Malatya Büyükşehir Belediyesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Fatih Avcı, Başkan Gürkan’ın Hekimhan programına davet edince kabul ettim.
Belediye başkanlarının veya milletvekillerinin programlarına genelde gitmem.
Başkan Gürkan’ın sanırım ilk defa ilçe programına katıldım.
Dün yani Pazar sabahı Fatih Avcı ile beraber Hekimhan’a vardığımızda girişte Başkan Gürkan’ı bekleyen bir kalabalık vardı.
Yaklaşık 30-40 araç dizilmişti yolun kenarına…
Biz vardığımızda Türk bayrakları dağıtılıyordu.
Her araba arabasının arka camına Türk bayrağımızı yapıştırıyordu.
Asker uğurlamasına benzeyen ama ortada askere gidecek gençlerin olmadığı bir konvoy hazırlığında “Malatya’nın Cumhurbaşkanı’nı” bekliyordu ahali.
Bi ara konvoydaki araçlara bakınırken Esenlik Genel Müdür Yardımcısı Ömür Yoldaş’ı gördüm.
Biraz muhabbet ettik.
Sonra telefonda haber verildi.
“Başkan Gürkan Hekimhan’a girmek üzere” diye…
Büyükşehir Belediyesi basınından iki genç drone kaldırdı.
Ben biraz konvoyun sote yerine kaçtım.
“Geliyor, geliyor… Başkanımız geliyor” nidaları beklerken konvoyun ortalarında bir kalabalık oluştu.
Başkan Gürkan arabasından çıkıp selamladı ahaliyi…
Sonra herkes bi koşuşturma ile arabalarına binmeye çalıştı.
Herkes birden seri moda geçmişti.
Bi ara Fatih Avcı inşallah beni unutmaz diye içimden geçirdim. Bu yazıda kalırız keşke arabamla gelseydim, dedim.
Neyse Avcı’yı bulduktan sonra takıldık konvoya…
Önce Hekimhan’a bağlı Güvenç mahallesine geçtik.
Güvenç’e varınca masa sandalye düzeni önceden hazırlanmıştı.
İki koyun gördüm…
Tam keseceklerdi ki Başkan Gürkan engelledi.
Kısacası karşılama “kurbansız” oldu.
Sonradan öğrendim ki Yeni Malatyaspor yöneticisi İlhan Çelebi’nin ev sahipliğinde düzenlenen bir programmış.
Başkan Gürkan bildiğimiz gibiydi.
Mikrofonu eline aldı ve “sosyal entegrasyon” dedi.
“Bana projen var mı diye soruyorlar. Proje basit önemli olan birliğimizi beraberliğimizi korumamızdır” tarzında bir konuşma yaptı.
Sonra yemekler yenildi, dualar yapıldı.
Galiba program bitti derken Basak mahallesine geçeceğimizi öğrendim.
Koyulduk yola…
Aynı şekilde köy ahalisi hazır Başkan Gürkan’ı bekliyordu.
Yine konuşmalar yapıldı. Bol bol teşekkürler edildi.
Açıkçası hem Güvenç’te hem de Basak’ta Başkan Gürkan’a ilgi çok sıcaktı.
Sanki Cumhurbaşkanı Hekimhan’ı şereflendirmiş gibi bir tavır vardı.
Zaten Basak mahallesinde bir kişi çıktı “Malatya’nın Cumhurbaşkanı hoş geldiniz köyümüze” dedi.
Tüm ahali ile birlikte şehirden Başkan Gürkan’ın programına katılanların da ruh hali bu şekildeydi.
Her yere bu şekilde mi gidiyorlar, bilmiyorum.
Ama dün gördüklerim bu şekildeydi.
Hatta bu sıcak ilgiden midir bilmiyorum ama Gürkan, “Biz Malatya olarak artık dünya kentleri ile yarışıyoruz” tarzında bir cümle kurunca hedefin artık ülkedeki belediyeler değil gelişmiş ülkelerin belediyeleri olduğunu anladım!
Bi ara Başkan Gürkan ahaliye doğru “Varsa bir öneriniz, eleştiriniz lütfen iletin” tarzında konuşunca MASKİ’nin yeni genel müdürü Memet Mert söz aldı.
Tam olarak anlamamakla beraber Mert, şehirde oluşan “dezenformasyondan” bahsetti galiba…
Farklı bir algı oluşturuyorlar dedi galiba Mert.
Bölge halkına sorulan bir soruya Memet Mert niye üstüne aldı anlamadım.
Ama şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki Gürkan’ın halkla iletişimi çok yüksek.
Çok samimi gözüküyor.
Bu kadar halkla ünsiyeti iyi olan bir başkanın 30 aydır “ekip” konusunda sıkıntı çekmesi garip geldi bana.
Bunun sebebi de galiba Gürkan’ın kimseye güvenmemesi…
***
***
Sonuç itibariyle bir şehrin belediye başkanı kendi belediyesinin sınırları içerisinde bir ilçeyi ziyaret ediyor!
Bu kadar “tantana” bana garip geliyor her zaman…
Genel Müdürlerin, ilçe başkanların, ilçe belediye başkanının, daire başkanlarının ve Başkan Gürkan’ı yalnız bırakmayan “Başkanım biz senin yanındayız”cıların olduğu bir programı gözlemlemeye çalıştım.
Diğerleri nasıl yapıyor bilmiyorum ama bu şekilde bir “hizmet” anlayışı hiç modern değil.
Bu kadar kalabalığın olduğu yerde görüş açın daralır.
Görüş açın daralınca söylemler sloganlaşır.
Kalabalığın içinde “tek” olmak kötüdür.
Farklı açıdan bakman çok çok zordur.
Bunu sadece dün için söylemiyorum.
Muhtemelen her siyasetçi bu şekilde programlar yapıyordur.
Fakat, gidilen yeri “şereflendirmek” yerine gidilen yerin sorunlarına farklı bakış açılarıyla bakıp görmek gerekir.
Bu şekilde “hurra” tarzı bir bakış açısı denetim mekanizmasını, ilgili birimlerin kontrollerini ortadan kaldırır.
Kısa vadede bu tarz belki güzel gözükebilir ama memlekete bence faydalı olmaz!
Sürekli taziye-düğün ziyareti gibi programlardan vazgeçmemiz lazım.
Bu son söylediklerimi tüm siyasilere söyledim.
***
Hem yapmış oldukları davetten dolayı hem de göstermiş oldukları ilgi alakadan dolayı Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür ederim.