Malatya’da seçimin sürprizini Yeniden Refah Partisi’nden Bilal Yıldırım yaptı diyebiliriz.
AK Parti’nin Büyükşehir adayı Sami Er’in yüzde 40’larda, Veli Ağbaba’nın yüzde 30’larda oy alacağını en azından ben tahmin ediyordum.
Sami Er bana göre bu süreçte alabileceği en yüksek oyu aldı.
Geçen gün yazdım, sağ kesimin ruh halini yeni anlamaya başlayan Veli Ağbaba da aslında iyi oy aldı.
Fakat daha geçen yıl yapılan milletvekili seçiminde oyların yüzde 9,21’ni alarak Malatyalılardan tam olarak 40 bin 450 oy alan Bilal Yıldım bu seçim sürpriz yaptı.
Alabileceği oyları alamayarak sürpriz yaptı.
Yıldırım, geçerli oyların yüzde 9,38’ini alarak 36 bin 432 oy aldı.
2023 seçimlerinde Malatya’da geçerli oy sayısı 439 bin bin 402.
31 Mart seçimlerinde ise geçerli oy sayısı 388 bin 369’a düşmüştü.
Geçerli oy sayısına göre baktığımızda 51 bin seçmen kayıp.
Kullanılan oya baktığımızda ise bir önceki seçime göre 44 bin seçmen sandığa gitmemiş.
Bi kere sandığa gitmeyen seçmenin analizini yapmamız lazım.
Bu kitle hangi görüşteydi?
Ben bu 44 bin seçmenin çok çok az bir kesiminin Yeniden Refah Partili olduğunu düşünüyorum.
Mevcut iktidara kızmış, ekonomik sıkıntıları olan ve AK Parti adaylarından bir umudu olmayan ama muhalefet partilerine de oy vermeyecek bir kitle olduğunu düşünüyorum.
Bu kitlenin çok büyük oranı geçmişte AK Parti’ye oy vermiştir tahmininde bulunabiliriz.
Kısacası sandığa gelmek istemeyen seçmenle Yeniden Refah Partisi’nin başarılı olamayışını değerlendiremeyiz.
Sadece, Bilal Yıldırım veya diğer Yeniden Refahlı adayların AK Parti’ye oy vermemek için sandığa gelmeyen bu kitleyi ikna edemediğini düşünürüz.
Ama işin sonunda daha dün 40 bin oy almış Bilal Yıldırım, niye bugün oylarını 36 bine düşürdü?
En azından yüzde 15-16 oy oranı beklenilen Yıldırım oylarını niye düşürdü?
CHP’li Veli Ağbaba dahi AK Partililerden oy alırken, sahaya tüm partilerden önce inen, iktidar partisini tüm siyasi partilerden daha sert eleştiren Yıldırım, Yeşilyurt’un tanınmayan Yeniden Refahlı adayı Murat Aslan kadar bile oy alamadı.
İşte bu soruları tartışmamız lazım.
Bana göre iki belirgin hatası vardı.
Bilal Yıldırım’ı tanımlarken, iktidarın vekillerini rahat bir şekilde eleştirebilen, belediye başkanlarını çok sert eleştirip bazen övebilen ama Malatya’nın tüm sorunlarını üst perden ileten bir siyasetçi figürü diye bilirdik.
Mevkidaşlarının tam tersi bir tutum alarak bugünlere geldi.
Şehirde gerçek muhalefet yapan 2 kişi vardı.
Biri Veli Ağbaba, diğeri Bilal Yıldırım.
Biri muhafazakâr diğeri sosyal demokrat.
Biri yerel bir siyasetçi diğeri Malatya dışında da iyi tanınan ulusal bir siyasetçi.
Bilal Yıldırım’ın ilk büyük hatası, 2023 seçimlerinde arkasında bir kitlesi yokken tamamen yaptığı siyasetten dolayı kendisine verilen 40 bin oyun ağırlığını anlamadı bence.
2023 seçimlerinden sonra Yıldırım, adaylık için istifa ettiği il başkanlığı koltuğuna tekrar oturdu.
Siyaset de aslında biraz ticaret gibidir.
25 metrekarede büyürken yapacağın ilk iş 50 metrekareye çıkmaktır.
