Bi gün bu anlayıştan dolayı şair olacağım galiba…
Beni şiire yönlendireceklerin başında Malatya Büyükşehir Belediyesi geliyor.
Bazen diyorum bu aralar Büyükşehir Belediyesi’ni yazmayayım.
Adamlar o kadar malzeme veriyor ki bugün olduğu gibi yine yeniden Büyükşehir Belediyesi’ni yazıyorum.
En sonunda dörtlükler ile yazacağım galiba…
Sağa baksam sen varsın
Sola baksam sen varsın
Aşağısı- yukarısı…
Fark etmiyor…
Ne yöne baksam seni görüyorum Başkan’ım
Muhtemelen birkaç yıl sonra bu şekilde şiir yazmaya başlayacağım.
Büyükşehir Belediyesi “Cumhuriyet Voleybol Turnuvası” diye bir turnuva başlatıyor.
Bu turnuvanın finalinde Yeşilyurt Spor ile Çamlıca Spor kalıyor.
Yeni Kapalı Spor Salonu’nda yapılacak karşılaşmaya Yeşilyurt Belediyesi bezden bir pankart asıyor.
Pankartta “Cumhuriyet Voleybol Turnuvası’na katılım sağlayan tüm sporcularımıza başarılar dilerim” yazıyor.
Ve Büyükşehir Belediyesi’nin gördüğü zaman tüylerinin diken diken olduğu Mehmet Çınar’ın bir fotoğrafı var.
Bu bezden pankartı gören Büyükşehir’in büyük insanları hemen o pankartı sökmek istiyor.
Yeşilyurt diyarından itiraz gelse de söküyorlar.
Karşılaşmayı 3-0 kazanan Yeşilyurt Spor takımı bu pankarta dahi kafayı takan zihniyete protesto edip kupa törenine katılmadan salonu terk ediyor.
İlklere imza atan Büyükşehir Belediyesi, amatör düzeyde yapılmış bir kadın voleybol turnuvasında kupa töreni "düzenlenemeyen" bir Büyükşehir Belediyesi ile 40 farklı alanda aldığı rekorlarına bir rekor daha ekliyor.
Büyükşehir Belediyesi’nin tek rakibi yine kendileri!
Sürekli kendi rekorlarını egale ediyorlar!
Hadi açık hava reklamlarını anladık, işin içinde para var.
Kapalı alan pankartlarının vergisi var mıydı?
Ya da Büyükşehir Belediyesi zabıta ekipleri “Kapalı alanda sigara içmek yasaktır” yazısının yanına büyükçe “Kapalı alanda Mehmet Çınar fotoğrafı asmak yasaktır” yazısı koyarsa bence daha anlamlı olur!
Esenlik, Belsos, Motaş, Megsaş ve unuttuğum tüm birimlerinize resmi yazıyla bilgilendirirseniz bence çok “hukuki ve kanuni” olur!
Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar ise farklı bir rekora koşuyor.
Bir kapalı spor salonunda afişi indirilen tek AK Partili Belediye Başkanı unvanı ile kendi alanında Türkiye’de fark yarattı!
Hem açık havada hem kapalı alanda afişleri inen Belediye Başkanı unvanı ile dünyada fark yarattı bana göre!
Ben Yeşilyurt Belediyesi kurmayları yerinde olsam tüm PR işini askıya alıp “Acaba hangi alanda afiş asarsam Büyükşehir söker” düşüncesiyle sadece bu sökülebilecek alanlara afiş asarım.
Bu hızla Mehmet Çınar “bakan” dahi olur!
Sonra da birileri “Ben Mehmet Çınar’ı aslında çok seviyorum” der!
NOT: Son cümlemi az sayıda insan anlamıştır. Kusura bakmayın, bi gün yazarız bu son cümlenin deşifresini…
YALAN HABERMİŞ!
Dün Orduzu Kaldırım bölgesi ile ilgili bir haber yaptık.
Haber o kadar açık ki…
Kaldırım bölgesinde TOKİ’nin yaptığı deprem konutlarına doğalgaz çekilmiş.
