Mahir Temur

Ey oğul!

Mahir Temur

Malatya’da çoğu zaman “dejavu” yaşıyorum.

Aynı filmi sarıp sarıp izletiyorlar gibi geliyor bana.

2019 yılını hatırlayan var mı?

Selahattin Gürkan, Mehmet Çınar ve Osman Güder…

Tasarruf tedbirleri, kısıtlamalar, makam araçları, atamalar, dedikodular…

Ve yeni seçilen her belediye başkanı küçülmeye gideceğini söylüyordu.

Büyükşehir’de bazı daire başkanlıkları müdürlüğe, Yeşilyurt ve Battalgazi’de bazı müdürlüklerin şefliğe düşürüleceği konuşulurken Battalgazi Belediye Başkanı Osman Güder, kiralık araçlar yerine aldığı ikinci el iş makinelerin belediyeyi nasıl kara çevirdiğini anlatıyordu.

Büyükşehir’de makam araçları sanki belediyeyi batırmış bir durumdaymış gibi anlatılıyordu.

Kısacası 3 belediye başkanımız da 2019 yılının nisan ve mayıs ayı boyunca kamu malının önemini, tüyü bitmemiş yetim hakkının üzerlerinde olduğunu, bu koltukların babalarının şirketi olmadığını anlatıyordu.

5 yıl önce bu zamanlarda fakirlik edebiyatı yapılıp tasarruf tedbirleri naraları haykırılarak millete “sizin yanınızdayız” deniyordu.

Millet de saf saf “Vay be! Helal olsun” diyordu.

“Vay be gördün mü Gürkan’ı, şu müdürün altından makam aracını nasıl aldı?”
 

“Çınar’a helal olsun. Adam mühendis kardeşim. Binlerce çalışanı var. Hacı Uğur’un arkasındaki beyindi. Yeşilyurt’u ayağa kaldıracak”

"Osman Başkanı gördünüz mü? Adam bir hamleyle belediyeyi nasıl kara geçirdi?"

Aynı “millet” bugün ne diyor?

*
*
Evrenimizin 13,5 milyar yıl önce büyük patlama ile başladığına inanılır.

Dünya’nın oluşumu ise 4,6 milyar yıl önce başlamış.

İnsanoğlunun tarihi için farklı farklı fikirler var.

Evrim Teorisi’ne göre ilk modern insanlar (Homo sapiensler) 200 bin yıl önce evrimleşti.

İslam dinimize göre ise çok farklı tarihler söylense de 30-40 bin yıl önce ilk insanlar yaşamaya başladı diyebiliriz.

Rakamlara çok takılmayın, takılacağınız yer “zamanın” akışı…

Biyolojik olarak 5 yıl gibi bir sürenin çok çok kısa bir süre olduğunu anlatmaya çalışıyorum.

Ve gelirken söylenenlere değil de giderken söylenenlere odaklanırsanız sanki çoğu şeyi başarmış olursunuz işin başında.

3 Nisan günü mazbatalarını alan Bayram Taşkın, İlhan Geçit ve Sami Er’in ilk icraatı neydi?

Tebrik için etrafın göndereceği çiçekleri bile israf olur diye AFAD’ın İBAN’ını paylaşmışlardı.

Hatta ben sosyal medyada tebrik etmiştim.

3 kuruşluk çiçekleri kafaya takan bu ekibin 2. hareketi ne olmuştu?

Tüm billboardlarda, raketlerde, açık hava reklam alanlarında milletin parasıyla millete teşekkür etmeleriydi!

Her tarafta Gürkan’ı, Güder’i ve Çınar’ın fotoğraflarını görürken bir günde Er’i, Geçit’i ve Taşkın’ı görmeye başlamıştık!

Büyükşehir faiz batağına bulaşmış, Yeşilyurt’un şirketinin çekleri yazılmış, Battalgazi’ye İller Bankası’ndan gelen para anca maaşları karşılıyormuş!

Üstelik “hayırlı olsun” ziyaretleri için bir gün belirleyen başkanlar halen tebrik ziyaretleri yüzünden makamlarından kalkamıyorlar!

Tek bi önerim var:

5 yıl çok çok erken geçer ve gelirken size söylenenlere bakmayın, giderken sizlere ne söyleneceğini kafaya takın derim.

2 ÖRNEK VEREYİM
İlk örneği bizim taraftan verelim, ikinci örneği ise ecnebi taraftan…

Şeyh Edebali kimdir?

Hani şu “Ey oğul!” ile başlayan öğüdü var ya…

Şimdi hatırlamışsınızdır.

Osmanlı Devleti’nin kuruluş yıllarında Osman Gazi’ye öğüdünü tüm siyasiler bilir.

Şeyh Edebali Ahi Teşkilatı’nın şeyhidir.

Yani bugünkü Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı diyebiliriz.

Ayrıca Şeyh Edebali, Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk padişahı Osman Gazi’nin kayınpederidir.

