Selahattin Gürkan yine yalan söyledi!

adamın hayatı yalan dolan.pandemide garıban calısanın ssk nı yarım yatırmıstı tasarruf edecegız dıye.beledıyeyı borc batagına soktu cektı gıttı .hesap sorulmalı yaptıogı yanına kar kalmamalı

Yalanın ayıplanmadığı bir ülkedeyiz ,Yalancılar kral olmuş

Siz selahattin gürkanı arayacaksınız. Sami Er aday olduğundan beri saçmasapan çelişkili ifadelerden başka bişey kullanmadı. Gürkanın bazı söylemleri yalan veya yanlış olabilir ve belediyenin 17 katrilyon borçda olduğuna hiçbir zaman inanmadım. Kabul etsenizde etmesenizde Gürkan bu şehire çok hizmet etti. Stklar malatya barosu susuyor demişsin mahir bey. Stk’lar belediyenin borcuyla alakalı ne diyecek selahattin gürkanın yalanlarını nasıl ispat edecek. Ramazan Özcan veya Şevket keskin nasıl bir açıklama yapmalı ki atıf yapmışsınız. Ramazan özcan da selahattin gürkanda bu şehire elinden geldiğince hizmet ediyor. Kabul etsenizde etmesenizde bu böyle yanlışları var mı çoktur. Ama eğri oturup doğru konuşun. Objeltif gazetecilik yapmıyorsunuz. Bayram taşkının yalanlarını akrabalarını işe aldığı haberlerinin peşine düşün. Düne kadar Ak partiye sövenler bugün belediye başkanı. Bırakın selahattin gürkanla uğraşmayı da önünüze bakın

Mahir bey yorumların tamamı neden paylaşılmıyor biz sizin korkusuz hakkaniyetli bir yazar olduğunuzu biliyoruz ancak tüm yorumlar paylaşılmıyor yorumlarda Gürkan ekibi ile alakalı şeyler yazılı eğer yayınlamazsanız aklımızda soru işareti kalır lütfen kalmasın bir siz varsınız itimat ettiğğmiz

Ne diyelim hepsi iyi oyuncu da...hangisini OSCAR a aday gosterelim

Hesap sorulmaz da yeni gelen idareciler aynı şekil devam eder !

Yazıyı tartışmak için insanın Malatya'da yaşamıyor olması lazım Selahattin GÜRKAN ın Ortağı mıdır değil midir bilemem ancak kanka sı AKP Milletvekili Bülent TÜFEKÇİ den de bahsetmen gerekir di.

mahir bey bu yazınızda, yanlış diyebileceğim bir kelime dahi yoktur hatta çok çok eksik bile var, bu soyguna üç maymunları oynayan ak parti ve muhalefet vekilleri, özellikle (ben şahsen bu iki ismin gürkanın ortakları olduğunu düşünüyorum) bülent ve ağbaba, hiç yanından ayrılmayan selonun her yaptığını öve öve bitiremeyen madalyon şevket, jetoncu basın olduğunu bir kez daha ıspatlayan yerel basınımız, gücü yeten dili dönen herkesin bu işe sessiz kalmasının, kul hakkı yiyenlere ortak olmaktır

Gülmek lazım aslında ama Malatya ağlanacak halde Malatya merkezde birileri bir şey planlamış ama o yikintilardan tekrar ayağa kalkmak için ne planlandığını kimse bilmiyor.malatyaliya ne istiyorsunuz diye kimse sormadı isnmakinalariyla biri girdi esti betonu basiyor.neden bunları sorgulamazsiniz Malatya halkına ulaşıp eyybmalatya halkı çocuklarımızın yaşayacağı Malatya çarşısını nasıl olsun istiyorsunuz.kisla caddesinde neler olsun rezerv alan ilan edildi ya metro yada hafif raylı sistem yapalimmi carsilari az katlı kapalı yapalım üstlerine yeşillikler atalimmi falan filan gelmişiz matematiği zayıf başkan diyoruz matematiği zayıf ama sanırım ticareti fena değil konuşulanlara göre iktisadi durumu iyiymis.asıl belediye başkanlarının göreve başladığı ve bitirdiği dönemlerindeki mal varlıklarına bak Temur kardeş.malatya life yada başka illerdeki gayrimenkul ve veya turistik yatırımlar falan filan,Ama bana göre Malatya'da iyi bir şey olabilmesi için doğru, dürüst ve bildiğini çekinmeden yazan bir basın gerek

Gürkanın yakın çevresindeki iş adamları ile kurduğu, kurdurduğu şirketleri inceleyin, hangi şirketlere hangi ihalelerin verildiğini detaylı inceleyin, özellikle savunma sanayiinde faliyet gösteren bir kaç şirket alt şirketçiklerini detaylı inceleyip hangi ihalelerin hangi hortumlamaların yapıldığını iyi inceleyin, akp bu saatten sonra bunların üzerini kapatarak değil üzerine giderek kendini temizleyebilir.

Ne güzel yorumlar,ne güzel tesbitler. Gerçek Malatyalılar bunlar. Burda yazan kadar bile insanımız var ya ! Hâlâ bu şehirden umutluyum. Gönlünüze sağlık!

