Tüm Malatya’nın Büyükşehir Belediyesi’ne ya da Başkan Gürkan’a anlatamadığı olgular var aslında.
Veya Selahattin Gürkan’ın anlamakta zorlandığı çok temel olgular var.
Tek tek bu “anlaşılmazlığı” yazmak istiyorum.
Malatya adına Başkan Gürkan’ın dostlarının bu yazıyı okumasını istiyorum.
Çünkü yazı boyunca Başkan Gürkan’ın dostlarından bahsedecğim
***
***
Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) göre 305 bin 588 oyla Malatya’da yüzde 68,4 oy oranıyla Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Selahattin Gürkan’ı ilk önce şu konuda Malatya olarak ikna etmeliyiz.
Çoğu ortamda “oylarım çalındı, ben yüzde 85 oy aldım” ifadelerini çoğu Malatyalı duymuştur hatta Gürkan’ın danışmanı bağlandığı son televizyon kanalında seçim literatürüne geçecek bir ifadeyi Türkiye’ye kazandırmıştı!
Aynen şunu demişti:
“Fiziki yüzde 85 oy alan Başkan Gürkan”…
YSK’ya göre yüzde 68 olabilir ama gerçekte yüzde 85 oy aldı, demek sizce ne kadar doğru?
20 ay geçmiş ve Büyükşehir Belediyesi veya Başkan Gürkan halen yüzde 68 değil, yüzde 85 oy aldık diyorlarsa burada büyük bir sorun var demektir.
Doğru olması mümkün değil de diyelim ki doğru, bunun Sayın Gürkan’a ne faydası olacak?
Birinci olgumuz bu;
Başkan Gürkan ve ekibi ağzından seçim sonuçlarını düşürmeli ve bir hukuk devletinde YSK’nın aldığı son geçerli kararı tanımalıdır.
Başkan Gürkan’ın görünen ve görünmeyen “danışmanları” bu söylemin aslında kendilerine zarar verdiğini çok çok iyi anlatmalıdır.
Malatya’da Başkan Gürkan’ın yaklaşık 85 bin oyu çalınmış ise vay halimize!
Bunun ihtimali yüzde sıfırdan dahi daha düşüktür!
***
***
Başkan Gürkan’a Malatyalılar olarak anlatmamız gereken ikinci olgu ise paradır.
Doğru veya yanlış bir şekilde üç-dört kez Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin toplam borcu açıklandı.
Doğru veya yanlış bir şekilde açıklanan rakamların afişe edilmesinden sonra para ile ilgili açıklanan her rakam sorgulanacaktır.
Mesela “hiç borçlanmadık” sözünü Başkan Gürkan bırakmalı…
Malatya Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nden 4 kez borçlanma yetkisi isteyen bir Başkan’a, “Borçlanmadık” sözünü kelime dağarcığından çıkartmalı yanındakiler.
Gelir gelmez geçmişteki araçları doğru veya yanlış bir şekilde ihalelerini fes edip daha sonra yeni araç alan bir sorumlu organizasyon “borçlanmadık” diyorsa, aldığınız araçları peşin mi aldınız, diye birilerinin soracağını düşünmeli.
“Hem batıyoruz deyip üç ay sonra uçuyoruz” denmez, demeli Başkan Gürkan’ın ekibi.
Kısacası Başkan Gürkan’a “para” ile ilgili açıklama yapılırken geçmişte ne dendiğine bakılmalı ve ona göre açıklama yapılmalı.
Maaşlar düşüldükten sonra yıllık geliri ortalama 500 milyon olan bir Belediyede “450 milyon borç ödedik” lafının aslında Ahmet Çakır’ın halefine çok süper bir belediye bıraktığı algısını oluşturduğunu iyi anlatmalı.
Bir belediye başkanı 20 ay geçmesine rağmen halen geçmişle kıyas yapmamalı bence.
Seçim zamanında yapılabilir ama nihayetinde millet Başkan Gürkan’dan farklı şeyler bekliyor.
Kısacası Başkan Gürkan, sevdikleri tarafından “para” ile ilgili doğruluğu tartışmalı söylemlerden kaçınılması için uyarılmalıdır.
***
***
Başkan Gürkan’ın acilen bırakması gereken üçüncü olgu ise “düşman siyaseti”dir.
23 yıl belediye başkanlığı yapmış Melih Gökçek’ten koltuğu devralan Mansur Yavaş’ın yönetim tarzını takip ediyor musunuz?
Üstelik daimi düşman CHP koltuğa oturmuş!
Mansur Yavaş, işi gücü bırakıp 23 yılın çetelesini tutmaya kalksa ne olurdu?
“Düşman siyaseti” belki farklı partilerde tutabilir ama Türkiye genelinin üzerinde Malatya’da her AK Partili siyasetçinin sürekli ekmeğini yediği Tayyip Erdoğan sevgisi ortadayken kendine yerelde farklı farklı kutuplar açıp oradan bir oy devşirmeye çalışma burada tutmaz!
Hem AK Partili olup hem de AK Partili siyasetçileri karalayıp buradan bir siyaset çıkarmanın sonucu kesinlikle iyi olmaz.
Bu yaklaşım belki gazetecilerin işine gelebilir.
İş bilmeyen muhalefetin işine gelebilir.
Hatta AK Parti’de koltuk bekleyenlerin de işine gelebilir.
Ama Malatya’nın işine gelmez!
Cumhurbaşkanı’nı karşılama toplantısında “düşman siyaseti” benimseyen tarafa “düşmanca” davranılmasına kızmayacaksınız!
