Yaklaşık 3,5 ay önce Cumhurbaşkanı kararı ile Şehit Fevzi Mahallesi’nde 110 dönümlük alan Riskli Bölge ilan edilmişti.
110 dönümlük alan kentsel dönüşüme uğrayacak.
Aslında Sivrice depremini fırsata çevirmenin bir işareti diye bakıyorum ben.
Ama önce AK Parti milletvekili Tüfenkci’nin o bölgede “Millet istemezse kentsel dönüşüm olmaz” tarzı konuşması sonra Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün “15 gün içinde çıkın” yazısı ve daha sonra bazı mahallelilerin bizlere konuşması “Acaba o bölgede neler oluyor?” sorusunu oluşturdu.
Ayrıca ortada bilgi kirliliği var.
Yeni yazarımız Selim Buğra da bu konuyu yazınca Battalgazi Belediye Başkanı Osman Güder ile bu konuyu konuşmak için makamına gittim.
Şu bilgileri vermek istiyorum:
-O bölgede toplamda 282 bina ve 424 daire (konut) varmış.
-273 bina ruhsatsız, 9 bina ruhsatlıymış.
-Tüm yapılar ruhsatsız da olsa aynı haklardan faydalanabilecekmiş.
O bölgedeki insanların eleştirilerini Başkan Güder’e iletmeye çalıştım.
Öncelikle “Değer tespiti yapılmadı” konusunu sordum.
O bölgedeki tüm arsa değer tespitleri yapılmış ve haftaya açıklanacakmış.
Arsaların üzerindeki tüm yapılar ve ağaçların değerleri yakın zamanda yapılacakmış.
Mesela burada Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yürüttüğü bir değer tespiti varmış.
Kerpiç evin bir birim fiyatı, beton evin bir birim fiyatı, iki veya üç katlı evin bir birim fiyatı hatta arsanın içinde olduğu ağaçların dahi bir birim fiyatı varmış.
Evlerin değerini Bayındırlık ve İskân Müdürlüğü, ağaçların değerini Tarım İl Müdürlüğü gibi konusuna göre değer tespitler için kurumlar arası bir yol izleniyormuş.
Kısacası arsa değer tespitleri yapılmış ve yapıların arsanın üzerindeki diğer değer tespitleri de yakında yapılacakmış.
O bölgedeki insanlar kentsel dönüşüm istemiyor mu, diye sorduğumda aslında Şehit Fevzi Mahallesi’ndeki durum projelenmeden önce Battalgazi Belediyesi olarak o bölgenin muhtarıyla görüşme yaptıklarını söyledi Başkan Güder.
Hatta bize o bölgenin yüzde 90’ı kentsel dönüşümü istiyor diye geri dönüş yapıldı, dedi.
Birçok mahalleliyle görüşme yaptıklarını da vurguladı.
Burada aslında bana göre “iletişimde” bir sorun yaşanmış.
Halen değer tespitlerde bir sorun yaşanacağı kanısı oluşmuş ve kısa süre içinde yıllarca oturduğu evden çıkmanın zor olduğunu düşünüyorum.
Mesela 1000 lira kira desteği konutlar bitene kadar verilecekmiş.
Hatta ilk ayın kira desteği yarın hesaplara yatacakmış.
Şehit Fevzi Mahallesi’ndeki “riskli bölgenin” Battalgazi Belediyesi’nin bir projesi olduğu ama sonrasında, yıkımların, ihalelerin ve konutların inşasının Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ilgili alanlarına girdiğini ve burada Battalgazi Belediyesi’nin bir nevi vatandaş adına “gözetmen” olduğunu birkaç kez tekrarladı Osman Güder.
O bölgeden gelen biri olarak biz o bölgedeki insanların sıkıntı yaşamaması için çalışıyoruz, dedi.
Hatta değer-tespit konusunda Başkan Güder bir hesaplama yaptı. Ama yazmamamı söyledi. Çünkü bazı konuların Ankara’da daha imza aşamasında olduğunu söyledi.
Anladığım kadarıyla o bölgedeki insanların mağduriyet yaşamaması için en üst düzeyde bir yaklaşımla hareket etmeye çalıştığını sezdim.
Deprem ve pandeminin o bölgedeki insanları daha çok etkilediğini söyledi.
Kısacası bir saat bir görüşme yaptık ve söylenen eleştirilerin farkında olduğunu ama bu projenin aslında o bölgedeki insanlara çok fayda sağlayacağını hatta çevreyolu altı diye tabir edilen bölgenin makus talihini kıracağına inandığını dile getirdi Başkan Güder.
-Minimum 424 yeni daire yapılacakmış.
-Maliyetine göre bu sayı artabilecekmiş.
-90 ve 120 metrekarelik iki tip daire düşünülüyormuş.
-Zemin +5 kat veya zemin +6 kat şeklinde yapılacakmış bloklar.
Ve yıkımlar başladıktan 12 ay sonra evler teslim edilir tahmininde bulundu Başkan Güder.
Kısacası ortalıkta dolaşan eleştirileri sordum Başkan Güder’e…
Çevreyolu altındaki bu “riskli bölge” olayını ben TMO’ya benzetiyorum.
Kayısı için Toprak Mahsulleri Ofisi’nin kayısı alımı nasıl çok çok güzel bir gelişme ise çevreyolu altı için de “riskli bölge” o kadar güzel bir gelişmedir.
Maalesef o bölgeye on yıllardır bir çivi çakılmadı.
Önümüzde Beydağı’ndaki TOKİ’nin kötü örneği bence bizi yanıltmasın.
“Kentsel dönüşüm” bence toplumların olduğu alanlara yapılmalı.
Sıfırdan yeni mahalleler yeni sokaklar açarak “dönüşüm” yapmanın ne kadar kötü olduğunu her gün Beydağı’na bakarak görüyoruz.
Dikey mimari yerine yatay mimariyle eğitim seviyesinin düşük olduğu “getto” diye aslında kodlanan yerlerin “dönüşüme” uğraması, o bölgedeki insanların sınıfsal farklılığa uğramadan devlet tarafından finanse edilip yapısal dönüşüme uğramasını destekleyenlerdenim.
Malatya’nın suç oranını dahi sadece ele alsak yine çevreyolu altının ne kadar yalnız bırakıldığını görebiliriz!
Kentin içinde köy hayatı yaşamak bence artık bir ütopyadır!
Kentleşirken genleşmeye gerek vardır ama genleşmeden önce “kentleşemediğin mahallelerini” düşünerek hareket etmelisin!
Belki 50 yıllık tek katlı ve bahçeli evinden ayrılmak o bölgedeki insanlarımıza zor gelebilir ama bu yüzyılda Turgut Özal Mahallesi ile Şehit Fevzi Mahallesi arasındaki farkları değerlendirdiğimizde ne kadar geç kalındığının farkında olmamız lazım.
Yaşanılan sıkıntıları direkt Başkan Güder’e sordum.
Ama yarın bir sıkıntı oluşursa her zamanki gibi buradan yazarız.