İki gün önce “Esenlik Kafe’nin durumu içler acısı” diye bir yazı yazdım.
Olumlu-olumsuz görüşler aldım.
Yetkili-yetkisiz görüşler dinledim yazımdan sonra.
Genel hatlarıyla benimle çoğu insan aynı fikirde.
Orduzu Pınarbaşı’ındaki BELSOS’un durumu gerçekten içler acısıydı.
Dün bi arkadaşımla Malatya Yaşam ve Spor Merkezi’ne gittik.
Hava Lojmanları kavşağındaki BELSOS’a bağlı Yaşam ve Spor Merkezi’nin bu yeni halini görünce açıkçası sevindim.
Ahmet Çakır’ın bence Malatya’ya kazandırdığı iyi eserlerden bir tanesi…
Ön tarafını bu sene kafeteryaya çevirmişler.
Çimlerin kaliteli ve bakımlı olması, masaların pandemiden dolayı mesafeli olmasını beğendim.
Çok geniş bir alan olmasa da iki mini havuzuyla huzur veren bir yer.
Bi kere çalışanlar gördüğüm kadarıyla çok profesyonel.
Çay konusunda bence diğer sosyal tesislerden çok öndeler.
Hatta Dede Korkut Parkı’ndaki gibi masalara demlik çay hizmeti de veriyorlar. Ama bir fark var.
Çok basit bir düzenekle jel ile ısıtılan bir demlik yerine bakırdan mini semaver masana geliyor.
Yaşam ve Spor Merkezi’nin yetkilisi masamıza gelince söyledim, nezih bir ortam oluşturmuşsunuz, diye.
Gazeteci olduğumu öğrenince iç alanları gezdirmek istedi.
Havuzların olduğu alanı, hamam- sauna, fitness ve üst kattaki bilardo ve masa tenisi alanlarını gezdik.
Bi kere çok temiz bir ortam.
Temizliği hatta kafaya takmış bir ekip gördüm.
Kapıdan içeri girdiğin anda 5 yıldızlı bir otelin lobisine girmiş hissi veriyor.
Bu güzel ortamın bence ön tarafı yani yeni kafeteryaya çevrilen tarafında kaldırım taşlarının olduğu bölgeyi de kullanmak gerek.
Hatta çocuklar için mini bir çocuk parkı yapılırsa çocuklu aileler için çok güzel olur.
Binanın doğusuna ve batısına bakan iki terası var mesela.
Bu bölge boş, kullanılmıyor.
Bence kafeteryaya çevrilebilir.
Kısacası ailenle gidebileceğin nezih bir ortam olmuş.
Demek ki kaliteli bir ortam yapılabiliyormuş.
Pınarbaşı’ndaki de sosyal tesis burası da sosyal tesis…
İkisi de aynı Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı.
İkisinin de yetkilisini tanımam.
Bazı arkadaşlar şunu anlamalıdır;
Her hangi bir belediyemizin sosyal tesisi iyi yönetilirse, profesyonel bir yaklaşımla kaliteli bir hizmet verilirse bunda kimsenin bir lafı olabilir mi?
O tesis para kazanırsa o para kimin?
Hepimizin!
Sanki babasının sosyal tesisini eleştirmişim gibi yaklaşımları görünce gülüyorum.
O eleştirdiğim sosyal tesis de bugün beğendiğim sosyal tesis de aslında benim, senin, hepimizin…
Birileri yaşanılan sıkıntıları yazacak ki o sıkıntılar görülsün, o yer daha iyi olsun.
Yoksa “sonradan gurme gazeteciler” gibi her hangi bir sosyal tesiste zıkkımlanıp hesaba “gazeteciyim ben” dekontu verip çekip gitmiyorum.
Dün Yaşam ve Spor Merkezi’ni gezince, Yeşilyurt ve Battalgazi Belediyesi’nin sosyal tesislerini de yazmam gerektiğini anladım.
Mutlaka gidip görüp yazacağım.