Görülen olay sonuçtur ama sebebi sizsiniz Sayın Gürkan!
Önce Ahmet Çakır’ı düşman bil!
İki dönemin yapılan yanlışlarını koz bilip buradan bir siyaset üretmeye kalkışıp elle tutulur bir argümanın olmayınca Belediye’yi cadı avına döndürebilirsin ama bi bakarsın kendi atadığın kurmayların dahi senin dedikodunu yapmaya başlar.
Çünkü düşman siyaseti bu şekilde işler!
Ve gün gelir koskoca belediyede güvenecek kimsen kalmaz!
Hakan Kahtalı’dan tut Öznur Çalık’a varıncaya kadar bir sürtüşme almış başını gitmiş.
Mehmet Çınar ile yumruk yumruğa girmediğiniz kalmış sadece!
Bunlar hep sonuç maalesef!
Çünkü, Büyükşehir Belediyesi şimdiden “adayların” peşine düşmüş!
Şu isim belediye başkanlığına oynuyor, bu isim adaylığa oynuyor diye dedikodular dönüyor!
Şunu mu istiyorsunuz;
Başkan Gürkan o kadar muhteşem bir başkan ki önümüzdeki seçim kimse karşısına aday adayı dahi olmayacaktır!
Sürekli kutuplara ayıran, sürekli düşman siyaseti yapıp aklından Büyükşehir’i düşünmeyenleri dahi düşündürtüyorsunuz sonra kalkıp “bunlar bu koltuğu istiyor” diyorsunuz!
Kısacası Başkan Gürkan’ın ekibi, sevenleri, çocukluk arkadaşları, dostları uyarmalıdır.
Dost gerçeği söyleyendir.
Bu saatten sonra düşman siyaseti yerine hizmet siyaseti yapılmalı diye uyarılmalıdır.
Herkes “çok yaşa padişahım” derse bu şekilde olur maalesef!
***
***
Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan’ın bir an önce bırakması gereken son olgu ise ekiptir.
Daire Başkanları, genel müdürler, basın danışmanları, müdürler, atamalar, yer değiştirmeler, kaydırmalar artık bitmeli.
Mesela sevgili Fatih Avcı’yı aldılar Büyükşehir Belediyesi’ne…
İnşallah başarılı olur ve alanında profesyonel bir gazeteci olduğunu söylemeye dahi gerek yok.
Fakat 20 ay geçmiş halen kadro kuruluyor.
Bu saatten sonra Başkan Gürkan, iyisiyle-kötüsüyle artık bu kadroya güvenmeli.
Dışarısından çok içerisi halen konuşulmamalı…
Seçime kadar bu kadroya güvenip Malatya’ya en iyi şekilde hizmet etmek için bir takım görüntüsü verilmelidir.
Bu saatten sonra her değişiklik yeni değişiklik doğuracaktır.
Giden niye gittiğini gelen ise ne zaman gideceğini düşünecektir.
Yine tekrar ediyorum, bizim yazdıklarımızı “muhalif zaten” kodlamasını yapanlar çok olduğu için Başkan Gürkan’ın özel hayatındaki dostlarına sesleniyorum.
“Seçime kadar kimsenin yeri değişmeyecek” algısını ekibe verip iyi bir takım olduklarını öncelikle çalışanlarına sonra kendi partisine ve en sonunda Malatya’ya vermelisin Başkan’ım, diyecek dostlara sesleniyorum.
Lütfen Malatya için bunu yapın.
***
***
Ayrıca Malatya Büyükşehir Belediyesi basınına ve danışmanlara şu açık önerimi belirtmek istiyorum.
Günümüz dünyasında siyasetçilerin metin yazarları vardır.
Her aklına geleni söyleyen siyasetçi yerine daha önceden düşünülüp tartışılmış metinler hazırlanıp Başkan Gürkan’ın katılacağı programlardan önce kelime keilme, Başkan Gürkan’ın üslubu ile yazılıp verilmelidir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan dahi bunu uyguluyor.
Dün 3 bin kilometre yeni yol yaptık diyen Başkan Gürkan’a cevap Malatya Büyükşehir Belediyesi tarafından servis edilen “2 bin 353 km. yol yapıldı” cümlesiyle ters düştüğünü hatta Başkan Gürkan’ı yalanladığını fark edemezsiniz!
Çünkü Başkan Gürkan’ın ne konuşacağını bizim gibi kelimeler ağızdan çıkınca öğreniyorsunuz!
Mesela cnn.com’da Malatyalı Ali Karadeniz’in “Sizin İşler” programına katıldı Gürkan.
“Her şeyi bilmeyen bir şey bilemez. Her şeyi bilmek lazım” tarzında bir cümlesi olmuştu.
İletişimde temel kuraldır;
Her şeyi bildiğini zanneden hiçbir şey bilemez!
Soruyorum basına;
Başkan Gürkan’ın kurduğu bu cümleyi bizimle beraber duymadınız mı?
NOT: Günümüz dünyasında yol-asfalt kavramlarını PR çalışmasına çok alet etmeyin. Hele hele kilometre bazında kesinliği ispat edilmekte Başkan tarafından dahi zor olan konuları milletin nasıl düşündüğünü iyi tahmin etmek gerekir.
Malatya Akçadağ arasına duble yol yaptık demek farklı bir algı verir ama Akçadağ’da 369 km. yol yaptık demek farklı bir algı verir.
Doğru olsa dahi millete inandıramayabilirsiniz.
Bunu yazın bi kenara…
