Mahir Temur

Malatya'nın ilk bayramı

Mahir Temur

Şu milenyum çağında her bayram ama her bayram “eski bayramlar” ile ilgili ah çekerdim.

Çocuklarıma eski bayramların nasıl güzel geçtiğini, günler öncesinden bayrama nasıl hazırlık yapıldığını, babamın her bayram olduğu gibi alacağı bayramlık elbiseyi haftalar öncesinden nasıl bir heyecanla beklediğimi anlatırdım.

Bizim evde her bayram sabahı komşularımıza, akrabalarımıza ve gelen misafirlere yemek ikramı yapılırdı.

Günler öncesinden hazırlanan içli köfteler, tiritli köfteler, patlıcan tavalar, lahana ve üzüm yaprağı sarmaları, etli bulgur pilavı gibi yöremizin tüm bilinen yemekleri bayram günü misafirlere ikram edilmek için hazırlanırdı.

Sabahın köründe bayram namazı çıkışında onlarca misafirimiz kahvaltı yerine içli köfte yemek için evimize gelirdi. Her gün gördüğümüz komşularımız ve akrabalarımızı bayram sabahı karşılarken sanki yıllardır görmüyormuşuz gibi davranırdık, hizmet ederdik.

3 yıl önce canım annem vefat edince koronavirüs yüzünden doğru düzgün taziyemizi yapamamıştık ama yıllardır görmediğimiz tanıdıklarımızın “Beyaz teyzemizin yemeğini yemeyen yoktur” cümlesini her işittiğimde bayram sabahları aklıma gelmişti.

1990 yılında 11 yaşımda sabahın 7’sinde bayram sabahı misafirlerimiz içli köfte gibi ağır yemekleri yerken babama dönüp bir teklifte bulunmuştum.

“Sabahın köründe bu mönüden vazgeçelim. Önümüzdeki bayramda kahvaltı yapalım. Hem de çeşidi bol bir kahvaltı daha iyi olur” diye bir cümle kurmuştum.

Birkaç saniye duraksayan misafirlerimiz kahkaha atmaya başlamıştı.

“Bugün bayram, ne kahvaltısı” cevabı vermişti babam sinirli bir yüz ifadesiyle.

Bayramlarımız o kadar güzeldi ki her yaş aldığımızda bu güzellikler yavaş yavaş yok oldu.

Her yaş aldığımda sanki bayramlarımızdan da bir yaş eksiliyordu.

Çocukluğumun bayramlarını ararken bu ramazan bayramını görünce çocuklarımın bayramlarını dahi arar olduk.

Deprem o kadar ağır bir darbe şehrimize indirdi ki tespih taneleri gibi her tarafa dağıldık!

O tespih tanelerini toplayacak bir “imame” de olmadığı için iş makinelerine uzun uzun farklı köşelerden bakar olduk.

Bakarken o kadar duygusallaştık ki doğru düzgün halimize ağlayamaz olduk!

Bir ölümüz olduktan sonra “ilk bayram” diye bir kültürümüz vardır.

Taziyeden sonra gelen ilk bayramda o taziye sahibinin “bayramlaşması” beklenmez ve sadece evinde aynı taziye günleri gibi komşuları, akrabaları ve tanıdıklarını bekler.

Malatya 3 gündür toptan “ilk bayramını” yaşıyor!

İşte bu farkındalıkla bir bayram yaşıyoruz!

Çocukluğumuzdaki bayramları ararken çocuklarımızın bayramlarını dahi arar olduk.

Allah bir daha bize “ilk bayramlar” yaşatmasın!

@mahirtemur

Yorumlar 3
Mustafa açıkbaş 24 Nisan 2023 00:23

Çok güzel yazmışsın teşekkür

Depremzede 23 Nisan 2023 22:31

Amin, gerçekten çok zor

Ufuk 23 Nisan 2023 18:03

Bende annemi 3 yıl önce kaybettim.Rabbim hepsine merhameti ile muamele eylesin mekanları cennet olsun. Köşe yazınız içinse eksik olmayın eski günleri hatırladım. Tez zamanda Malatyamın düzelmesini Rabbimden niyaz ediyorum

Yazarın Diğer Yazıları