Eskiden alüminyum çaydanlıklarımız vardı.
Sapları genelde çabuk kırılır veya yanardı.
Dünya’da en eski çaydanlığın Çin’de Flagstaff House Museum of Teaware müzesinde bulunan ve 1513 yılında Gongchun tarafından yapıldığı düşünülüyor.
Uzun yıllardır çay bardaklarına ve çaydanlıklara takıntım vardır.
Çayın kalitesinin çaydanlığın kalitesine de bağlı olduğunu öğrendiğim yıllarda bu takıntım başlamıştı.
Alüminyum çaydanlıklardan, emaye çaydanlıklara ne zaman geçtik hatırlayamıyorum.
Ama şu anda 40 farklı çaydanlık türleri 100’den fazla çaydanlık modelleri var.
Silikon saplı çelik çaydanlık almak isterseniz dikkat etmeniz gereken birkaç kural vardır.
Yok eğer granit kaplı çaydanlık düşünüyorsanız sadece sözde çelik sapının ısıya dayanaklı olup olmadığını sormanız gerekir.
Çelik indüksiyon tabanlı bir çaydanlık tercihinizde aldığınız markaya bakmanız gerekebilir.
Biogranit çaydanlık görürseniz eğer bunun çaya bir etki etmediğini ve sadece görünüm olarak bir şıklık verdiğini unutmayın.
16. yüzyıldan beri çayın demine halen porselen çaydanlıkların etki ettiği biliniyor veya düşünülüyor.
Ama bir devrin sonu diye bakacağımız “çaydanlık” tarihine baktığımız zaman çayın demine etki edecek çaydanlıkların üretimi yapılmıyor artık.
Her hangi bir firma “çayın tadı” ile ilgili bir düşünce içinde dahi değil.
Eğer çaydanlık almak istiyorsanız satıcıya birkaç soru sorun.
Aldığınız cevaplar “şıklığın” ötesine geçmiyorsa çıkın oradan!
AK Parti’nin Malatya ayağında ise yukarıdaki fotoğrafı görünce “bir devrin sonu” diye algıladım.
En azından masadaki siyasetçiler için bunu düşündüm.
Öznur Çalık 20 yıl…
İhsan Koca 15 yıl…
Ahmet Çakır 15 yıl…
Bülent Tüfenkci 15 yıl…
Hakan Kahtalı 10 yıl...
Rakamları tahmini yazdım.
Fakat Malatya’nın AK Parti’deki en tecrübeli ekibi şu anda hiçbir şeye müdahale edemiyor.
Kadın kollarından gençlik kollarına…
İlçe başkanlıklarından belediye başkanlıklara…
Her taraf toz-duman ama 3 yılda bir bir görüntü vermekle teşkilatı bu saatten sonra hizaya çekemeyecekleri belli.
İl başkanı yok!
İlçe başkanları yok!
Gençlik kolları yok!
Kadın kolları yok!
Hepsi belediyelerin "gölgesi" olmaktan başka bir iş yapmıyor.
Varsa yoksa iki kişi veya üç kişi…
Her birinin düşüncesi farklı, beklentisi farklı!
Aslında şehirde bir devrin sonu gibi…
Bir ilçe başkanını yazıyorum gelinini belediyeye aldırdı diye…
Bakıyorsun hemen o ilçe başkanı televizyonda boy gösteriyor!
Kendilerini kamuoyuna veya görmediğimiz hizmetleri halka anlatmak için bir gazetecinin yazı yazması gerekiyor!
Eski “çaydanlıkları” arar gibi biz Malatya’da eski siyasetçileri vallahi de arayacağız billahi de arayacağız!
Sen 20 yıl sadece aynı insanlarla yürürsen…
Partide “referansı” olmadığı için bir koltuk bulacağını hayal dahi edemeyen onlarca siyasetçiyi küstürürsen…
Olacağı bu!
Bunları gördükçe…
Keşke Öznur Çalık Malatya’da siyaseti bırakmasa…
Keşke Ahmet Çakır Malatya’da siyaseti bırakmasa…
“Ceketimi koysak seçilir” mantığındaki Malatya artık o Malatya değil!
Ki zaten "torpil" dedim mi kızmıyorlar, “ceket” dedim mi çok kızıyorlar!
Çaydanlıklara takıntım olduğu gibi siyasetçilere de takıntım var!
“Acemi siyasetçiler” çaydanlık girişiyle siyasi analiz cümlelerimi aynı yazıda görüp “Ne alaka?” diye mesaj atarlarsa yarın bu yazıdaki çıkarımı yazabilirim.
Mesaj atmanız yeterlidir!