Malatya'nın sorunu kimlik sorunudur. Geçmiş kimliğimizi kaybediyoruz veya kaybettik. Malatya bir duruştu Malatya farklıydı şimdi ise depremde halay cekecek kadar korkak başımızdaki insanların bu kadar rahat yalan söyleyip çalmayi kendinde hak bulması bu şehir de yaşayan insanların kimliğini kaybetmesinden kaynaklanıyor. Biz böyle değildik esnafımız insanımız böyle değildik. Yazık desem ne olucak adamlar duymuyor görmüyor ve işin sonunda doğruyu söyleyen kötü oluyor yetmiyor komik duruma düşüyor

İcinde Allah korkusu olan ve Memleketini seven her kimse, ne Selahattin Gürkan'a nede Selahattin Gurkanin yaptıklarına sessiz kalanlara itibar etmez zaten. Konustukca dahada itibarsizlastigini göremeyen zat.

Memlekette laf makam sahibi herkesler mahallenin ağzı bozuk utanmazıyla kavgadan kaçınıyor yara almak korkusuyla Sonra ahlaksızlık utanmazlık bulaşıyor her bir tarafa memleketin kalitesi düşüyor Arlanmazlar daha yırtık utanmadan yapıyor yaptığını Şimdi herkes marabadan reçberden vursun bekliyor bu tür şeref yoksunlarını Yaw sen niye geldin bu memleketi yönetecem diye yetki sende güç sende imkan sende sen niye cevap vermiyon hesap sormuyon demezler mi Gördüğüm kadarıyla düzgün doğru net bir duruş başladı bu tavrı önemsiyorum ve sonuna kadar destekliyorum Bu duruş olmazsaydı ben de banane kervanına katılırdım Ayrıca Mahir yüzüne olacak ama tanışmadığım için burda yazmak dueumundayım memleketin satılık yazanlarını hepsini toplasan 1 sen etmez tebrik ediyorum

Eski başkan gündemi manüple etmekten başka hiçbir şey yapmıyor.

Selahattin Başkan kendinin bir bilim adamı (!) olduğunu söylediği için ben de bilimsel bir tanıda bulunmak istiyorum. Selahattin Gürkan tam anlamıyla, tipik bir mitomani. Mitomani; ruhsal nedenlerle, gerçekleri çarpıtmayı, değiştirmeyi, yalan söylemeyi hastalık durumuna getirilme durumudur. Gürkan 5 yıl boyunca ve hatta siyasi hayatı boyunca abartılardan, yalanlardan, iftiralardan beslendi. Öyle abartılara kapıldı ki, yüzyıllara şamil işler yaptığını, eleştirilecek tek bir icraatinin olmadığını ve hatta eleştirilecek tek bir icraatını bulanı ödüllendireceğini, hiç bir keşkesinin olmadığını defaaten ifade etti. Biz bilim insanları???? buna Histrionik Kişilik Bozukluğu diyoruz. Allah kimsenin başın vermesin bu bir hastalıktır. Kendi siyasi ve ekonomik çıkarları için her yolu meşru gördü. Amaca giden her yol mubahtır diyen Makyavele rahmet okuttu. Egosantik bir heyulaya kapılarak, dünyanın kendi etrafında döndüğüne inanmakla kalmadı, buna milleti inandırmaya çalıştı. Bununla da kalmadı. Öyle bir paronaya kapıldı ki; ailesi dışında hiç kimseye güvenmemeye, herkesten şüphelenmeye, bir takım evhamlarla, kuruntularla hareket etmeye başladı. Ve özellikle son 5 yılda bu psikolojik rahatsızlıkları tavan yaptı. Tedavinin ilk şartı hastalığın kabullenlilmesidir. Maalesef kimse Gürkan'a dostane yaklaşıp bir psikoloğa ve hatta psikyatriye gitmeyi tavsiye etmedi. Kimse "Sultanım senden büyük Allah var" demedi. Kimse "Devletlüm 3 damla atık sudan müteşekkilsin ve bir gün hepimiz gibi toprak olacaksın" demedi. Kimse Rabbimizin " Yeryüzünde kibirlenerek yürüme; çünkü ne yeri yarabilirsin, ne de boyun dağlara erer" ikazını hatırlatmadı. Bir çok basın kuruluşu, kanaat önderi (!) Sivil Toplum Kuruluşu Gürkan'ın bu durumunu fırsata çevirmeye, ondan nemalanmaya çalıştı. Bu anlamda Gürkan toplumsal çürümüşlüğümüzün bir sembolü ve sonucudur. Bu sonuçtan hepimiz mes'ulüz. Eğer bir adam kamuyu milyarlarca lira zarara uğratmasına, kamunun imkânlarını birilerine peşkeş çekmesine rağmen halâ yüzü kızarmadan, utanmadan, sıkılmadan kalkıp Atatürk'ü de kendi kirli emellerine alet ederek konuşabiliyorsa, halâ milletin yüzüne bakacak bir yüz bulabiliyorsa hepimiz suçluyuz.

