Çoğu zaman belediye başkanlarını anlayamıyorum.
Empati kurmaya çalışıyorum ama genel hatlarıyla kalabalık ortasındaki belediye başkanları çoğu zaman ileriyi bırakın önlerini dahi göremiyorlar.
Güç dediğimiz bu “yapay erk” çoğu zaman başkanların belası oluyor maalesef.
Mesela Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar…
Mevcut çoğu belediye başkanından daha çalışkan ve üretken olan Çınar, başkanlık koltuğuna oturduğundan beri aslında sürekli “içerisi” ile domino taşları gibi oynuyor.
Almanya krizi acaba çok büyük ders çıkarılacak bir olay değil miydi?
Bi ara Malatya’da neredeyse her yerde ama her yerde olan veya bunun için çaba harcayan Naci Şavata önce başkan yardımcısı yapıldı.
Bana sorarsanız çok gereksiz bir karardı.
Sonra bi baktık Naci Abi istifa etmiş!
Bu istifa haberinden hemen sonra Yeşilyurt Belediyesi’ndeki çoğu yönetici hallaç pamuğu gibi dağıtılmış…
Başkan yardımcılarının görevleri değişmiş.
Basından sorumlu olan başkan yardımcısına başka bir görev verilmiş.
Yine Başkan Yardımcısı Mehmet Nogay’a basını, insan kaynaklarını bağlamışlar.
Yeşilyurt Kent Konseyi Genel Sekreteri görevinden alınmış başka bir yönetici atanmış.
İŞGEM şirketinin genel müdürü başkan yardımcısı olurken çok çok liyakatli(!) olduğunu bildiğimiz Muzaffer Çelik tekrar İŞGEM’in genel müdürü yapılmış.
Hani şu neredeyse ne kadar yeğeni varsa Yeşilyurt Belediyesi’ne aldırtan Muzaffer Çelik!
Bu şekilde bir yönetim tarzı olabilir mi?
Seni imara verdim, imardakini insan kaynaklarına verdim, sen basına bak, şu kent konseyine gitsin!
Sen otur, diğeri kalksın, beriki gözüme gözükmesin!
Çalışkan ve üretken olan bir siyasetçinin yavaş yavaş sonunu görüyoruz maalesef!
Maalesef diyorum çünkü Mehmet Çınar’a, AK Parti vekilleri de dâhil Allah’ın bir kulu doğruyu söylemiyor maalesef!
İşleri güçleri belediyenin iç işlerine müdahil olmak!
Şunu buraya al, şu arkadaşı işe al, bunu başkan yardımcısı yap!
Ben Mehmet Çınar’a soruyorum mesela…
Naci Şavata’nın başkan yardımcılığı için size kim öneride bulundu?
Hangi vekil size “ricada” bulundu?
Peki bu değişimden sonra Naci Şavata istifa mı etti yoksa istifa mı ettirildi?
Ülkemizde maalesef çoğu zaman bazı koltuklara çok çok değer veriyoruz.
Belediye başkanlığı dediğimiz koltuk aslında bir “direktörlük” işidir.
Seçilmeden önce üst ekibini kurup sorumluluk verdikten sonra genel hatlarıyla “ekibi koordine” eden kişidir belediye başkanı…
Bir parkı belediye başkanı yapmaz, ilgili birimin sorumlusu ekibi ile beraber bu fikri hayata geçirmek için projelendirir ve sadece onay için belediye başkanına sorar.
Kurdeleyi belediye başkanı keser ama işin arka tarafında “devamlılık” sürer. Bu “devamlılık” parayla veya makamla alınamayacak bir tecrübe doğurur.
İşte buna medeni ülkeler “kurumsallık” diyor.
Başkan üst ekibi kurar.
Üst ekip kendi alt ekipleri ile ya devam eder ya takviye yapar ya da baştan kurar.
Bir üst ekibe bağlı alt ekipten birine başkan müdahale edemez!
Maalesef başkanlarımız kurduğu üst ekibe ya sorumluluk vermiyor ya da üst ekibi kurarken duygusal davranıyor.
Buradan açık bir şekilde Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar’ı uyarıyorum.
Bu yol doğru bir yol değil…
Bu yolda yürürken “doğru giden” şeyleri değiştirmeye kalkarsan, yanlış gidenleri baştan görmeyip “üç-beş dedikodudan” sonra sürekli değiştirmeye kalkarsan bu yol erken biter.
Ve aslında yol dediğimiz olgu genelde çabuk biter!
