AK Parti sancılı da olsa tüm adaylarını açıkladı.
Cumhuriyet Halk Partisi hariç tüm siyasi partilerin adayları ve bağımsız adaylar sahaya inmiş durumda.
Merkezde 2 “Prof.” adayı var.
Biri AK Parti’nin Yeşilyurt Belediye Başkan Adayı Prof. Dr. İlhan Geçit, diğeri Malatya Büyükşehir Belediyesi Bağımsız Başkan Adayı Prof. Dr. İbrahim Gezer.
İlhan Geçit aday gösterildikten sonra yapılan ilk eleştiri neydi?
“Üroloji uzmanından belediye başkanı mı olur?” sorusu AK Partililer tarafından sıkça soruldu.
Olaya bu şekilde bakarsak “Ziraat mühendisinden belediye başkanı mı olur?” sorusunu da sorabiliriz ama İbrahim Hoca bağımsız aday olduğu için bu şekilde bir eleştiri almayacağını düşünüyorum.
İbrahim Gezer’i başka bir yazıda genişçe değerlendireceğim ama bugün bir İlhan Geçit analizi yapmak istiyorum.
Bu memlekette İnşaat Mühendisi olan Mehmet Çınar bir dönem belediye başkanlığı yapıp bir dönem de imar komisyonları dahil belediye başkan yardımcılığı yapmadı mı? Ahmet Çakır döneminde siyasi hayatı başlayan Mehmet Çınar, Malatya Belediyesi’nde Park ve Bahçeler Müdürlüğü’nde mi görev yapıyordu?
Son 15 yıldır imar komisyonları, belediye başkan yardımcılığı ve belediye başkanlığı yapan Çınar, Yüksek İnşaat Mühendisi değil miydi?
Daha 3-4 yıl önce Yeşilyurt Belediyesi’nin yaptırdığı konutlar ne durumda şimdi?
O yüzden kimse kusura bakmasın, 6 Şubat depremlerinden sonra vatandaşlar hariç kimse sorumlu değilken AK Partili seçmenlerin “İnşaat mühendisi, mimar” söylemleri bana çok safça geliyor.
Sınıf öğretmeninden, veterinerden, çiftçiden, avukattan, eczacıdan belediye başkanı oluyor da tıp doktorundan niye olmuyor?
Üstelik başhekimlik gibi yönetimi kolay olmayan bir görev yapmış ve üniversitelerde ana bilim dallarında mesai harcamış İlhan Geçit’e bu eleştiriyi yapmak doğru olmaz.
Ama doğru gördüğümüz eleştirilerimiz var tabii ki!
Bi kere hem yıllardır siyasette olan Bayram Taşkın’dan da Sami Er’den de daha ayakları yere basan bir hali var.
Farkında olmasa da bu İlhan Hoca’yı diğer yeni adaylardan +1 öne geçiriyor.
Sürekli “teşhis ve tedavi” uygulayan bir siyasetçinin halka dokunuş şekli daha belirgin geldi bana.
Empati kurabilen doktor sayısı azdır derler ama İlhan Hoca kendisini sevdirmiş bir hekimdi. Bu “sevilmek” ibaresini bir kenara atmayın. AK Parti genellikle “sevilen” siyasetçileri aday göstermiyordu. Bana göre İlhan Geçit’in klasik bir siyasetçi olmaması dahi olumlu bir gelişmedir.
Ama her akademisyende olduğu gibi İlhan Geçit’te de az da olsa “ben bilirim” havası var.
Bu süreçte “ben bilirim” havası vermek iyi de olabilir kötü de!
Nasıl kullandığına bağlı…
İlhan Geçit’e yapılan en doğru eleştiri aslında “kabile” eleştirisidir.
Battalgazi adayı Bayram Taşkın ile aynı coğrafyada doğması veya aile kökenleri çok yakın olması haliyle altan alta yapılan en doğru eleştiri.
Seçime kadar bu eleştiri hep karşılarına çıkar ama bunun da önüne geçilebilir.
Kaç gün önce Kayısı Haber’i ziyaret ettiğinde İlhan Geçit’e birkaç soru sormuştum.
Yeşilyurt ilçesinde 60 bin hak sahibinin oluşundan bahsetmişti.
Ve aynen şu cümleyi kurdu:
“İmar odaklı değil insan odaklı bir belediyecilik yapacağız”
Bu cümleyi bir kenara yazın çünkü ben yazdım.
İlhan Geçit eğer seçilirse bu cümlesini 5 yıl boyunca hatırlatacağım.
İmar odaklı belediyecilik yapmayan bir belediye başkanı, rant umurunda olmaz!
Belli grupları ihya etmek için imar planlarını değiştirmez!
Aslında Malatya’da yıllardır söylemler ile yapılanlar arasında devasa bir fark olduğu için kimileri için bu son cümle “hava-civa” gibi gelebilir.
Ama ben notumu aldım.
Ayrıca İlhan Geçit’e kadro konusu sordum.
-“Belediye Meclis Üyeleri açıklanmasını bekleyin” tarzında bir cümle kurdu. Ve 5 kişiden oluşan bir ekibinin sahada çalıştığını, projelerin hazırlandığını da belirtti.
-Üst ve orta gelir grubuna konut üretmeyeceklerini, alt gelir grubuna konut üreteceklerini söyledi.
-Kimseye betondan tabutlar yapmayacağız, dedi.
*
*
Yaklaşık 1 saat Kayısı Haber’de muhabbet ettik. Malatya’ya hakim olduğunu, yerel basını takip ettiğini ve yazılarımı yıllardır takip ettiğini de belirtti.
Ama birkaç eleştirim olacak.
Bi kere AK Parti’nin Seçim Koordinasyon Merkezi (SKM) dedikleri oluşum ile adayların ekipleri koordineli olmalıdır.
Bir yere giderken üstelik konteyner gibi 21 metrekarelik bir alana giderken 30 kişi ile gidilmez!
Gövde gösterisinin yeri konteynerde kalmak zorunda kalan Malatya merkez olmamalıdır.
Ve İlhan Hoca’dan başka birilerinin mesela ilçe teşkilatlarından bazılarının mikrofon kapma isteği dışarıdan kötü gözüküyor.
Sahada teşkilatın görevi İlhan Hoca’ya yönetilen sorulara cevap vermek değildir!
İlhan Geçit kendisini savunacak durumdadır aksi durumda farklı anlaşılacağını bilmeniz gerekir.
İlhan Geçit de Bayram Taşkın da Sami Er de Malatya’da ilk defa aday oldular. Daha önce bu şehirde belediye başkanlığı yapmamış olmaları avantajdır her zaman.
Ama bu avantajı dezavantaja çevirmek çok kolaydır.
Geçmişten gelen tüm sorunları üzerine çekersen bu avantaj çok kısa sürede “Bu şehri siz bu hale getirdiniz” algısına dönüşür.
Selahattin Gürkan’ı, Mehmet Çınar’ı veya Osman Güder’i alenen eleştirin demiyorum, sadece bazı durumlarda sessiz kalmanız bile yeterli olacaktır.
Ama gördüğüm kadarıyla SKM bunu istemiyor!
Mehmet Çınar’ı överken yeni şeyler söyleyemezsiniz diyorum sadece! Onun yönetim tarzını beğendiğiniz algısını dahi vermeniz sizin açınızdan en büyük paradokstur.
Son olarak şunu da söylemek istiyorum.
Bana göre İlhan Hoca “Prof” titrini kullanmamalı artık. Siyasette bunun çok örneği var.