Son yazımda “Sayın Baştürk lütfen istifa edin!” dedim.
Bunu derken de girizgâhı kısa tutup direkt bazı detayları verip tek tek anlattım.
Bu yazımdan sonra hem özelde atılan mesajlarda hem de yazıma bi şekilde farklı yorum yapanları görünce tam olarak anlatamadığımı fark ettim.
“Anlamıyorlar” demiyorum veya “Ne yazarsam yazayım Baştürk tarafı beni anlamaz” da demiyorum.
Anlaşılmak istiyorum sadece…
OSB veya TSO ile ilgili hiçbir yazımı okumayanlara çok kısa bir bilgi vereyim.
Bir yıl önce Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) seçim oldu.
Seçim olmadan önce Malatya Ticaret ve Sanayi Odası’na (TSO) yönelik soruşturma başlıyordu.
Ankara’dan gelen müfettişler TSO’yu inceliyordu.
Bu sıralarda Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan ile TSO Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu’nun arası iyice açılmıştı.
Hatta bizzat Sadıkoğlu, Gürkan’ın kendisini aradığını ve OSB Yönetimi’nden istifa etmezsen seni tutuklattırırım, dediğini aktarıyordu gazetecilere.
15 Ağustos 2021 tarihinde yazdığım şu yazının linkini paylaşıyorum. Merak edenler okuyabilir. Halen yalanlanmadı.
https://kayisihaber.com/yazi/mahir-temur/bence-vali-bey-istifa-etmelidir/728/
Ben niye sürekli OSB’de operasyon yapıldı, diyorum.
Bu OSB’deki operasyonun içinde siyasilerin de olduğunu bildiğim için.
Daha Akif Baştürk ortada yokken başladı bu operasyon!
Bir TSO Başkanı, iktidarın bir belediye başkanına yönelik “Beni tehdit etti” diyordu ve “yalanlamaya” dahi gerek duyulmadan tüm Malatya’ya bu şekilde Gürkan’ın çok güçlü olduğunun algısı veriliyordu!
İşte bu sıralarda Malatya Valiliği, TSO’ya isnat edilen iddiaları tüm basına paylaşıyordu.
Suçlu bulunmuştu ve önden resmi makamlar “iddia” diyebileceğimiz sözde suçları Malatya’ya paylaşmıştı.
Her dönemin “yandaşları” ise “Gördünüz mü Başkan Gürkan’ı, herkes dize gelecek kardeşim” diyordu.
Bizler de “Bu işin içinde farklı şeyler var. Bu açık açık bir operasyondur” diyorduk.
Kısacası daha Akif Baştürk ortada yokken Sadıkoğlu’na karşı bir dezenformasyon başlamıştı ve önce OSB’den sonra TSO’dan koparılmak isteniyordu.
Ben o yüzden yazılarımda “Akif Baştürk doğal aday değildir” diyordum.
Önce OSB’de Sadıkoğlu’nun yerine düşünülen Baştürk, sonra TSO’da düşünülmüştü.
OSB’de işler kolay gelişti.
Sadece 80 üyenin seçtiği 1.Organize Sanayi Bölgesi İşadamları Derneği Başkanı Akif Baştürk’ü Sadıkoğlu’nun yerine getirmek kolaydı ama TSO’da yaklaşık 6 bin insanın oy kullandığı TSO Başkanlığına getirmek o kadar da kolay değildi.
Yakın zamanı yazmama gerek yok.
Ama son yazımda anlatamadığımı düşündüğüm konu bunlar değil.
Biraz daha detay vermek istiyorum.
OSB’de bir derneğimiz var.
1.OSB İşadamları Derneği…
Malatya Valiliği, Malatya Büyükşehir Belediyesi ve Malatya Ticaret ve Sanayi Odası da bildiğiniz gibi OSB’de söz sahibi kurumlar.
Öncelikle 15 üyeden oluşan OSB Müteşebbis Heyeti seçiliyor.
Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin 3 üyesi, Malatya Valiliğinin 4 üyesi, TSO’nun 4 üyesi ve 1.OSB İşadamları Derneği’nin 4 üyesinden oluşuyor bu heyet.
İşte bu heyet OSB Yönetim Kurulu’nu belli ediyor.
OSB Yönetim Kurulu da 5 üyeden oluşuyor.
