Bundan tam 5 yıl önce bugün, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Selahattin Gürkan, ilk Meclis toplantısında karamsar bir tablo çiziyordu.
15 Nisan 2019 günü Gürkan, “Milletin, fakirin, garibin, yetimin hak ve hukukunu koruma noktasında azami hassasiyeti göstereceğiz." diyordu.
Herkesin artık kemer sıkma zamanının geldiğini belirterek kendisinden önceki başkanlara gönderme yapıyordu.
Büyükşehir Belediyesi’nin ilk Meclis toplantısında israf edebiyatı yapan Gürkan aynen şunları söylemişti:
“Huzur haklarının ücretlerini 1 liraya düşürdük. Mesaileri, kiralık araçların sözleşmesini iptal ettik. Müşavirlik hizmetlerini iptal ettik. Bunları takibini yapıyoruz. Sosyal denge tazminatlarını da durdurduk. Belediyenin var olan bütçesinin borç ve faizle sarmalandığını gördük ve biz de eski parayla 1 katrilyon 778 trilyon 257 milyar 657 milyon 23 bin TL'lik borç ile teslim almış bulunmaktayız. Böyle bir borç sarmalı içerisinde bulunan belediyenin bu dönemdeki hizmetlerinin kolay olmayacağını düşünüyoruz”
2019 yılının Nisan ayında Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin borcunun 1 milyar 778 milyon olduğunu ifade ediyordu. Üstüne 6 sıfır koyup eski parayla açıklaması da farklı bir etki yaratmak istediğinden kaynaklanıyordu.
O dönemler gündemimiz açıklanan bu borçtu.
Hatta ben o dönemler, 2009-2018 yılları arasında belediye başkanlığı yapmış ve o sıralarda AK Parti Malatya milletvekilliği yapan Ahmet Çakır ile bir röportaj yapmıştım.
Hacı Uğur Polat’a 509 milyon borç ile Malatya Büyükşehir Belediyesi’ni teslim ettiğini vurgulayarak Belediye’nin 60 milyon TL de alacağının olduğunu söylüyordu.
Ve Hacı Uğur Polat’ın da 801 milyon TL ile Gürkan’a bıraktığını ve toplam Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin alacağının ise 80 milyon olduğunu söylüyordu Çakır.
Ahmet Çakır, Gürkan’ı yalanlıyordu ve Büyükşehir Belediyesi’nin alacak rakamın da ifade edilmesi gerektiğini söylüyordu.
Çakır, belediye iştiraklerini katmıyordu Gürkan ise hem MASKİ’nin hem Esenlik’in hem de diğer şirketlerin toplam borcunu açıklıyordu.
Üstelik belediyenin alması gereken paraları da katmıyordu.
Gürkan “enkaz devraldım” diyordu. İşin başında “hizmet gelmezse hesap sormayın” demek istiyordu aslında. Ya da o dönemler hayali, böyle bir borç batağından belediyeyi buralara getirdik düşüncesindeydi.
Hatta 2023 yılında Gürkan yine o abartılı kelime dağarcığından bildiğimiz cümleleri kuruyordu.
Türkiye’nin en çok hizmet yapan belediyesi olduğumuzu artık Avrupa’daki belediyelerle yarıştığımızı falan söylerken piyasaya bir kuruş borcunun olmadığını ifade ediyordu.
Ben de o sıralarda “Vay babam vay” diyordum!
Çünkü inanmıyordum!
Sizce Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin bugünkü borcu ne kadardır?
Gürkan 2019 yılında belediye iştiraklerini de katarak 1 milyar 778 milyon demişti.
Geçen ay son Meclis toplantısında ise 8 milyar TL borcunun olduğunu ama 9 milyar lira alacaklarının olduğunu duyuruyordu.
Ben yine inanmamıştım!
Üstelik 5 yıl önce belediyenin alacaklarını ağzına almadan tüm iştirakleri işin içine katarak hatta Mehmet Yaşar Çerçi zamanından kalma MASKİ’nin arıtma borcunu da ekleyerek açıklamıştı toplam rakamı.
Bugün Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin borcu Selahattin Gürkan’ın dediği gibi 8 milyar değil “eski parayla” tam olarak 11 katrilyon 500 milyon TL’dir.