Yazının tamamının tek özeti bu şehirden bir halt olmaz namusuz kendini namuslu sanar namuslu namusundan korkarmış malasef herkes çukur da olduğu içindir ki kimseden itiraz gelmiyor ses çıkmıyor hepsi aynı çukur da

Şehri yıllardır mafyaya taraftar derneklerine peşkeş çekenler menfaatleri bozulunca şehre yıllar sonra gelen liyakatli bir baskana çamur atıyorlar şehrin bu zor günlerinde şehri yeniden ayağa kaldırabilecek potansiyelde bir adama türlü karalamalarla çamur atmaktan ar etmiyorlar.kimin yanında kimler var kim kime destek veriyor bakınca herşey ayan beyan ortaya çıkıyor.Anlasiliyorki bazılarının derdi Malatya'nın ayağa kalkması değil yazık

Mahir bey yıllardır yazılarını okurum. Ama en beğendiğim yazı bu yazın oldu. Selahattin milletin aklıyla ederek kendi akıl seviyesini ortaya koymuş. Yalanlarına inanan akıllı veya dürüst bir Allahın kulu olacağını sanmıyorum. Yazınızı çok beğenme sebebim ise ilk defa Malatya’nın Odaları, STK ları vede siyasetçileri ile halkı Malatyanının hakkını savunmaya çağırmanız. Hak verilmez, hak alınır. Hakkını almayan haksızlığa mecbur kalır. Ve çok sevdiğim Dostoyevski’nin bir sözü” Bir cinayet işlenmişse ona tüm toplumun eli bulaşmıştır” Tetiği çeken Gürkan , yardım edenler Cemal Nogay, Latif Ata ve kendisi ile yol yürüyen tüm üst yöneticiler. Destekçisi Bülent Tüfekçi, destekçisi malum medya görünümlü satılık kalemler. Ve bu haksızlığa bu talana yıllarca susan, kafasını kuma gömen eski ve yeni Ak parti vekilleri. Ve bilimum sessiz kalan zalime ortak diğer zavallılar. Tüm Malatya’ya onurunu koruma ve bir daha böyle idarecilerin haksızlığa kapı aralamamaları için kapıyı kapama fırsatı doğmuştur. Temiz eller operasyonu için adliyenin yolunu şehrin birlikte tutmasıdır . Bu aynı zamanda göreve gelen tüm idarecilere de ayağınızı denk alın demek olacaktır. Yapacaklar mı bakıp görelim.

O kadar yolsuzluk var kimse hesap vermiyor. Veli Ağbaba'danda ses yok. Diğer adaylar zaten yok oldular. Herşey milleti kazıklamak için oynanan bir tiyatroymuş.

Mahir Bey, yüreğinize sağlık. Selahattin Gürkan utanmadan, sıkılmadan bunca yalanı söylerken bunlar yetmiyormuş gibi bir de arka fona Gazi Mustafa Kemal'in Nutuk adlı kitabını koyuyor. Onca yalanı, onca kamu zararını Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile örtmeye çalışıyor. Deprem olalı 14 ay olmuş 2 yıldır su parası, otobüs parası alınmadığını, halk ekmeğin ücretsiz dağıtıldığını iddia ediyor. Ve bütün bunları hepimizin gözlerinin içine baka baka yapıyor. Utanmaz, arlanmaz, edepten, ahlâktan yoksun bazı kalemşörler de "Önceki donemden kalan 2 milyarlık borcun (külliyen yalan, borç 908 milyondu) dolar kuru üzerinden hesaplandığında 11,8 milyar TL borç bırakıldığını iddia edecek kadar zıvanadan çıkabiliyorlar. Dillerine, yazılarına Allah'ın ayetlerini boca eden bu kalemşörler en az Gürkan kadar, Cemal Nogay kadar, Latif Okyay kadar suçludur. Kurumsallaşmış, sistemli yalanın medya ayağı olarak algı operasyonlarına devam ediyorlar. Ne diyeyim, Allah bu milletin hakkını bunların yanına koymasın, burunlarından fitil fitil getirsin.

Nefesini tüketme Mahir bey, neresini düzeltecek,neyini izah edeceksin? Şahıs bir vaka! Bu adamı konuşmak artık zaman kaybı. Adam meydan okumuş birde! Sami Başkan Sayıştayı davet edip gereğini yapacak artık. Bu üstü örtülecek bir konu değil. Ama Malatyayı konuşmak lazım, satılmış kalemleri, meslek odalarını,sivil toplum kuruluşlarını,üniversiteleri konuşmak lazım. Yıllardır söğüt gölgesi bulup buralara ve siyasete sığınan gölgecileri ifşa etmek lazım. Kendini temsil edemeyen,demokratik gücünün farkına varamayan bir şehir adım adım yenilip bitiriliyor. Duruşu olmayan,vizyonu yitik,istikballerinin peşinde koşan temsilcileri ile bu şehir nereye koşuyor? Ya bir yerden yeniden başlayacak ya da bir avuç insanın oyuncağı olacak bu şehir!