Ülkemizde örnek almamız gereken bi sürü olay vardır.
Bilgiye ulaşmanın bu kadar basit olduğu bir yüzyılda yaşarken maalesef bizi yönetenler ya çok bilgisiz ya da çok beceriksiz.
Mesela bir belediye başkanının örnek alacağı o kadar çok yöntem, metot veya direkt vatandaşa dokunan hizmetler var ki…
Yeter ki bu çağın imkânlarından faydalanmayı bilsin.
Dünyadaki gelişmiş ülkelerin belediyelerinden bahsetmiyorum.
Ülkemizde dahi farklı farklı illerin farklı farklı belediyelerinin halka dokunan direkt hizmetleri var.
O güzel hayata geçmiş fikirleri ilçene veya şehrine uyarlarsın.
Malatya’da artık hiçbir belediye başkanımızdan Amerika’yı yeniden keşfetmesini beklemiyoruz ama ne kadar kötü örnek varsa hemen kopyalamaya çalışıldığı zaman üzülüyorsun.
Cumhurbaşkanı Erdoğan 2021 yılında “tasarruf tedbirleri” diye bir genelge yayınladı.
Acil ve zorunlu haller dışında yeni taşıt alınmayacağından tutun, cep telefonu görüşme ücretlerinin sınırlandırılmasına kadar bir tasarruf tedbiri genelgesi yayınlanmıştı.
Hizmet içi eğitim ve toplantılara dahi sınırlama getirilen tedbirlerde kamu kurum ve kuruluşların günlük gazete satın almasını dahi kısıtlamıştı Cumhurbaşkanı Erdoğan.
Kırtasiye giderlerinin dahi kısıtlanması ile ilgili maddeler genelgede yer alırken, tanıtıma yönelik dergi, kitap, bülten ve benzeri yayınlarının basılmayacağını dahi bildiriliyordu.
İnsanların doğalgaz parasını dahi ödemekte zorlandığı bir ortamda enflasyonla boğuşurken alınan bu kararlar elzem olmuştu.
Çünkü başkanlar belediyeleri babasının çiftliği gibi yönetiyordu.
Gelin size babasının çiftliği gibi Yeşilyurt Belediyesi’ni yöneten Mehmet Çınar’ın son hizmetinden bahsedeyim bugün.
Hangi belediye başkanından kopyaladığını bilmediğim bir hizmet gerçekleştiriyor iki gündür.
Yeşilyurt ilçesine büyük katkı sunacak(!) bu hizmetleri yazmadan önce birkaç fotoğraf paylaşmak istiyorum.
Mehmet Çınar işi gücü bırakmış İstanbul’da ulusal televizyonları geziyor.
Bir pazarlama şirketinin satış müdürü gibi eline kayısı paketlerini alıp televizyon televizyon gezip bunu da sosyal medyadan paylaşıyor.
İki gündür Çınar’ın bu “pazarlama” taktiğini gözlemliyorum.
Akıl tutulması bence…
Bir ilçe belediye başkanın ulusal televizyonları ziyaret edip babasının parasıymış gibi her televizyona kayısı ikramı yapmasını düşünüyorum.
Bu ziyaretlerin Yeşilyurt’a ne faydası var?
İnsanlar ekmek büfesi önlerinde kuyruğa girmişken, doğalgaz faturası geldiği zaman kara kara düşünen binlerce Yeşilyurtlu ortadayken ve üstüne Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “tasarruf tedbirleri” açık bir şekilde yürürlükteyken İstanbul’da fink atmanın bu memlekete ne faydası var?
Yeşilyurt Belediyesi işçilerini “zarar ediyoruz” bahanesiyle işten çıkarırken “tasarrufu” hatırlayan Çınar, kişisel PİAR’ı söz konusu olduğu zaman hiçbir şey umurunda değil!
Bırakın Yeşilyurt gibi mütevazi ama gri pasaport, çakma UNESCO ödülü gibi ulusal gündemden düşmeyen bir ilçeyi…
Mesela İstanbul Büyükşehir Belediyesi veya Ankara ya da Bursa gibi devasa hacimli büyükşehirlerimizin başkanları televizyon televizyon gezip poz veriyor mu?
Antalya, Adana, Mersin, Gaziantep…
Ulusal kanallara akıttığınız paranın haddi hesabı yok zaten daha neyin PİAR’ını yapıyorsunuz?
