Malatya’da bu AK Partili siyasetçilerin milletin yüzüne baka baka yaptığı bazı konuşmaları okuyunca halen çok şaşırıyorum.
Halen diyorum çünkü her seferinde bu kadar da olmaz diyorum!
Mesela İhsan Koca…
Bana göre 14 Mayıs seçimlerinin baş kahramanıydı ve ileriki yıllarda tez konusu olacak bir siyasetçi.
AK Parti’nin Malatya’da oyunun düşme sebeplerinin baş kahramanıdır.
Malatya’da Erdoğan ile milletvekili seçimi arasındaki oy farkı 100 bine dayandı.
Erdoğan’a yalnızca AK Partili seçmenler oy vermiyor diyebilirsiniz ve hatta MHP, Yeniden Refah ve BBP’nin oylarını da toplayabilirsiniz.
Ama seçim analizi böyle yapılmaz maalesef!
Ortada Cumhur İttifakı yokken dahi Malatya’da AK Parti tek başına 316 bin oy almışken bugün geldiği noktaya bakınca 200 binlerin dahi altına indi.
Muhalefet doğru aday tercihleriyle ya da CHP sadece Yeşil Sol Parti’nin aldığı oyları dahi partisine çekebilseydi bugün Malatya’da milletvekili dağılımı 2+2+1+1 oluyordu!
İşte böyle bir ortamda, kendisinin dahi vekil adayı olmayacağını bilmeyen ve seçim zamanı gelecek tepkilerden korktuğu için tek başına bir programa dahi gidemeyen İhsan Koca, Erdoğan’ın Malatya ziyaretini değerlendirmiş.
Demiş ki, “Kesinlikle rehavete kapılmıyoruz, Malatyalılar aynı coşku ve desteği sandıklara giderek gösterecek”…
Vay babam vay!
AK Parti’nin yeni milletvekili adayları dahi İhsan Koca ile programlara gitmeye çekinirken, seçim çalışmalarında 6’ncı sıra adayının dahi İhsan Koca’dan fazla beyanatı varken gelinen nokta “Malatyalılar rehavete kapılmayın” olmuş!
Olmayan şeyi olmuş gibi gösterip bir özeleştiri dahi yapmadan kendi seçmeni ile dalga geçmenin sözlük anlamını yaşatıyor İhsan Koca!
Sadece Erdoğan’ın mitingi üzerinden bir hesap yapsak dahi bu ekip yine başarısızdır. 400 binlerden 50 binlere inen bir miting sonrasında dahi “rehavete” kimse kapılmaz!
Millet en azından kıdemli İhsan Koca’dan Şampiyonlar Ligi finalinde 2 gol bir asist yapmış gibi bir hava atma yerine AK Parti’yi Malatya’da Şampiyonlar Ligi’nden Bölgesel Amatör Lige nasıl düşürüldüğünün özeleştirisini yapmasını bekler.
Siyaset dediğimiz şey aslında biraz “benlik” ister.
Kısacası “kişiler” yaptıklarıyla totalde bir “siyasi figür” haline gelir.
Uzun yıllardır AK Parti’de İhsan Koca gibi çoğu siyasetçi “yapamadıklarıyla” boy gösteriyor!
Tek tutundukları dal Erdoğan sevgisi…
Dergâhta tasavvuf erenleri gibi “Ben bir hiçim” diyorlar yıllardır. Hiçlikten bahsedilirken tokat yenilen yanağın kızarmasını dahi beklemeden diğer yanağın sapsarı olduğunu söylüyorlar!
Üstelik caka satarak!
Dünyanın en iyi satış-pazarlama uzmanları dahi bunların eline su dökemez!