Mahir Temur

Keşke açıklanmasaydı!

Mahir Temur

Türkiye’de maalesef her hangi bir konu üzerinde mantıklı tartışma yapamıyoruz.
İşin içinde mantık olmadığı zaman kendi ideolojimize veya karşı ideolojiye yönelik açıklamaları “mantık kabına” sıkıştırmaya çalışıyoruz.

Mesela asgari ücret olayı…

Enflasyonun resmi rakamlara göre yüzde 85 düzeyinde olduğu bir memlekette asgari ücrete bakarken bi taraf “çok iyi verildi” derken diğer taraf “bu enflasyona göre çok az” dedi.

Kısacası belirlenen 8 bin 506 TL üzerinden atıp tutarken işin sahaya bakan kısmını es geçtik.

Bana göre bu asgari ücret belirleme komisyonundan tutun, Bakanlar Kurulu’na varıncaya kadar sözde belirlenen alt limit işçi ücreti bu sene çok zarar verdi.

İşte bunu görmek istemeyen çok gazeteci var.

Israrla ve inatla ya iktidara hoş gelecek söylemler yapılıyor ya da muhalefete güzel gelecek söylemler yapılıyor.

Sahayı görmek istemeyen Türkiye’de çok gazeteci var maalesef!

2022 yılı aslında ülke olarak bu iktidar döneminin en kötü diyebileceğimiz yılıydı.

2001 yılı gibi hatta 2001 yılından daha kötüydü.

Hem işçiler açısından hem de işverenler açısından görebileceğimiz her türlü sıkıntıyı gördük.

Bu sene asgari ücret belirlenirken yani birkaç ay önce asgari ücretin zararlarını yaşayarak hissetmeye başladık.

Mesela Malatya Organize Sanayi Bölgesi’nde asgari ücretin yükselmesinden dolayı binlerce çalışan işten çıkarıldı.

Yıllarca emek harcayarak çalışanlar asgari ücret yükselecek diye işten çıkarılıyordu.
İşverenler 9 bine kadar verilebilecek asgari ücret üzerinden tazminatları vermek yerine 5 bin 500 TL üzerinden işçilere bu tanınmış hakları vermek istedi.

Çünkü maalesef sahadaki enflasyon yüzde 100’ün üzerindeydi ve en büyük gider maaşlardı.

İşte işçilerin alım gücünü yükseltmek için verilen 8 bin 500 TL’den çok önce başladı zarar.

Geçen hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan kameralar karşısına geçip asgari ücret rakamını duyurdu.

Türkiye’nin birçok özel firması maaşları, memurların tersine peşin vermez.

Yani ülkedeki her hangi bir özel sektördeki işçi bir ay çalışır sonra o çalıştığın ayın maaşını alır.

Yani bu zamlı asgari ücreti işçiler 2023’ün şubat ayında alacak. Hatta şubatın son haftası…
Açıklanan rakam ile verilecek zam arasında en az 45 gün var.

Asgari ücret açıklandığı ertesi günü zamlar başladı.

Maalesef, içtiğimiz çaydan, aldığımız sıvı yağa etiketler bir gün içinde değişti.

Sadece marketlerdeki ürünler olarak düşünmeyin.

Sanayide satılan bir yedek parçadan tutun da, kafede içtiğimiz bir bardak suyun dahi fiyatı bir gün içinde zamlandı.

Dün esnaf lokantasında bir “dürüm” 35 lirayken bugün 40 lira oldu mesela…

Bu işçiler daha zamlı maaşı 45 gün sonra alacak.

Asgari ücrete isterse yüzde 100 zam gelsin ama bu “etki-tepki” paradoksunu çözmeden açıklanan her rakam boşunadır ve üstüne artık büyük zarar veriyor.

Ve maalesef sözde ekonomistler de sahadaki bu gerçekliği ya görmüyor ya da görmezden geliyor.

Olan her zamanki gibi bu millete oluyor.

Bu yıl maalesef asgari ücret açıklanmasaydı daha iyi olurdu.

Ekim-Kasım gibi başlayan asgari ücret etkisi Şubat ayına gelene kadar eriyecektir.

İşte bunun üzerinde konuşan bir basın kuruluşu yok maalesef!

Yorumlar 1
Keşke 26 Aralık 2022 14:19

Daha maaş cebe girmeden gitti 5lt lik yağ almak lüks oldu

Yazarın Diğer Yazıları