Bu kanallarla 2023 için yeni bir anlaşma mı yaptınız Sayın Çınar?
Şu fotoğrafa bakın lütfen:
Bu fotoğrafı paylaşan bir başkan ile yukarıdaki fotoğrafları paylaşan bir başkan aynı olabilir mi?
Ankara Büyükşehir Belediyesi, mahalle bakkallarındaki veresiye defterlerini kapatıyor!
Koskoca Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin derdine bak.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi “askıda fatura” diye direkt insanlara dokunacak hizmetlere imza atıyor.
Ülkede birçok belediye, asfaltı, parkı unutmuş.
Kimisi binlerce ücretsiz ekmek dağıtırken kimisi binlerce öğrenciye burs veriyor.
Siz ne yapıyorsunuz?
Kanal kanal gezip kişisel reklamınızın derdine düşmüşsünüz!
Çalışanlarınızın 300-500 lirasına “tasarruf” diye kısıtlama getiren bir başkanın bu “dağınık” hali çok sakıncalıdır!
Mehmet Çınar özüne dönmelidir!
Yeşilyurt Belediyesi kimsenin çiftliği değildir!
Bu milletin vergileriyle ayakta duran bir kurumun başı “pazarlama müdürü” gibi hareket edemez!
HAKAN KAHTALI
Siyaset aslında “üretmek” demektir.
Ortada üreteceğin bir şey yoksa ya sürekli tekrara girersin ya da “arada sırada” görünürsün.
Sayın Kahtalı da sanki seçimi bekliyormuş gibi...
“Arada sırada” piyasaya çıkıp “genel-geçer” konuşmalar verip milletvekilliği yapılamaz!
Şu fotoğrafa bakın…
Bu fotoğraf aslında “üretememenin” göstergesidir!
Sözde üye ziyaretleri yapıyormuş gibi Battalgazi Meclis Üyesi’nin evine gidip fotoğraf vermek siyaset değildir!
Partinize bağlı bir meclis üyesinin evine her zaman gidebilirsiniz. O meclis üyesi de size her zaman rahatlıkla ulaşabilir.
Ama partinize üye olmuş ama bi şekilde bu siyasetten dolayı size küsmüş, sorunları olan veya geçinemeyen bir üyeniz yok mu?
İşte siyaset budur!
Bunu aylardır Osman Güder ve Basri Kahveci ayrılmaz ikilisi de yapıyor.
Sürekli Orduzu bölgesindeler!
Tepkiden korktukları için ya da tepki karşısında ne diyeceklerini bilmedikleri için önceden ayarlanmış “hısım-akraba” ziyaretleri gibi 90’lar süsü verilmiş ziyaretler yapıyorlar!
Halı, kanepe, mont…
300 bin nüfuslu ilçenin tek mahallesi Orduzu ya!
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın belediye başkanı dönemindeki gibi çat-kapı bi Taştepe’ye gitsenize!
Melekbaba’da kimseye haber vermeden ayrılmaz ikili bi dolaşsın bence!
UFO ile ısınıyor süsü verip montlarınıza sıkı sıkı sarılırken “dava” naraları atmayı bu millete yutturamazsınız!
Herkes her şeyin farkında…
Ev ziyaretleri “çiğköfte partilerine” evrilirse şaşırmam!
ECZANE Mİ İL BAŞKANLIĞI MI?
Bildiğiniz üzere Öznur Çalık, yıllardır Sıtmapınarı’ndaki eczanesinin yerini taşıdı.
Bu yeni yerde kendisine güzel bir ofis yapmış.
Ama çok kısa bir zaman aralığında bu ofis parti binası gibi olmuş!
Şu fotoğrafa bakın…
Bir günde 58 kişi Öznur Çalık’ı ziyaret etmiş.
Kimler yok ki…
Bürokratlardan tutun da belediye başkanına varıncaya kadar her meslekten insan var.
Devlet memuru da var, il müdürü de var…
İş isteyen de var, atama isteyen de, sorunu olan da…
Bu bir günlük 58 kişilik fotoğraf koleksiyonu şehrimizdeki AK Parti’yi iyi anlatıyor.
Sırf bu koleksiyondan dolayı dahi Öznur Çalık bence siyaseti bırakmalıdır.
Bugün çok uzattım, bi ara niye bırakması gerektiğini uzun uzun yazarım.