Damadına ne demişti:

Ey Oğul!
Beysin! Bundan sonra öfke bize; uysallık sana...
Güceniklik bize; gönül almak sana…
Suçlamak bize; katlanmak sana…
Acizlik bize, yanılgı bize; hoş görmek sana…
Geçimsizlikler, çatışmalar, uyumsuzluklar, anlaşmazlıklar bize; adalet sana…
Kötü göz, şom ağız, haksız yorum bize; bağışlama sana...
Bundan sonra bölmek bize; bütünlemek sana…
Üşengeçlik bize; uyarmak, gayretlendirmek, şekillendirmek sana…

*
Bundan 800 yıl önce bir esnaf odası başkanının kızının kocası devlet başkanı oluyor.

Verdiği öğüde bak!

Nereden nereye geldik!

*
*
İkinci örneği hem belediye başkanları hem de basınımız iyi okusun.

1957 yılında İngiltere’de bir köşe yazarı o tarihe kadar görülmemiş bir yazı yazar.

National and English Review gazetesinde 1957 yılının Ağustos ayında yazdığı makalede Kraliçe II. Elizabeth'i eleştirmişti.

Monarşi ile yönetilen İngiltere’de ilk defa bir gazeteci, kraliçeyi eleştiriyordu.

Buckingham Sarayı’nın fazla üst sınıf olduğunu, Kraliçe Elizabeth'in giydiği elbiseden, konuştuğu ses tonuna varıncaya kadar yaptığı eleştirilerde yeni yüzyıla ayak uyduramadığını yazıyordu.

Kraliçeye “tapan” İngiliz halkı bu yazıdan sonra çok aşırı tepki vermeye başlar.

İngiliz basını da dahil herkes kraliçeyi eleştiren köşe yazarını topa tutar.

Hatta o gazetecinin evinin önünde protesto etmek için toplanan kalabalık içerisinde yer alan biri yumruklu saldırı gerçekleştirir o gazeteciye.

Birkaç gün sonra aynı gazeteci bir yazı daha yazar.

Eleştirilerinin arkasında olduğunu, monarşiye karşı olmadığını ama Kraliyet geleneklerinin değişmediği takdirde monarşinin tehlikeye gireceğini yazıp 11 maddelik öneride bulunur.

Evinin önünde protestolar devam eder.

Ve en sonunda Buckingham Sarayı’nından bir telefon gelir.

Kraliçe’nin özel kalem müdürü davet eder ve gazeteci özel kalem müdürü ile görüşeceğini düşünür ama beklediği odaya Kraliçe Elizabeth gelir.

Burası biraz fludur.

İddiaya göre kraliçe, gazeteciye “Hangi öneri maddelerini yerine getirirsek yazmaya devam etmezsin” der.

Gazeteci tüm maddelerin elzem olduğunu söyler. Monarşi’nin tehlikede olduğunu savunur.

Ama açık bir şey vardır.

Yıllar sonra o gazetecinin sıraladığı tüm öneriler Buckingham Sarayı’nda uygulanmaya başlar.

Ve şu anda 20. yüzyılda Monarşi’ye en fazla yardımcı olan gazeteci olarak bilinir Lord Altrincham.

*
*

Kıssadan hisse…

Alan alır almayan almaz!

NOT: Lord Altrincham, 1963 yılında “lord” unvanından vazgeçerek ismini John Grigg olarak değiştirir.

@mahirtemur

Yorumlar 5
ALI 03 Mayıs 2024 14:41

Sami Başkanin Mestona atadigi Genel Müdürün ilk satin almasi Kendisi icin Ayfon Pro Maks olmuş. Yani borcumuz 100 bin tl daha arrti. Bu israf kendiliginden bitmez Mahir Bey.Bu tur yanlira hemen mudahele sart.

Beri 02 Mayıs 2024 08:15

Siyasete giripte girdiğinden temiz çıkan yok gibi..insanlar yaptıklarının yanlış yada haram olduğunu biliyorlar sorun buna bir güzelleme yapmaları. Tebrik için gelen çiçeğin israfından! çok daha önemli israflari dusunmeliler en azindan o cicekler kadar onemsemeliler.kendi ellerinin yettıklerı yada engelleyebilecekleri israflarıda. Geçmiştekilere rağmen ümitle daha iyi yönetim olacağına inanıyoruz,inanmak istiyoruz..bunun içinde eleştiriler hep olmalı.. yapılan iş dünyayı kurtarmak değil , kibre düşmeden kendilerini kaybetmeden kaybolmalarina müsadere etmeden ellerinden geleni yapmak yapanları toplamak..

Abidin toprak 01 Mayıs 2024 18:04

Konuyu çok dallandırıp uzatmışsın. Kimleri kimlerle bağdaştırmışsın öyle. Yani yazmak için yazmışsın mahircim olmadı bu yazın.

Osman 01 Mayıs 2024 16:58

Kraliçe Elizabet ablamız ile Osman Güder' ağabeyimizi aynı yazıda bu ülkede başka bir yazar buluşturumaz. Kralsın gardaş :)))

Ömer bey 01 Mayıs 2024 16:22

Belediye başkaları 2019 da başlattıkları bu yolda bu özellikle OSMAN GUDER hazreti Ömer düsturu ile başlattıkları bu yollda turist Ömer gibi bitirdi.. kendi menfaatleri ön planda tutanlar er geç başlarına gelecekleri bilirler.

Yazarın Diğer Yazıları