Hanadu şehrinde dışarıda yağmur yağıyordu.
Haziran ayında dışarıda şimşekler çakarken içerde gergin bir ortam vardı.
Gevendeleri Sevenler ve Kollayanlar Derneği’nde soğuk bir atmosfer vardı.
Şehrin Belediye Başkanı Öz Gevendeler Derneği’ni ziyaret etmiş, üstüne “Gevendeleri bu şehirde temsil noktasında üst sıralara çıkaran Abuzer Başkan’a teşekkür ediyorum” demişti.
Şehrin Valisi ise ertesi gün Öz Gevendeler Derneğini ziyaretinde izdiham yaşanmıştı.
Vali ile birlikte Öz Gevendeler Derneği’ni ziyaret eden Meşe Severler Odası Başkanı, Kaplumbağalar Ölmesin Odası Başkanı, Yayalar Araç Sahibi Olsun Konfederasyon Başkanı, Ekmek Zararlıdır Federasyon Hanadu Şube Başkanı, Dürümcüler ve Umum Paçacılar Odası Başkanı ile birlikte Hanaduspor Başkanı konuşma yapmıştı.
Gevendeleri Sevenler ve Kollayanlar Derneği’ni en son 3 ay önce sadece 70 Yaşındakileri Kollama ve Koltuğunda Kaldırmama Odası Başkanı ziyaret etmişti.
İşte böyle gergin bir ortamda Gevendeleri Sevenler ve Kollayanlar Derneği’nin yedek yönetim kurulu üyesi Kırık Haci,
“Başkan’ım geçen yıl Türkiye Hanadu Derneği Genel Başkanı çalışmalarımızdan dolayı bize tebrik mesajı atmıştı. Derneğimiz açısından bu bile Öz Gevendeleri çıldırtmıştı.” deyince Başkan daha çok sinirlendi.
“Sittir et onu, bi plaket dahi göndermedi. FakeBook’tan dahi paylaşmadı. VatŞap’tan durum yapmış pezeveng!”
Tam bu sırada Derneğin çaycısı içeri girmişti.
“Başkan’ım köşedeki lokanta Ramazan ayında verdiğimiz iftar yemeğinin parasını soruyor. Ne diyeyim?” diye sorunca…
Başkan’ın aklına Vali Bey’in Press Müdürü geldi.
“Şu Press’i aradınız mı? Vali ne zaman gelecekti?” diye soru sorunca cevap alamadı.
Başkan Yardımcısı Başkan’ın sorusuna cevap yerine “Esnaf ziyareti mi yapsak?” dedi!
Temsil noktasında Gevendeleri, Öz Gevendelere kaptıran Başkan daha çok sinirlenmişti.
“Yav ben belediye başkanı mıyım? Siyasete mi giriyorum, ne esnafı?” diye köpürdüğü sırada kapı zili çalmıştı.
Gelen, Hanadu’da Tomorrow İnternational Gazetesi İmtiyaz Sahibi Aleksandır Skilaççi idi.
Hemen söze girdi:
“Yav bu Öz Gevendeler neyin peşinde? Hanadu’da 40 yıldır gazetecilik yapıyorum. Bu şehirde Gevendeleri temsil eden tek ve yetkin dernek siz değil misiniz?”
“Hay senin Allah’ına gurban” dedi Başkan.
“Hanadu çok değişti çok. Biz zamanında neler yapmıştık neler” diye dertlenince, Skilaççi fırsat bu fırsat deyip söze başladı.
“Tam manşete geçecek zaman. Önden haberi patlatırız, sonra manşette çok büyük bir fotoğrafla tam sayfa geçmiş zamanda Hanadu’ya yaptıklarınızı tek tek yazalım. Şu Öz Gevendeleri’in ne mal olduğunu da ben köşemde yazarım”
Başkan neşelenmişti, “Süper olur” dedi.
Ortamın gergin havası bir anda düzelmişti. Çaycı dahi lokantacıyı unutmuştu. Herkes eski günlerdeki hatıraları anlatan Aleksandır Skilaççi’yi dinlerken Başkan yekten sordu:
“Geçen seferki fiyat olur mu?” dedi.
Skilaççi ciddileşti, sol ayağını sağ ayağının üstüne attı, çaycıya bakarak beden diliyle bir çay istedi ve söze başladı:
“Başkan’ım biliyorsun, Hanadu’da ekonomik kriz var. Geçen sefer manşete çıkmamıştık. Yüzde 40 bir zam yaptık ama ben halledecem. Şu Öz Gevendeler’in hadsiz çıkışından sonra yüzde 20 ile bu işi kapatırız. Hatta bir hafta sonra ben bi köşe daha yazarım.”
Başkan tamam demişti.
Ertesi gün Hanadu şehrinde Gevendeleri Sevenler ve Kollayanlar Derneği manşete çıkmıştı.
Skilaççi hem haber yapmıştı hem de düşman derneği eleştiren bir yazı atmıştı.
Haberi gören Başkan ve ekibi “İşte gezetecilik bu” demişti.
