Dün Yeşilyurt Belediyesi’nden Beylerderesi’nde yapımı biten Zafer Sosyal Tesisleri’nin bilgilendirme toplantısı davetini alınca gitmek istedim.
O bölgeye Savunma Sanayi ve Savaş Aletleri Açık Hava Müzesi kurulmuştu.
Beylerderesi göletine bakan manzarası ile mesire alanı oluşturulmuştu.
Açıkçası bu işleri Yeşilyurt Belediyesi veya Başkan Çınar iyi beceriyor.
Sosyal belediyecilik anlamında Mehmet Çınar’ı Malatya’da birinci sıraya koyabiliriz.
Yaklaşık 3-4 yıl önce başlayan ve Beylerderesi Göleti’ne bakan manzarası ile 50’ye yakın çardak oluşturmuşlar.
Sekilerden oluşan bu piknik alanı Malatyalıların ağır şehir yaşamından bir nebze olsun atacağı bir alan oluşturulmuş.
Hemen üst tarafında Savunma Sanayi ve Savaş Aletleri Açık Hava Müzesi adında devasa ay yıldız figürü ile bazı savaş aletleri sergileniyor.
Açıkçası burayı daha çok beğendim.
Müze yerine Savaş Aletleri Açık Hava Parkı dense sanki daha uygun olurdu.
Müze statüsüne ulaşacak envanter yoktu çünkü.
Bir uçak, bir tank bir obüs gördüm sadece…
İşte bu Açık Hava Müzesi’nin içerisine Zafer Sosyal Tesisleri’ni kurmuş Yeşilyurt Belediyesi.
Sadece balık yemekleri üzerine kurulu ve çayını kahveni içebileceğin bir alan oluşmuş.
İsmini de çok beğendim.
Keşke 30 Ağustos’ta açılışı yapılsaydı ya da 30 Ağustos’a yetişseydi.Veya önümüzdeki sene 30 Ağustos Zafer Bayramı gününde bu alanı biraz daha çeşitlendirerek bir açılış yapılabilir.
Kaç tane Zafer Bayramı’mız var.
Bizi biz yapan bu günleri her fırsatta çocuklarımıza anlatabilmeliyiz.
Zafer Sosyal Tesisleri’nin o açık alanını, tıpkı maketlerle daha çeşitlendirebiliriz.
Bu konuda bir çalışma yapıp, 1920’li yıllarda kullanılan savaş aletlerinin tıpkı maketleri o alanda sergilenebilir.
Büyük Taarruz günlerini veya Başkomutanlık Meydan Muharebesi’ni hatırlatan minyatür maketlerle Zafer Sosyal Tesisleri daha güzel olmaz mı?
İsmi Zafer…
Müzenin ismi Savunma Sanayi ve Savaş Aletleri Açık Hava Müzesi ama bu isim hemen Büyük Taarruz Savaş Aletleri Açık Hava Müzesi olabilir.
Veya 30 Ağustos Zafer Müzesi…
Bu haliyle de Yeşilyurt Belediyesi’ni tebrik ederim.
Güzel bir kompleks alan oluşmuş.
KADİR DEĞİRMENCİ İLE BARIŞTIK
Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar, alanı bizlere tanıtırken Caner Mostur monoton geçen bu dakikalarda üstüne vazife olmadan benimle Kadir Değirmenci’yi barıştırmak istemiş.
Konuyu Başkan Çınar’a açmış.
Başkan Çınar ise çocukluk yıllarından tanıdığı Kadir Değirmenci ile beni barıştırmış oldu.
Zaten Kadir Abi ile ilgili yazdığım yazıda açık bir şekilde Kadir Abi’nin bana kırıldığını ve gönlünü alacağımı söylemiştim.
Başkan Çınar da gelin size şoförlük yapıp alanı aldığımız araçla gezdireyim dedi.
Elektrikli ring aracı ismindeki bu golf aracına benzeyen 6 kişilik sessiz araçla Başkan Çınar bize alanı gezdirdi.
Tabii bu arada halen bana kırgın olduğunu açıkça söyleyen Kadir Abi’yi yatıştırmak için Ali Aladağ’ın hareketleri çok hoşuma gitti.
“Tamam, barışın. Ortada bi şey yok” tarzında bir “abilik” yapması son zamanlarda gördüğüm en güzel hareketti.
Ali Aladağ’ı çok eleştirmeme rağmen bu kadar “hoş görülü” ve yapıcı davranması kimin hoşuna gitmez ki…
Halen ortamda soğukluk olduğunu görünce Caner Mostur’u, Metin Kaya’yı ve Kadir Değirmenci’yi çaya davet ettim.
