EXPO 2028 Malatya için geçen hafta Malatya Büyükşehir Belediyesi ve Malatya Valiliği tarafından bir tanıtım gecesi düzenlendi.
Üst üste iki belgesel çektiğim için yazamamıştım.
Bu tanıtım gecesi için önden Malatya Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı Fatih Kerimoğlu benimle görüşmüştü. Yanılmıyorsam birçok gazeteci ile de görüştü.
Yapılacakları, geceye verdikleri önemi ve fikirlerimizi sormuştu.
12.12.2022 diye bir tarih belirlemişlerdi.
Niye bu şekilde bir tarih belirlediler bilmiyorum ama “EXPO nedir, Malatya’ya ne faydası var?” tarzındaki “bilinmezlikleri” anlatmak için yapılan tanıtım gecesini TBMM’deki bütçe görüşmelerine denk getirmeleri manidar geldi bana. Çünkü hiçbir vekil katılamadı geceye.
Yaklaşık 350 kişinin davet edildiği ve Movenpick Hotel’de düzenlenen geceye katıldım.
İlk izlenimim çok iyiydi.
Bu tür geceler genelde 5 yıldızlı otellerde yapılıyor ama geçen hafta düzenlenen tanıtım gecesinde yoğun kalabalık yüzünden detaylar görülemedi bence.
Salona girerken Aspuzu Bahçeleri’ni simgeleyen bir bahçe oluşturulmuştu. Çoğu kişi fark edemedi ya da fark edenlerin birçoğu “anlamsız” buldu.
Dünya Bahçelerini Malatya’ya getirmeyi planlayan Büyükşehir Belediyesi yetkililerin bu fikri güzeldi ama o sıkışık koridorun yeri iyi düşünülmemişti.
Zaten ana salondan önceki holde bir kokteyl gecesi gibi önden ikramların yapıldığı alandaki detaylar ise hiç görülmedi.
Kısacası 350 kişilik bir alandan ve üstüne toplantı düzenindeki bir kalabalığı domine etmek için ya alanın çok büyük olması gerekirdi ya da tiyatro oturma düzeni diyebileceğimiz amfi tarzında bir yer olması gerekirdi.
Sahnenin şıklığı ve büyüklüğü de bu fikrimi doğrulatıyor aslında.
Devasa bir LED ekran vardı ama arka tarafta bu güzel ambiyans oluşamadı. Ve katılımcılar protokolün önünden sahneye geçip yine protokolün önünden sahneden ayrılıyorlardı. Çünkü alan yeterli değildi.
Kongre ve Kültür Merkezi’nde yapılsaydı bu gece daha farklı olabilirdi ya da Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin fuar merkezinde.
Orduzu’daki o devasa kapalı alanda Aspuzu Bahçesi gibi çoğu detay daha anlaşılır ve geniş bir ortamda anlatılabilirdi.
Çünkü organize edilen gece gerçekten çok güzeldi. Yer seçimi de doğru bir yer olsaydı daha şık bir gece olabilirdi.
Çevremdeki çoğu kişi sahnelenen tiyatral gösterileri beğenmese de ben çok beğendim.
Hem Battal Gazi gösterisini hem de Evliya Çelebi gösterisini beğendim.
Geceye ayrı bir hava katmıştı.
4 dakikalık Malatya tanıtım filmini de çok beğendim. Öğrendiğime göre 2 ayda çekmişler. Bazı teknik hatalar haricinde çok beğendim.
EXPO’nun Malatya’ya ne faydası var, amacıyla hazırlanan videoyu çok beğenmedim. Daha iyi ve örneklerle daha anlaşılır bir video hazırlanabilirdi.
Fakat Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan’nın konuşmasını ise hiç beğenmedim.
Maalesef Başkan Gürkan’ın her sahne konuşması seçim sahnesi gibi…
Hekimhan’da da aynı abartılı cümleleri kuruyor, muhtarlarla buluştuğunda da aynı cümleleri kuruyor, her hangi bir üst düzey yönetici geldiği zaman da aynı cümleleri kuruyor.
Ya rekorlar kırıyoruz ya Türkiye tarihine geçiyoruz ya da tüm şehirler içerisinde parlayan yıldız oluyoruz.
İnsanlar MEGSAŞ büfeleri önünde kuyruğa girerken “Malatya Dünya’nın parlayan yıldızı olacak” sözü hiç anlamlı değil.
Doğru da değil.