250 haneden oluşan Kaldırım mahallesinde sadece TOKİ’ye 100 metre uzaklıktaki bir eve doğalgaz hattı çekilmiş.
Eve doğalgaz saati dahi takılmış.
Bu ev ise AK Parti İl Yönetim Kurulu Üyesi Hicret Şeyma Saraç Aydoğan’ın kayınbabasının eviymiş.
Biz de “AK Partiliye özel doğalgaz hattı!” başlığıyla haberi yayınladık.
Haber o kadar açık ki yalanlamak için bu haberi o doğalgaz hattının o eve gitmemesi gerekir!
Dün akşam Hicret Şeyma Saraç Aydoğan biraz sinirli bir ses tonuyla beni aradı.
Yalan haber yaptığımızı benim kendisinin ismini kullanamayacağımı söyledi.
Ben de çok açık bir şekilde bildiğim halde “Kayınbabanızın evine doğalgaz çekildi mi?” diye sordum.
“Evet çekildi ama haberimiz yoktu” deyince…
“Yani AKSA Doğalgaz firması 250 ev dururken sadece sizin eve haberiniz olmadan doğalgaz hattı mı döşedi” deyince…
“Ben nerden bilebilirim” dedi!
“Eğer bilmiyorsanız doğalgaz şirketinden ricada bulunun” dedim.
“Ya 250 evin hepsine doğalgaz götürün ya da bizim eve döşediğiniz hattı kaldırın” deyince o bizim bileceğimiz iş dedi.
“Haberi düzeltin yoksa mahkemeye veririm” tarzından bir cümle kurunca haberin noktasını dahi düzeltmeyeceğimi çünkü haberin doğru olduğunu ve hukuki haklarınızı kullanabileceğini belirttim.
“İl Başkanımız zaten avukat, gereğini yapacağız” deyip telefonu yüzüme kapattı.
***
***
Bazen çok üzülüyorum.
Daha önce başkan yardımcılığı görevinde bulunmuş bir insanın bir gazeteci ile konuşurken tehditkâr ifadelerle konuşması sonrasında ülkem adına üzülüyorum.
Bir siyasi partinin üst düzey yöneticisinin okuduğunu anlamadığını hissedince ya da karşı tarafı aptal yerine koyduğunu görünce üzülüyorsun.
Gazetecilikte temel öğretiler vardır.
Tek tek dün yaptığım haberi açıklayayım.
Haber “nerede” oluşmuş:
Orduzu -Kaldırım bölgesinde…
Haber “ne zaman” meydana gelmiş:
TOKİ konutları yapılırken…
Habere muhatap kurum “kim?”…
AKSA Doğalgaz…
Habere muhatap kişi “kim?”
AK Parti İl Yönetim Kurulu Üyesi ve kayınbabası…
Haber “ne?”…
AKSA Doğalgaz firması aynı bölgede 250 ev varken AK Parti İl Yönetim Kurulu Üyesi’nin kayınbabasına özel doğalgaz götürmesi…
TOKİ doğru mu?
Doğru.
Orduzu Kaldırım bölgesi olduğu doğru mu?
Doğru.
Şirketin AKSA Doğalgaz olduğu doğru mu?
Doğru.
Doğalgaz çekilen evin AK Parti Yönetim Kurulu Üyesi’nin kayınbabası olduğu doğru mu?
Doğru.
O kayınbabanın evine doğalgaz çekildiği doğru mu?
Doğru. (Dün akşam bizzat Hicret Şeyma Saraç Aydoğan teyit etti.)
O bölgede 250 haneden yalnızca bu “kayınbabanın” evine doğalgaz çekildiği doğru mu?
Doğru.
***
***
Arkadaş neyin yalanlamasını yapıyorsunuz!
İşte bu yüzden niye üzüldüğümü anladınız mı?
İYİ BAYRAMLAR
Bu güzel ülkemde sürekli geleceğe bakmamızı bize öğütleyen kurucu Liderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün ülkesinin daha nice 29 Ekimleri görmesi umuduyla ve inancıyla herkesin Cumhuriyet Bayramı’nı kutluyorum.
Bu bayrağa bu topraklara canımız feda olsun.