Malatya’nın aylardır beklediği atama bugün sabah saatlerinde gerçekleşti.
“Ha gidecek ha gidecek” denilen, her Cuma günü “Kesin bu hafta görevden alınıyor” diye milleti beklenti içine sokan Turgut Özal Üniversitesi (MTÜ) Rektörü Aysun Bay Karabulut, Resmi Gazete’nin üç satır bir yazısıyla gitti.
“Aysun Bay Karabulut Gitsin Kim Gelirse Gelsin Derneği” üyelerinin havalara uçtuğu bu “Resmi” bildiriden sonra samimi bir yazı yazmak istedim.
Normalde “düşene tekme atmam” mantığıyla olayları hiçbir zaman kişileştirmeden yazılar yazan biri olarak söylüyorum ki bu atama son yılların en hayırlı ataması olmuştur.
O kadar hayırlı olmuştur ki gelenin ismi dahi önemli değildi.
Yeter ki Aysun Hoca gitsin!
İyisiyle ama genelde kötüsüyle bir 4 yıl geçiren Aysun Bay Karabulut’un MTÜ’ye tekrar rektör gösterilmemesi AK Parti’nin son zamanlarda yaptığı en hayırlı iş olmuştur.
Atamalardan, ihalelere, açılan kadrolardan hızlı zenginleşmeye varıncaya kadar hemen hemen her konuda kafamızda “şaibe” yaratan Aysun Hoca’nın gitmesi Malatya’nın menfaatine olmuştur.
Bu kadar net yazıyorum.
3-5 gazetecinin çocuğunu işe alıp kendisini her koşulda övdürtmeyle en fazla bir dönem koltuk sahibi olursun!
Her dönemin gazetecileri ile yola çıkanlara ders niteliğinde bir 4 yıl var karşımızda.
Malatya’da herkes kafasını kuma gömdüğü sıralarda tek başıma Malatya Turgut Özal Üniversitesi’ni yazıyordum ben.
Bugün geldiğim noktaya baktığım zaman sevinmiyor değilim.
Ama benim için hiç önemli değil…
Aysun Hoca zaten gidecekti.
Soranlara her seferinde “Kesinlikle atanmayacak” diyordum.
Ama bu memlekette sanki bir siyasetçi gibi Rektör Aysun Bay Karabulut’un bir dönem daha rektörlük yapılması gerektiğini, yarım kalan projelerin bitirilmesi için kalması gerektiğini yazan gazeteciler oldu.
İşte burası benim için çok önemlidir.
“Hancı ile yolcuyu” değerlendirirken bu memlekete hangisi daha zarar verebilir sorusuna her seferinde “hancılardan korkun” demişimdir.
İşte o yüzden Aysun Hoca gider başkası gelir ama kendisini bi şekilde “hancı” yapmış sözde gazetecilerin bu memlekete verdiği zararı hiçbir rektör, hiçbir siyasetçi veremez!
İşte bu tür adamlar yüzünden bu rektörlük yarışı “Öznur Çalık’ın hayatta kalma mücadelesi” ne dönüştürüldü.
Tüfenkciler veya genelde Gürkancıların kaç aydır başlattığı bir algı vardı.
Eğer Rektör Karabulut giderse Çalık’ın yıllardır şehirde oluşturduğu “hegemonya” yok oluyor demektir yok kalırsa Çalık’ın gücü halen varmış, havası oluşturuluyordu.
Recep Bentli’nin MTÜ’ye rektör olduktan sonra ilk paylaşım yapan siyasetçilere bakın.
Ne dediğimi anlarsınız.
Algılar yerine yıllardır olguları yazan birisi olarak söylüyorum ki bu son atama Öznur Çalık’a yaramıştır.
Şu anda herkes “Öznur Çalık kaybetti” diyebilir.
Fakat Öznur Çalık’ı analiz ederken genelde öngörüsü saatlerle sınırlı olanların bakış açısıyla analiz yapmıyorum ben.
Düşünün kardeşiniz rektör…
Hatta rektör olma yolunda dahliniz de olmuş.
Kardeşinizle ilgili sadece son bir yılda ulusal ve yerel medyada sayısız belgeli haberler çıkmış.
Başka siyasi partilerin 20 yıldır yapamadığını, kendi partinizdeki rakiplerin kapı arkalarında yapamadığını ilk defa kardeşiniz size artık çok zarar verecek düzeyde yapmış.
Üstelik kardeşiniz “kerameti” kendisinde sanarak bu kadar yanlış yapmasına rağmen bu yanlışlar Çalık’a her seferinde bağlanıyordu.
Kardeşinizin gitmesi artık çok çok önemliydi.
Eğer Aysun Bay Karabulut tekrar rektör olarak atansaydı başlığım Öznur Çalık kaybetmiştir, olacaktı.
Bir devrin sonu bu atamayla bitmiştir, diyecektim.
Ve maalesef her gelenin kendisinden önceye bakmadığı bir memlekette yaşıyoruz.
O yüzden birkaç hafta sonra daha önce Aysun Hoca’yı da övenler dahil herkes Recep Bentli’ye alışacaktır.
Seçim hattına girmeden Çalık adına bu çözülmesi imkansız olan düğüm çözülmüş oldu.
Ama şunu bir kez daha ifade edeyim ki bu atama Malatya’ya hayırlı olmuştur.
NOT: Hem Aysun Hoca’nın kesin gideceği ile ilgili hem de Recep Bentli’nin kesin rektör olur tahminimle 3 ayrı yemek iddiası kazandım. Bu yazıyı okuduklarını biliyorum. Fazla uzatmayın lütfen :)