Vizyon dahi çok yanlış…
EXPO 2028’in Malatya’da yapılması Başkan Gürkan’ın büyük başarısıdır.
Bunu bi kere söylememiz lazım. Ama bu tür gecelerde bağlamından kopuk konuşmalar bu güzel gecenin önüne geçmemeli.
Belediye yatırımlarının konuşulduğu yer burası olmamalıydı. 2 ay boyunca bu gece için tanıtım videosu hazırlandı. 2 ay zaman harcanmış ve amaç sıkmadan Malatya’yı 4 dakikada anlatmak. Güzel de anlattılar.
Ama Başkan Gürkan sahnede 18 dakika konuştu. Tiyatral gösteriler dahi 18 dakika değildi.
Ama Vali Hulusi Şahin’in konuşması hem sıkmadı hem de çok netti.
Bazen az cümle kurup çok şey anlatılabilir.
Başkan Gürkan’ın bu huyunu bilen ekip de EXPO’nun logosunu ona göre yapmış.
Şu logoya bakın lütfen.
Bir logoda tanıtım filmi çekmişler gibi…
Çok söz söyleyip asıl konuyu kaçırmışlar. İsmine de havalı bir ifade bulup “hibrit” demişler.
Logo dediğimiz şey nedir?
Karmaşık olmayan ama içindeki renklerle ve simgelerle bi şeyler anlatmaya çalışan bir görseldir.
Esasında şiir gibidir.
Birkaç dizeyle sayfalar dolusu şey anlatan şairin kafası gibidir.
Her rengin her harfin bir anlamı vardır ama logo dediğimiz şey çok net olmalıdır.
Bu logoyu tasarlayan Büyükşehir Belediyesi emekçi arkadaşı bir kenara bırakarak söylüyorum ki…
EXPO gibi uluslararası bir organizasyonda herkesin ilk bakacağı logoya “kendi imkânlarınızla” yaparsanız komik olursunuz.
Bir Ankara menşeli firmaya tanıtım için 35 milyon TL veren bir yönetimin logoya bi kuruş para harcamaması garip gelir bana.
Kuşkulanırım açıkçası.
Bu işin başında böyle yaparlarsa bu işin sonucu nasıl olur diye endişe etmemiz normalleşir.
Şu logonun “O” harfine bakın lütfen.
Bu “O” harfinin içindeki 5 köşeli simge kayısı çiçeğiymiş!
Kayısı çiçeğini “kırımızı” yapmışlar! Üstüne hiç benzetmeden…
Logodaki karmaşayı bir tarafa bırakarak söylüyorum ki bir an önce işin daha çok başındayken bu logodan vazgeçin.
Bu iş için profesyonel şirketler var.
Gerekirse 1 milyon para harcayın ama EXPO 2028 MALATYA logosu için profesyonel bir ekiple çalışın.
Ve bunu tanıtım gecesine yetiştirmek için Belediye tasarımcısına değil daha uzun bir süre zarfında bir profesyonel şirketle anlaşın lütfen.
Ve ayrıca kayısının olmadığı bir Malatya düşünülemez!
Nokta.
Malatya’nın tek markası olan kayısıyı maalesef “çok kullanılıyor bahanesiyle” yok sayamazsınız!
Dünya Malatya’yı kayısı ile tanırken, buradaki yerel işletmelerin, resmi kurumların kayısı logosu çokluğu bahanesiyle EXPO gibi bir organizasyonda kayısıyı yok sayma girişimi Malatya’ya ihanettir.
Bi kere 2028’de Malatya’ya gelecek EXPO’nun açılımını biliyorsunuz değil mi?
Malatya Uluslararası Bahçe Bitkileri Fuarı 2028…
Bu fuarın ismi de amacı da bitkiler üzerine…
Dünya Kayısı Başkenti diye övüne övüne bitiremediğimiz bir meyvemizi “çok kullanılıyor” diye kullanmayacakmışız!
Kayısı Malatya’nın tek markasıdır!
Kuru meyvede Dünya’yı domine eden başka bir şehir yokken, bitki fuarları düzenleyen uluslararası bir organizasyona bakışınızı değiştirmenize gerek yok!
Elinizde kayısı bahçeleri var.
Belki bir Arslantepe ikinci marka yolunda ilerleyebilir ama en az 10 yıla belki de 20 yıla ihtiyacımız var.
Hiçbir dünya şehri elindeki markalaşmış ürünü “çok kullanılıyor” saçmalığıyla ikinci plana atmaz!
