Mahir Temur

Battalgazi Belediyesi'nin mutluluğu!

Mahir Temur

Malatya’da hangi kuruma gidersiniz gidin “şikâyetçi” bir şekilde çıkarsınız.

İster resmi ister yarı resmi ister özel kurumlara gidin.

Genelde mutlu ayrılmazsınız.

Mutlaka bir sorunla karşı karşıya kalırsınız.

Mutlu ayrılmamak için elinden geleni yapan sorumlular, idareciler veya bürokratlar dahi hiçbir şey yapmasa, bir görevlinin yüz ifadesi moralimizi bozabilir.

Mutlu bir anınızda dahi “mutsuz” olacağınız çok neden vardır.

Mutlu insanların yaşadığı bir şehirden mutsuz ve gergin bir şehir olduk maalesef.

Mesela sanayiye gidip mutlu ayrılan bir vatandaş var mıdır?

Veya her hangi bir hastanenin acil servisine…

Sadece su faturası yatırmak için dahi mutsuz olacağın 40 neden vardır.

Bu şehirde aracın varsa yandın!

Mutsuzluk içine işler çünkü depremden sonra Malatya’da araç sahiplerini düşünen bir Allah’ın kulu yok. Niyazi Mısri caddesine girip 2 saat çıkamayabilirsin. Çünkü her bağlantı yolu yıkımlardan dolayı kapalıdır. Kapalı olabilir ama haber verilmez. Survivor parkuru gibi oradan oraya zikzak çizerek çıkmak istersin ama bi türlü doğru yolu bulamazsın.

Mesela bir markete girdin…

Bir paket “zıkkım” almak için girdiğin marketten 20 dakikada çıkamazsın!

Çünkü kasiyer sayısı eksiktir!

Bir insan markete girmeden önce mutlu çıktıktan sonra mutsuz olabilir mi?

Bu şehirde oluyor maalesef!

Geçen gün aracı olmayan bir arkadaşımı 2. OSB’nin başındaki araçsız gidileyemeyen AFAD’a götürmüştüm.

Kalabalığı görünce “Hadi gidelim” dedi.

Yol boyunca “mutsuzdu” artık!

ER FM’i açtım, belki Türk Sanat Müziği iyi gelir diye…

Mesela ustalarımız…

Malatya’da “usta” kod adlı ne kadar şahsiyet varsa göndermek lazım bu memleketten!

Şehrin “mutluluk yüzdesi” artar.

Malatya’da “zanaat sahipleri” çoktandır herkesi ama herkesi çırağı gibi görüyor.

Hem iyi para alıp hem de fırça atabilen başka bir meslek grubu var mı bilmiyorum.

Yediğin kazığın boyutunu düşün artık!

Üstüne işin sonunda “Hakkını helal et” deyip ustayı yatıştırmaya çalışıyoruz.

Sanki zorla iş yaptırmışız gibi bi k.çındaki teri silmiyoruz.

O derece mahcup olup mutsuzluk yüzdemizi 10’la çarpıp işin sonunda “mal” olduğumuzu idrak ediyoruz.

Malatya’da “usta mağdurları” katlanarak büyüyor ve bu hal artık normalleşti.

Mesela kaldığım ilçede bir demir ustası var. Adama soru sormak için dahi randevu alman lazım. O derece “mutsuz” ve etrafına “mutsuzluk” aşılıyor!

Kaç hafta önce arabasına cam filmi çektirmek isteyen akrabalarımın halini görünce ben de mutsuz olmuştum.

Bi yerden resmen kovuldular. Diğer iş yerinde fırça yediler. Üçüncü iş yerinde yiyecekleri kazığın boyutunu anladılar. Dördüncü yerde kazığı hak ettiler ama en azından “usta” biraz tebessüm etmişti.

İşin sonunda usta da bizimkiler de mutsuzdu.

Usta zorla yapmıştı, kazanamamıştı!

Bizimkiler ise “ustaya ayıp oldu” düşüncesindeydi.

Onlar da mutsuzdu.

Bizi görenler dahi “kazığın” kime girdiğine bakmadan 1 saat boyunca Azer Bülbül dinlemiş gibiydi.

Havada “mutsuzluk” partikülleri vardı sanki…

Malatya burası ve üstelik deprem bölgesi…

Allah hafif hasarlı evi olanlara yardım etsin.

Aynı eve 40 bin fiyat verip “kimseye bu fiyatı yapmadım” diyen de var, 35 bin fiyat verip “olurunu yaptım” diyen de… 50 bin fiyat çekip "maliyetler çok arttı abi" diyen de…

Üstelik aynı anda 10 farklı evi aynı anda tamir etmeye çalışan yüzlerce “usta” olduğu için yediğin kazığın hesabını bırakıp haftalarca hafif hasarlı evinin bitmesini dört gözle bekliyorsun.

Şehir olarak toptan “bakırın” pahalı olduğunu depremden sonra idrak ettik.

Su sayacından çelik kapının tokmağına kadar “hırsızlandık”!

