Malatya’da hangi kurumu ya da hangi kurumun yetkilisini yazarsam yazayım hemen “kişisel” algılanıyor maalesef!
Ve yazılan-çizilen sorun her neyse bakılmıyor. Görülmüyor!
O yazdığım sıkıntıya sanki ben sebep olmuşum gibi bir hal tarzına geçiliyor.
Bundan 15 gün önce dedim ki Malatya sağlık sektöründe bir düzensizlik var.
Hızlı değişimler oldu ama yerine kimse getirilmedi.
4 aydır Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde başhekim yok.
Koskoca hastanenin 4 aydır başhekimi olmadığı için ortada bir “kaos” var dedim.
Ve haliyle bu “kaostan” vatandaşlar etkileniyor deyip sadece bir örnek vermiştim.
Yarım milyondan fazla bir parayla acil servisteki doktorların kullanımı için alınan tabletlerin kullanılmadığını ve muhtemelen depoda çürümeye bırakıldığını yazdım.
Koskoca Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde bir iradenin olmadığına dem vurdum.
Gelin bugün size bir ailenin çaresizliğini yazayım.
Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde bir “irade” olmadığı için Sağlık İl Müdürü Erhan Berk’in de “umursamaz” tutumundan dolayı bir ailenin yaşadığı çaresizliğini yazmak istiyorum.
Ben bu çaresizliği Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) yazılan satırlarda gördüm.
Emine Ç. ismindeki bir hasta, nefes darlığı, göğüs ağrısı ve çarpıntı yüzünden Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin acil servisine gidiyor.
Akciğerlerde su toplaması tanısı ile yoğun bakıma yatırılıyor.
Daha sonra Prof. Dr. Erdal Aktürk’ün muayenesi sonucu atar damarlarında ciddi daralma olduğu ve kalp kapağında sızıntı olduğu tespit ediliyor. Erdal hoca hastanın ailesine bu hastalığın ciddi olduğunu ve müdahale edilmezse ciddi sonuçlarla karşılanacağını bildiriyor.
Hastanın ileri yaşı ve farklı rahatsızlıkları olduğu için açık kalp ameliyatının riskli olduğunu aktaran Erdal Hoca, yeni bir teknoloji olan kapalı kapak değiştirme (TAVİ) yöntimini hastasına tavsiye diyor.
Yapılan tahliller sonucu bu TAVİ’ye karar kılınıyor.
Şimdi yazacaklarımı dikkatli okuyun.
Aynen CİMER’e yazılan iletiden naklediyorum.
Prof. Dr. Erdal Aktürk evinde haber bekleyen hasta yakınını arayıp bu TAVİ işlemini yapamayacaklarını iletiyor.
Malatya Sağlık İl Müdürü Erhan Berk’in hastane yöneticilerine talimat verdiğini ve bir başhekim atanana kadar bu TAVİ işlemini yapamayacaklarını ilettiğini hasta ailesine söylüyor Aktürk.
Hastane yöneticilerinin Erdal Aktürk’ü uyardığını ve bu ameliyata fatura kesemeyeceklerini söylemiş.
Prof. Erdal Aktürk de hastanın beklemesinin riskli olduğunu aileye iletmiş ve Malatya Turgut Özal Tıp Merkezi’ne götürülmesini tavsiye etmiş.
Hasta ailesi de çaresiz TÖTM’e gitmiş ama maalesef bu işlem için 20 bin lira fatura çıkacağını iletmiş TÖTM doktorları.
Şu anda Emine Ç. evinde ölümünü bekliyor!
Erhan Berk veya herhangi bir sağlıkçı yetkiliye sesleniyorum:
Biz ne zaman bu kadar insanlıktan uzaklaştık?
Emine Ç. vefat ederse bunun sorumlusu kim?
Bu vebali kime yükleyeceğiz?
4 aydır bir başhekim bulamayan İl Sağlık Müdürü’ne mi, AK Parti milletvekillerine mi, AK Parti İl Başkanına mı ya da şu anda Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ndeki yöneticilere mi?
Bir hastanede 4 ayda bir başhekim bulamama veya karar kılamama beceriksizliği yüzünden Emine Ç.’nin veya daha bilmediğimiz hastaların ameliyatı nasıl yapılmaz?
Bu hasta sıradan bir vatandaş değil de sizlerin ailesinden biri olsaydı ertelenir miydi?
Şimdilik ağır eleştirmiyorum çünkü bu yazıdan sonra bir an önce o ailenin gecikmiş “şifasını” vereceğinize inanıyorum.
Bir milletvekilin veya halen vicdanı olan bir yetkilinin harekete geçeceğini düşünüyorum.
NOT: Bu yazdıklarımı hemen yalanlamayın. CİMER’e yazılan ileti elimde ve bu konuyu hastanedeki kaynaklarımdan teyit ettirdim.