine Net Haber gazetesinde bir iftar programında keşfetmiştim.

İşte bu özelliğini bildiğim için en azından son zamanların en iyi aşuresini yeriz, diye Net Haber’e gittim.

Gelen ekibi saymamayım ama konu her zamanki gibi siyasete gelince “Kardeşim ben aşure yemeye geldim” dedim.

Espri yaptığımı zannedenler oldu tabii!

Ama son zamanların en iyi aşuresini yerken şu sıra gündemde halen sıcaklığını koruyan Gürkan ile Çınar’ın mevzusunu bi hayli konuştuk.

Bi ara ben en sonunda “Öznur Çalık haklı” dedim.

“Hepimiz Öznur Çalık’çıyız” deyince yine güldü ekip!

Öznur Çalık yapar diğerleri müjde verir deyip siyaset konuşmayı bırakıp aşureye geçmek istedim ama olmadı.

Sevdiğim bir eski gazeteci “Peki ne olur?” deyince, olan bize olur dedim.

Üç gün sonra fotoğraf verirler ve sonrasında “Malatya’yı siz karıştırıyorsunuz” derler dedim.

Normalde akşamın bir saatinde MasterChef izleyip mutfakta salçalı yumurta yapan biri olarak yılın aşuresini yerken nar tanelerini düşünüyordum millet Gürkan’ı konuşurken.

Aşurenin içindekileri tek tek düşünmeye başlarken Malatya siyasetçilerini aşureye benzettim.

Aşurede ne yok ki…

Bulgur var.

Nohut var.

Fasulye var.

Fındık var.

Ceviz var.

Kuş üzümü var.

İncir var.

Kuru kayısı var.

Nar var.

Portakal kabuğu koyan dahi var!

Tuzu, şekeri, vanilyası, tarçınını saymıyorum!

Acaba kim nohut, kim fasulye, kim portakal kabuğu?

Aşurede az olmasına rağmen nar ve tarçın baskın tattır.

Gurme olmana gerek yok, ağızda hemen hissettirir kendini…

Kim tarçın kim nar sizce?

Benim bi listem var ama buraya yazmayacağım.

Biraz düşünün;

Malatya siyasetçileri aşure olsaydı kimi hangi ürünle eşleştirirdiniz?

 

***

 

Aşure ile ilgili Malatya’da bir öğretmenin sosyal medyada attığı paylaşımı Süleyman Keskin okuyunca burada paylaşmak istedim.

 

“Sevgili fasulye ve nohut…
Evet, çok değerli ve çok lezzetlisiniz.
Pilavla beraber efsanesiniz. Ama kendine özel ayı bile olan, komşularla paylaşılması gereken, dünyada eşi benzeri olmayan şekerli bir çorbada, aşurede ne işiniz var?

Yüz yıllar önce içine konuldunuz diye çıkarılamayacaklılaştıramadıklarımızdan olduğunuzu mu düşünüyorsunuz?

Saray mutfağındaki bir aşçının yanlışlıkla nohut ve fasulye torbasından dökmesiyle kazana girmiş hissi veren bu ikili, efsane olduğu yere, pilavın yanına dönmeli ve bir ‘tatlı’ olan bu güzel kombinasyonu yahniye dönüştürmemeli.

Bu mümkün olmuyorsa Cumhurbaşkanlığı bir kararnameyle nohut ve fasulyenin acilen aşureden çıkarılmasına karar vermeli.”

 

*

Aşuredeki siyasetçilerin listesini yapacaksanız bu paylaşımı iyi okuyun.

Fikir verebilir.

İsteyen yaptığı listeyi mail adresime gönderebilir.

Bu arada Vahdettin Yiğitcan’a tekrar buradan açık bir şekilde teşekkür edelim.

Ellerine sağlık Vahdettin Abi.

(Yazıyı aslında bitirdim ve okuduğunuz başlığı koydum. Ama yazının sanki eksik kaldığı hissine kapıldım. Son zamanların en iyi aşuresini yiyince siyasetçilerin “aşure” gibi hallerini yazmak istemedim bu güzel aşure hatırına.
 

Çünkü aslında kırk farklı ürünün bir tabakta buluşup damağa tat verme savaşında verilen mücadelede her ürünün kendi ağırlığında damağa bir tat verdiğini, nohudun “fasulyecilik” oynamadığını, tarçının aslında haddini bildiğini, kuş üzümünün “ben olmazsam bu tat çıkmaz” demediğini, portakal kabuğunun bulgur gibi davranmadığını iyi biliyorum.
 

O yüzden her ürünün haddini bildiği bu tatlar manzumesinde asırlık aşureyi günlük siyasete benzetip buradan bir siyaset eleştirisi yapmak istemedim.)

https://twitter.com/mahirtemur

Yorumlar 1
kim 15 Ekim 2020 16:23

kim hangi malzeme bilmem ama öznur çalık olsa olsa aşureyi pişiren aşçı olur.

Yazarın Diğer Yazıları