Ne iletişimde böyle bir hata yapılır ne de pazarlama dünyasında.
2022 yılı ihracat rakamlarından haberiniz var mı?
Aralık ayı hariç Malatya’nın 2022 yılı ihracat rakamı 409 milyon dolar.
Bu haliyle ihracat büyüklüğü olarak Türkiye’de 39. iliz
Bu ihracat rakamının 300 milyon dolarından fazlasını kayısıya borçluyuz.
Kayısıyı çıkardığın an 300 bin nüfusu dahi olmayan Adıyaman klasmanına düşüyoruz.
O yüzden hem Malatya’ya hem de ülkemize büyük katkı sunan kayısının değerini bilin ve Dünya Bahçeleri Malatya’ya geldiği zaman şehrin her metrekaresini kayısı figürleri ile donatın.
Yeni markalar bulmaya çalışmak da, bu yüzyılda yeni markayı dünya markası yapmak da saçmalık.
Ve yeni marka yaratmanın artık hayal olduğunu bilin.
Şehirde kayısı ile ilgili bazı isimler çok kullanılıyor diye uluslararası bir organizasyonda Malatyalıların dahi hatırlamadığı Aspuzu Bahçeleri gibi isimlere gerek yok.
Her bir ilçemizin kendine has kayısı bahçeleri var.
Kayısının olgunlaşma tarihine göre dahi sınıflandırılıp bahçeler oluşturulabilir.
Kuru kayısıda Dünya şehirleri içerisinde marka oluşumuzun birçok nedeni var.
Mesela Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’ndeki Malatya ile ilgili yazılanlar gecede resmedildi.
Peki bunu biliyor musunuz?
Evliya Çelebi 1625 yılında 7 kayısı çeşidinden bahseder.
Bundan 400 yıl önce Dünya’ya nam salmış kayısı aşılarımızdan bahsetmiş.
Mesela Osmanlı İmparatorluğu arşivinde Malatya kayısısı ile ilgili en eski kayıt 1875’te 2 kayısı çeşidinden bahsediliyor.
Biri şu anda dünyanın bildiği Hacıhaliloğlu aşısı mesela…
Yapsanıza Hacıhaliloğlu Bahçesi…
“Malatya Kayısısı” kitabıyla gastronomi kitaplarının Nobel’i olarak bilinen “Gourmand World Cookbook Awards 2023” te finale kalan Prof. Dr. Bayram Murat Asma hocamızı tanıyorsunuz değil mi?
Kendisi Malatyalıdır.
Bu EXPO 2028 Malatya için bir görüşünü alma zahmetinde bulundunuz mu?
Kayısı ile ilgili çalışmaları dünya çapında olmasına rağmen Bayram Murat Hoca’nın fikirleri en azından kayısıdan habersiz yöneticileriniz için anlamlı olabilirdi.
EXPO’yu tek yönden bakan veya sadece bir kurumun fikirleriyle şekillendirmeye çalışırsanız çok büyük hata etmiş olursunuz.
Ticaret Odası’yla, Borsası’yla veya tüm belediyelerimizin yetkilileriyle bir akıl oluşturmak gerekir.
Malatya’dan kopuk kayısı olamayacağı için EXPO 2028’den kopuk kayısı olamaz.
Bu düşüncede kim varsa bu projede olmamalıdır. Çünkü bu fikir sakat bir fikirdir.
Ve tehlikelidir!
Rekor kırmaya gerek yok çünkü yıllardır kayısımız hepimizin yerine tüm rekorları kırıyor!
YENİ MALATYASPOR
Yazı çok uzadı ama son olarak şunu ifade etmek istiyorum.
Adil Gevrek vakasından sonra 1 dakika dahi Yeni Malatyaspor’un maçlarını izlemedim.
Adam futboldan soğuttu beni.
Ama yeni gelen yönetim bi şeyler yapmaya çalışıyor.
Bazı sözler verilmesine rağmen gerçek manada bir destek verilmemiş.
EXPO fırsat olabilir.
Yeni Malatyaspor formasına göğüs reklamı anlaşması yapılabilir.
Bunu sadece Büyükşehir Belediyesi değil, çoğu belediyenin bir fonu ile gerçekleştirebiliriz.
Hem EXPO 2028’i diğer illerde tanıtmaya başlarız hem de Yeni Malatyaspor’a katkınız olmuş olur.
Bence bi düşünün…