Malatya’da 30 yıldır OSB Yönetimi’nin şekli de şeması da titri de bellidir.
OSB Yönetim Kurulu Başkanı her zaman Valilerden oluşur.
Başkan Validir.
Başkan Vekili ise TSO başkanlarından seçilir.
Yani gazetelerdeki sorumlu yazı işleri müdürü gibi OSB Yönetim Kurulu Başkanvekili de sorumlu TSO Başkanı’dır.
Hesap sorulacak kişidir aslında…
Büyükşehir Belediye Başkanı ve 1.OSB İşadamları Derneği Başkanı ise üyedir.
Zaten bu 5 üyeye tek tek baktığın zaman; Vali’nin bürokrasinin başı olarak ve birleştirici güç olarak orda olduğunu, Belediye Başkanının siyasi güç olarak fayda sağlamak için o koltukta olduğunu, 1.OSB İşadamları Derneği’nin sanayiciyi temsilen o koltukta olması gerektiğini olaya vakıf olmasan da anlıyorsun.
TSO Başkanı’nın ise o koltukta olmasının nedeni daha açıktır.
Akif Baştürk o yüzden istifa etmelidir.
Kalkınmaya muhtaç bir şehrin, kalkınma aşamasında yavaş da olsa adım adım ilerlemesi noktasında TSO’dan kopuk bir OSB düşünülemez.
Bizler OSB’yi değerlendirirken ne Vali Bey’i ne Başkan Gürkan’ı ne de 80 kişinin seçtiği dernek başkanını sorumlu tutamayız.
Sanayicinin ve Malatya’daki tüm ticaret erbabının oylarıyla seçilmiş bir TSO başkanını sorumlu tutmak isteriz.
Mesela “OSB’de yer tahsisleri nasıl yapılıyor” sorusunu kime soracağız?
OSB’de doğalgaz hattının yenilenmesi noktasında boru hattının kimin fabrikasının bahçesinden geçtiği iddiasını kime soracağız?
Sorumlu kim?
Akif Baştürk mü?
Yaklaşık 300 sanayici varken sadece 80 üyesi olan ve yeni üye dahi yapmayan bir derneğin başkanına mı soracağız?
Malatya Organize Sanayi Bölgesi’nin resmi internet sitesi var.
www.malorsa.org.tr isimli resmi siteye girmek istediğiniz aman karşınıza ne çıkıyor biliyor musunuz?
Araba kiralayan bir firma çıkıyor?
Linke bakın lütfen: https://www.malorsa.org.tr/yonetim-kurulu/
Koskoca OSB’nin resmi internet sitesi çökmüş ya da birileri ele geçirmiş kimsenin haberi dahi yok!
Geçen yıl OSB seçimleri doğal seyrinde gitmedi ve biz 80 oyla seçilen ve siyasi figürler tarafından “atanan” insanları sorumlu göremeyiz!
Ve orada ne yaşanıyorsa bunu soracak kimseyi dahi bulamayız!
Akif Baştürk’ü anca Cumhurbaşkanı geldiği zaman belki görürüz o da televizyondan!
Çünkü sorumluluğu Baştürk Cam’dır bana göre!
O yüzden de derneğin adresi Baştürk Cam’dır.
Kimseyle bi sorunum yok.
Beni “sorun” görenlerle de aslında bir sorunum yok.
Sorunum Malatya ile…
OSB’de normalleşmeliyiz artık diyorum sadece…
TSO Meclis üyeliğini dahi kabul etmeyen veya şirket müdürünü atayan Baştürk’ün OSB Yönetim Kurulu Başkanvekilliğinin Malatya’ya fayda sağlamayacağını düşünüyorum.
Ve bunu açık açık yazarken “leb” demiyorum.
Leblebi diyorum. Çorum diyorum. 3 asır önce Ahmedi Sever’in nohuttan leblebiyi imal ettiğini söylüyorum.
Ben bunları söylerken halen “Ne derdin var Baştürk’le” diyorsan, “Sadıkoğlu’ndan ne kadar para aldın” diyorsan, “Baştürk seçimle geldi” diyorsan diyeceğim başka bir söz yoktur!
“Anlatamadım galiba” yerine bu saatten sonra “Biraz kitap okuyun” derim sadece…
Başka ne diyeyim!
Belki Fransız klasiklerini önce deneyin derim.