Üstüne çalınan ne kadar “mal” varsa 2. el ayağına 5 katına tekrar bizlere satıldı.

Mutlu olmanın M’sini yaşamamız dahi düşünülemez!

Eskiden 500 lira yakıt aldığımız zaman pompacı arkadaş hem ön hem de arka camı yıkayıp temizlerdi. Şimdi 500 lira yakıt aldığın zaman pompacının yüzü ekşiyor.

Haliyle mahcup oluyorsun.

“Ayıp oldu ya, 500 lira yakıt için yorduk emekçi arkadaşı” diyoruz!

Arkadaş 3-5 yıl önce benim ev kiram 500 liraydı.

Banka kredisi gibi yakıt alanlar var bu şehirde. Gel de mutlu ol!

Geçen gün bir akrabam aradı, sen bilirsin Mahir, dedi…

“Yerinde Dönüşüm’e başvurduğum zaman TOKİ’nin yaptığı evlerden hakkım kayboluyor mu?” diye sordu.

Cevabım o kadar mutsuz etti ki anlatamam!

Adamın telefonda moralini bozduk!

Her gün yaşadığımız gündelik hayatımızın sorunlarını sadece birkaç örnekle anlatmaya çalışırken Battalgazi Belediyesi’nin topyekûn çok mutlu olduğunu görünce çok şaşırdım.

Biz bu kadar mutsuzken Osman Güder ve ekibi niye bu kadar mutlu?

Bugün basına bir bülten atmışlar.

Spot cümle şu:

“2019 yılından bu yana hayata geçirdiği milyonluk ulaşım yatırımıyla huzurun ilçesi Battalgazi’de vatandaşlardan büyük takdir toplamayı başaran Battalgazi Belediyesi, Çolakoğlu Mahallesi’nde 15 kilometrelik 2.kat sathi asfalt kaplama çalışması gerçekleştirdi”

Vay babam vay!

Bir belediye asfalt döktüğü için bu kadar mutlu olabilir mi, diye düşünüyorum.

Ben bunu düşünürken Battalgazi Belediyesi’nin sadece mutlu olmadığını etrafındakilerini de mutlu ettiğini öğreniyorum.

Haberin devamında Çolakoğlu Muhtarı şöyle diyor:

“Battalgazi Belediyesi hizmette sınır tanımıyor, harıl harıl çalışıyor. Hizmet adamı Osman Güder başkanımıza durumu ilettik ve hummalı bir çalışma başladı. Başkanımız Battalgazi’ye ve bu ilçeye hizmete aşık birisi. Yapılan çalışmalarla mahallemiz tozdan kurtuldu. Vatandaşlarımız çalışmalardan memnun ve başkanımıza teşekkürlerimizi iletiyoruz”

Kaç metrekare asfalt döktüler bilmiyorum ama muhtar sanki Çolakoğlu’na helikopter pisti yapmışlar gibi heyecana kapılmış.

“Battalgazi Belediyesi hizmette sınır tanımıyor”

Osman Güder hizmete aşıkmış!

Bizler bu kadar mutsuzken Battalgazi Belediyesi’nin bu kadar mutlu olmasını şimdi anladım.

Küçük şeylerle “mutlu olunabileceğini” göstermeye çalışıyorlar galiba…

Küçük şeylerle mutlu olmamız için mücadele veren Osman Güder’e teşekkür ediyorum!

Kısa da olsa bizi mutlu etti.

Yarın sabah ekmeği 7,5 liraya alacağız ama siz yine de mutlu olmaya bakın.

@mahirtemur

Yorumlar 5
Suat 02 Ağustos 2023 09:44

Ortalık Çolakoğlu muhtarı gibi yalaklarla doluyken bu memlekete tek çivi çakılmaz. zaten herkes halinden memnun. Konteynerlerde yaşayan, aldığı asgari ücret kadar kiradan kurtulduğu için memnun, konteynere geçen esnaf da yıllık 300-500 bin lirayı geçen kiradan kurtulduğu için memnun. Bak mutlu mesut kesim de yok değil

Sami 01 Ağustos 2023 17:30

Mahir bey, Kendisi oturmayacağı ve yıkıldı yıkılacak evleri orta hasarlı diye kiraya verenlerle ilgili bir yazı yazmayı düşünmez misiniz acaba.? Adamın kafasını kessen kendisi oturmuyor. Ama benim evim orta hasarlı diye kiraya veriyor. Hatta 7-8 dairesi var diye binanın yıkılmasına karşı çıkıyor. Kiralar gelsin de ne olursa olsun...

Mutsuz 31 Temmuz 2023 22:49

Mutsuzluğu bukadar iyi anlatan adam????

Aaaa 31 Temmuz 2023 22:25

Çekil bir kenarda kendi kendine mutsuz ol insanların mutluluğuna karışma!

İbrahim 31 Temmuz 2023 19:21

Ekmek fiyatıyla okurlarınızıda mutsuz ettiniz

Yazarın Diğer Yazıları