Üstelik bu borcun içinde hiçbir iştirak yok!
Esenlik, MASKİ, MOTAŞ, MEGSAŞ, MESTON, KÜLTÜR A.Ş gibi şirketlerin borcu dâhil değil bu rakama!
İşin acı yanı ne biliyor musunuz?
Bu borcun yüzde 90’ı banka kredileri…
Üstelik eski yönetime her özel ortamda “çok yüksek faizle kredi çekmişler” eleştirisi yapan Gürkan, çok yüksek faizli kredilerle ile borçlandırmış Malatya Büyükşehir Belediyesi’ni.
Allah’ın adaleti işte!
Ve işin daha acı tarafı ise 6 Şubat depremlerinde Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin AFAD’tan aldığı milyonlar!
Daha düne kadar Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin vatandaşlara verdiği yemekten çıkardığı ekmeğe kadar AFAD, kalem kalem Malatya Büyükşehir Belediyesi’ne para aktardı.
Şirketlerin de borcunu öğrenirsem yazarım ama Selahattin Gürkan’ın son Meclis toplantısında yaptığı 9 milyar alacak açıklaması da doğru değil maalesef!
Aldığım bilgilere göre şirketler hariç Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin alacağı 500 milyon TL civarında.
Şirketleri tam olarak bilmiyorum ama MASKİ’nin bırakın alacağı çok fazla borcunun olduğunu biliyorum.
MOTAŞ bu dönem değil uzun yıllardır borcu katlanarak büyüyor. Alacağı yoktur.
MESTON’un da büyük rakamlarda alacağının olması imkânsız.
Burada sadece ESENLİK kalıyor.
Esenlik depolarındaki stokun TL karşılığını eklemiş olabilir Sayın Gürkan.
Fakat Esenlik’in 7-8 milyar TL bir stokunun olduğunu düşünemem.
Bu süreçte zararsız tek şirket Esenlik olabilir, tam olarak bilemiyorum.
Ama işin sonunda Gürkan’ın karnesine baktığımız zaman iç açıcı bir tablonun olmadığını söyleyebiliriz.
Tam bundan 5 yıl önce ne demişti Gürkan:
“Milletin, fakirin, garibin, yetimin hak ve hukukunu koruma noktasında azami hassasiyeti göstereceğiz."
Biz 5 yıl boyunca böyle bir hassasiyet görmedik!
Enaniyet hastalığına kapılmış bir yönetim gördük!
İsrafın haddi hesabı olmayan bir tutum gördük!
Liyakatsizliğin pik yaptığı bir 5 yıl yaşadık!
5 yıl boyunca Gürkan’ın belediye içi, belediye dışı kavgalarına şahit olduk!
Biz 5 yıl boyunca Gürkan’ın kadrolarını konuştuk. Sürekli atama, görevden alma haberlerini tartıştık.
Kadro meselesi o kadar sıradan hale gelmişti ki bi ara MOTAŞ’a uzun süre genel müdür atanmamıştı. Bugün dahi MOTAŞ’ın genel müdürü var mı yok mu bilmiyoruz!
Çünkü Gürkan’a göre her şeyi o bilirdi. MOTAŞ’ı da Gürkan bilirdi, Esenlik’i de MASKİ’yi de İtfaiye Daire Başkanlığını da!
Onun için kadrolar sadece isimden ibaretti.
Hemen harcayabileceği, ilk sıkıntıda o önemsiz ismi aforoz edebileceği takımlar kuruyordu.
Sürekli bağıran, etrafına yer yer hakaretamiz konuşabilen ve en önemlisi kendisinden başka her koltuğun beceriksiz olduğunu düşünen bir dönem geçirdi Gürkan.
Malatya’daki tüm belediyeler Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin son 5 yılına iyi bakmalıdır.
Alınacak bir ton ders var.
Ama dün 1 milyar 700 milyonluk borç karşısında kıyameti koparan güzide ve nadide basınımız bugünkü 11 milyar borç karşısında muhtemelen susacaktır.
Biz yine doğruları yazmaktan kaçınmayacağız.
Merak etmeyin, yarın Sami Er’in şu kadro meselesini ve Meşale’yi yazacağım.