Gittiğimiz alanda Kadir Abi’ye sarıldım ve yazdığım yazının “kişisel” olmadığını anlattım.
Kadir Değirmenci candır.
O yazımdan sonra o kadar telefon aldım ki…
En basit örneği evde eşimden fırça yemiştim.
Kadir Değirmenci’yi tanımamasına rağmen benimle ilgili “Kamuoyuna Duyuru” başlığındaki açıklamayı okuyunca eşim dahi çok üzülmüştü.
Düşmanlar çatlasın biz barıştık Kadir Abi ile :)
MEHMET ÇINAR KİMİ KANDIRIYOR!
Yukarıda sosyal belediyecilik ile ilgili Başkan Çınar’ı övdüm.
Ama bu yazacağım konu ile ilgili ağır eleştireceğim.
Malatya’da belki de Türkiye’de bir ilçe belediyesi, çalışanlarına rekor düzeyde bir banka promosyonu aldırttı.
27 bin lira banka promosyonuna ulaşan Türkiye’de gördüğüm tek kurum İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ydi.
Çünkü Yeşilyurt Belediyesi ülkede herkes “yatarken” doğru zamanlamayla 27 bin lira gibi hatırı sayılır bir promosyonu çaışanlarına kazandırmıştı.
Mesela halen Büyükşehir Belediyesi ve Battalgazi Belediyesi bu konuda ilerleyemedi.
Geçtiğimiz Ağustos ayının ilk haftasında Başkan Çınar, yine çoğu belediyeden önce Hak-İş Konfederasyonuna bağlı Hizmet İş-Sendikası Malatya Şube Başkanlığı ile görüşmelerini bitirip basına Yeşilyurt Belediyesi çalışanlarının maaşlarını açıklamıştı.
En düşük işçi maaşının 8 bin 323 TL olduğunun müjdesini veriyordu.
Öğreniyorum ki Yeşilyurt Belediyesi’nde Başkan Çınar’ın en düşük dediği maaş doğru değilmiş!
Yeşilyurt Belediyesi’ne bağlı İŞGEM şirketinin genel müdürü olarak tanıdığımız sonrasında Yeşilyurt Belediyespor’dan aşina olduğumuz ve Kayısı Haber’de “Yeşilyurt Belediyesi’nde yeğen kadrosu” yazılarımdan çok iyi tanıdığınız Muzaffer Çelik bu maaşları beğenmemiş!
Hani şu Yeşilyurt Belediyesi’nde köklü değişimin olduğu sıralarda tekrar İŞGEM’in genel müdürü olarak atanan ve gelen tepkilerden sonra vazgeçilen Muzaffer Çelik…
İşte bu vasat arkadaş bir düzenlemeyle yaklaşık 150 işçinin maaşını yine yaklaşık bin 500 lira düşürmüş.
Verilen hak geri alınmış!
Başkan Çınar’ın alenen tüm Malatya’ya duyurduğu bir maaş anlaşmasını Muzaffer Çelik hazretleri beğenmemiş!
Aslında bunun adı “Mehmet Çınar’ı aşağı çekme operasyonudur”!
Kimse kusura bakmasın ama burada en büyük eleştireceğimiz kişi Başkan Çınar’dır.
Böyle lakayt bir yönetim anlayışı olamaz!
Okul sezonu açılmışken, masraflar dörde katlanmışken bankamatik kuyruğunda maaşlarının eksik yattığını öğrenen bu emekçi işlerin hakkının hesabını Muzaffer Çelik’e soracak kadar aptal değiliz!
Mehmet Çınar bir an önce bir buçuk ay önce açıkladığı rakamı bu çalışanlara vermelidir.
Ya da çıkıp bir hata yaptık, en düşük maaş 7 bin lira desin!
Hak-İş ile imzalanan bir protokol var.
Başkan Çınar’ın alenen ifadeleri var.
Kim kimi kandırıyor?
Hak-İş mi?
Mehmet Çınar mı?
Öncelikle Hizmet İş-Sendikası Malatya Şube Başkanı’nı göreve çağırıyorum.
Sonra Başkan Çınar’ın imzaladığı ve basına yazılı metin olarak gönderdiği ifadelerin ne anlam teşkil ettiğini soruyorum.
Bir belediye başkanı söylediği sözün arkasında durur.
Bir hak verilmiş ise bunun teminatı o kurumdaki en yetkili kişidir!
Lütfen gereğini yapın ve hatta Muzaffer Çelik hazretlerini de Yeşilyurt diyarından başka diyara gönderin.
