Bir şehrin kalkınması için şehrin menfaati adına bir araya gelip sorunları çözmek isteyenlerin toplamı o şehri farklı kılabilir.
Adına “koordinasyon” denilen monolog geçen toplantılardan bahsetmiyorum.
Şehirde Malatya menfaati için bir araya gelecek kaç figür vardır?
Bırakın Malatya menfaatini, AK Parti’deki vekillerin hepsi dahi çoğu zaman bir araya gelip bazı sorunlar üzerinde duramıyorlar.
Malatya’da bi ara iktidar partisinden bir genel başkan yardımcısı, ana muhalefet partisinden bir genel başkan yardımcısı ve bir de bakan aynı dönemde görevdeydiler.
Deprem yaşamış ve ağır bir yara almış bir şehirde bugün ne bir bakanımız var, ne bir genel başkan yardımcımız var ne de Ankara’da umut olacak bir Malatyalımız var!
Uzun yıllar CHP Genel Başkan Yardımcılığı yapan Veli Ağbaba’nın son seçimden sonra tekrar MYK’ya girmediğini görünce Malatya hak etmiştir dedim.
AK Parti’de birkaç tutarsız gazetecinin sözde algısıyla beklenti içerisine girilen Malatya’ya “bakanlık” verilmeyince hak ettik dedim.
Hatta Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Üyesi olan Malatyalı Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu’nun tekrar yönetime girmemesini de Malatya hak etmiştir.
Hatta Malatya çok sevinmiştir bu koltuklar gidince!
Çünkü Beylerderesi’ni geçen çoğu Malatyalı ya koltuğundan güç aldı ya da koltuğa güç kattığı için hedef haline geldi.
Dün yediğimiz yemeği dahi unuttuğumuz için Malatya’da Bülent Tüfenkci bakan iken Öznur Çalık’ın AK Parti’de genel başkan yardımcılığı sırasında ne kavgalar yaşandığını unutmuş olabilir.
Ben unutmadım.
Çalık ve Tüfenkci’nin Malatya’ya yaşattığı “ego savaşlarını” burada şimdi tek tek yazmayayım!
Ama soyadını dahi halen yanlış yazan tiplerin sevdiği Tüfenkci, Gümrük ve Ticaret Bakanı olduğu zaman dahi Malatyalılar sevinmemişti!
Çalık biraz fark yaratmıştı ama rakipleri o kadar vasattı ki sadece çalıştığı için sürekli “Tüfenkci olacağına Çalık olsaydı” denmişti.
Mesela TOBB’un gücünü kullanmayı becerebilen Sadıkoğlu’nun tekrar TOBB yönetim kurulana girmemesinin en büyük nedeni yine bir Malatyalıdır.
Çünkü TSO seçimlerinde TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun çok sevdiği Tüfenkci, Sadıkoğlu’na karşıydı. TSO’daki haksız yere verilen odasını dahi yakın zamanda boşalttırmıştı.
Aday adaylık döneminde Tüfenkci tekrar aday olursa Sadıkoğlu’nun TOBB hikâyesi biter diyorduk.
Malatya menfaatini düşünen bir vekil bunu yapamaz diyorsunuz ama Malatya siyaseti düşündüğünüz gibi ilerlemiyor.
Kaç yıl önce Selahattin Gürkan’ın oğlu Tarım ve Orman Bakanlığında daire başkanı olunca Malatya’da kıyamet kopmuştu.
Telefonuma onlarca mesaj gelmişti; gördün mü Mahir Bey, Gürkan oğluna torpille daire başkanı yapmış diye…
Eleştireceğimi düşünmüşlerdi.
O günlerde sevindiğimi yazmıştım. Dünya kayısı başkenti bir şehrin tanıdık bir ismi Tarım Bakanlığında üst düzey bir göreve getiriliyorsa niye kızayım, diye yazmıştım.
İnşallah Malatya’ya faydalı olur demiştim.
Ama ben böyle düşünürken Gürkan’ın çok güçlendiğini, Çalık ile yaşadığı çatışmadan Gürkan’ın öne geçildiği söyleniyordu.
Burası Malatya’dır, ne yaptığın değil ne anlaşıldığın önemlidir!
Habertürk’teki konuşman yerine ER TV’deki beyanatını önemsersin!
Seviye o kadar düşüyor ki 40 yıllık gazetecimiz yeni kabine açıklanmadan birkaç gün önce “Başkan Gürkan’a bakanlık tevdi edilebilir” diye yazabiliyor mesela.
Biz ufak şeylerle uğraşmayı seviyoruz.
Kendi dünyamızda güneşin sadece Malatya’nın üzerinde ışık saçtığını zannediyoruz ama Beylerderesi’ni geçince kara deliğin içinde olduğumuzu dahi fark edemiyoruz.
Kısacası Ankara’da şehir olarak artık “hiçiz”…
Üstelik bunu dert edecek çok az Malatyalı var maalesef!
Muhtarından, şube müdürüne, daire başkanından il müdürüne, belediye başkanından vekiline baktığın zaman işin ta başında hata yaptığımızı idrak etmeden sürekli tekerrür eden bu makûs tarihimizden çıkamayız!