Ciron artık 25 metrekareye sığmıyorsa eleman sayını arttırırsın.
Arzın talebi geçmişse yapacağın iş attan inip eşeğe binmemek olur!
Sen bundan 1 yıl önce oy oranı bakımından partinin genel başkanının 3 katı oy almışken tekrar il başkanlığa dönüyorsan veya bu teklifi kabul ediyorsan “ben 40 bin oya razıyım. Arttırmama gerek yok” demişsindir millete.
Malatya halkı gücü sever.
Yeniden Refah Partisi’nin kurmayları arasında olması gerekirdi Yıldırım’ın.
Seçime “il başkanı” sıfatı ile değil “Genel Başkan Yardımcısı” titri ile çıkmalıydı.
Bazen “imaj” her şeydir.
Bana göre ilk büyük hata buydu.
Malatya’da herkesin dilindeki Bilal Yıldırım seçim hattında strateji hatası yaptı.
AK Parti Malatya’da köklü bir aday değişimi yaparken Yıldırım bunu göremedi.
Sanki eski adaylar tekrar aday gösterilmiş gibi yeni adaylar üzerinden bir seçim stratejisi geliştirdi.
Selahattin Gürkan’la partisi arasında bir ilişki yaşandı. Gürkan’ın Refah’tan aday olacağı söylentisi şehirde konuşuldu.
AK Parti’ye bayrak açmış Gürkan’ı gidip ziyaret etti.
Recep Tayyip Erdoğan’a âşık bir memlekette çok çok sert eleştiriler getirdi.
Bundan 1 yıl önce Yeniden Refah ile AK Parti aynı ittifaktaydı veya aynı yöndeydi.
Bu seçimde AK Parti ile Yeniden Refah Partisi neredeyse CHP ile AK Parti gibiydi.
Malatya’da bu işi çözen Veli Ağbaba, 6 oklu bayrak bile taşımadı hiçbir programında.
Ama Bilal Yıldırım hem kendi projelerini bu millete anlatamadı hem de rakiplerinin projelerine el attı.
Üstelik yüzde 1 oy almış Bağımsız aday İbrahim Gezer’in hatasına düştü.
Veli Ağbaba’yı eleştirdi.
Muhalefetin muhalefeti eleştirmesi siyasi cinayettir!
Örnek istiyorsanız İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in seçim zamanındaki konuşmalarına bakın!
Kısacası Yıldırım’ın seçim stratejisi de yanlıştı.
Veli Ağbaba’nın CHP’yi ağzına almadan yapmış olduğu doğru seçim stratejisini bile göremedi.
Ama şansızlıkları da vardı Yıldırım’ın.
Bazen seçim kazanmak için “doğru” olan ne varsa hepsinin aynı sıralamada ve zamanda gerçekleşmesi lazım.
Bilal Yıldırm’ın bagajı yoktu.
Klasik bir Malatyalıydı.
Kendi işinde başarılı olmuş ama kamu kaynaklarını kullanmadan bugünlere gelmişti.
Muhafazakardı.
Üstelik başından beri “davasını” değiştirmemişti.
Çocukluğundan beri hep “Milli Görüş” çizgisinde ilerlemişti.
Fakat en büyük şansızlığı Veli Ağbaba’ydı.
Ve AK Parti’nin Malatya merkezde tüm mevcut başkanları aday göstermeyişi de Bilal Yıldırım’ın şansızlığıydı.
Bugün İYİ Parti Malatya’da yüzde 1 dahi alamıyorsa, bilmem kaç partinin desteklediği aday yüzde 1’i zorla alıyorsa daha dün kurulmuş ve 2. seçimine giren Yeniden Refah Partisi Büyükşehir’de yüzde 9,3 alarak 3. parti olabiliyorsa, Battalgazi’de 2. siyasi parti oluyorsa, Darende, Pütürge, Doğanyol ve Kale’de 2. parti oluyorsa bunun büyük sebebi Bilal Yıldırım’dır.
Tüm adayların gayreti, seçim çalışması tabii ki etkilidir ama Malatya’da Yeniden Refah Partisi dendiği zaman Bilal Yıldırım akla gelir.
Ve dün yaptığı hataya düşmemelidir.
Tekrar “il başkanlığı” koltuğuna oturmamalıdır!
