Dün dediğim gibi Yeşilyurt Çocuk Kitapları Festivali’ne gittim.
Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar’ı Malatya’da belki de çoğu belediye başkanından ayıran özellik bu işte.
Yeşilyurt ilçesinin nüfusunu, konumunu ve ekonomik gücünü biliyor ve ona göre projeler üretiyor.
Bundan 6 ay önce 9. Malatya Kitap Fuarı’nda radyo yayınları yapmıştık ve hem Mehmet Çınar’ı hem de Osman Güder’i konuk etmiştik.
İki başkana o yayınlarımızda aynı soruyu sormuştum.
300 bin nüfuslu ilçenizde siz de bağımsız olarak bir kitap fuarı yapabilirsiniz, demiştim.
Osman Güder yanılmıyorsam “Büyükşehir Belediyesi yapıyor zaten” demişti.
Ama Mehmet Çınar, daha küçük çapta bir kitap fuarı üzerinde çalıştıklarını ve yakın zamanda bu çalışmayı tamamlayacaklarını söylemişti.
İşte yaklaşık 30 ilden daha büyük bir ilçenin belediye başkanının bu vizyonunu o zaman takdir etmiştik.
Ama Malatya’da denizi geçip derede boğulan çok yetkilimiz olduğu için Atatürk’e hakaretten yargılanmış, ceza almış sözde yazar Mustafa Armağan’ı çağırınca bu güzel fuar maalesef konuşulamadı.
Allah’tan vazgeçildi bu karardan da gidip görebildik.
Şimdi gözlemlerimi yazacağım ve eleştireceğim ama Mehmet Çınar’ın bu icraatını uzun yıllar sonra bugün Vali Ulvi Saran ismini nasıl güzel anıyorsak aynı şekilde Çınar’ı da anacağız.
Memlekette yapılan her icraat önemlidir ve okuma oranın her geçen gün düştüğü ülkemizde bir ilçe belediyemizin kitap fuarı girişimini alkışlamalıyız öncelikle.
Bugün bu hizmetin önemi anlaşılmayabilir ama yıllar sonra bu “Çocuk Kitap Fuarının” mutlaka önemi anlaşılacaktır.
Gelelim eleştirilerime…
Bi kere yer konusu çok yanlış…
AVM’nin açık otoparkına bir kitap fuarı yapmayı kim düşünmüşse çok yanlış yapmış.
Hemen yanında devasa alan varken buraya yapılması garip geldi bana.
Diyelim ki bu alana karar verdiniz bari stantların konumunu AVM’ye bakacak şekilde konumlandırsaydınız!
32 stant kurulmuş ve stantlar kurulduktan sonra yayınevlerinin en büyük şikâyeti rafların olmayışıymış.
Yayınevleri kendi imkânlarıyla o stantlara raf yapmış.
“Çocuk Kitap Fuarı” demek aslında “çocuk” demektir.
Ve çocukların o bölgeye ücretsiz taşınması, gelen yazarların en azından “çocuklara” yönelik kitaplar yazmış olması gerekir.
Gelen yazarlar “Ramazan-ı Şerif Sohbetleri” gibi her ramazan ayında gördüğümüz ve o konuda daha maharetli yazarlar tercih edilmiş.
32 stanttı tek tek gezdim ve sorular sordum.
En büyük sıkıntıları fuarın sakin geçmesi ve dağıtılan ücretsiz “çeklerin” çok çok sınırlı olması…
Bir fuara “ciro” olarak bakamayız ama en azından yayınevleri stantlarda çalıştırdıkları elamanların yevmiyesini çıkarmak ister.
Günlük bir elamana 200 lira verip 100 lira ciro yapan yayınevi de vardı, 500 lira ciro yapan da. Ama şu ana kadar ortalama çok kötü.
Ve maalesef Mustafa Armağan’ın da etkisi alabilir ama tanıtım gerçek manada yapılamamış.
Ayrıca Yeşiyurt Belediyesi çok büyük bir hata yapmış.
Bu festivali bir firmaya ihale etmiş.
İstanbullu bu firma her şeyi ayarlamış.
Yazarları da yayınevleri de bu firma çağırmış.
Üstelik çağırılan yazarlardan ne bağlı olduğu yayınevi bilgilendirilmiş ne de Malatya’daki bayisi bilgilendirilmiş.
Yazarın imza gününde dahi kitapları yokmuş çünkü kimsenin haberi yok.
O firma yayınevini pas geçip yazarı direkt davet etmiş ve kimseyi de bilgilendirmemiş.
Böyle bir hata olabilir mi?
Ayrıca ilkini yaptığınız bu “kitap fuarını” İstanbullu bir firmaya niye ihale edesiniz ki?
Malatya’da o kadar yayınevi var ve çoğunu da tanıyorsunuz.
Ya da Malatya Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Kültür A.Ş var.
Kültür A.Ş’nin yetkilileri 9 defa kitap fuarı yapmış, alsanıza fikirlerini.
“Yazar İmza Stanttı” diye bir alan oluşturmuşlar mesela…
Tam köşeye ve 10 kişi dahi sıraya girdiği zaman diğer stantların önünü kapatacak bir alan olmuş.
Bunlar detay olabilir ama önemlidir.
Ve en önemlisi fuara getirilecek okullar.
Ben Kültür A.Ş’den biliyorum mesela…
Çok çok önemlidir bu konu.
Üzerinde en az bir ay çalışılması gereken bir konu.
Mesela çoğu okulun bir sınıfı veya birkaç sınıfı getiriliyormuş. Zaten hediye çekleri de çok sınırlı olduğu için hem kitap satışı az olmuş hem de kalabalık bir fuar olmamış maalesef!
Burada Yeşilyurt Belediyesi’nin hediye çekleri az olabilir ama burada hayırseverler işin içine sokulabilirdi.
Bu çoğu şehirde bu şekilde oluyor.
Ve sadece Yeşilyurt bölgesindeki okullar değil en azından merkezdeki tüm okulların fuar alanına getirilmesi ile ilgili bir çalışma yapılmalıydı önceden.
İlkini yaptığınız bir kitap fuarınız var.
İlçe Milli Eğitim yerine İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile bir çalışmanız olması gerekiyordu.
İsmi “Yeşilyurt” olabilir ama bu tür organizasyonları “kısıtlayıcı” önlemler almanız çok yanlış olmuştur.
Sattığınız üzümü “sadece Yeşilyurt bölgesinde insanlara satıyoruz” demek günümüz dünyasına aykırı olur.
Keşke Kapalı Çarşı’nın üzerinde yapsaydınız ve geçmişte bu bölgede çok etkinlik olmuştu.
Hem daha kalabalık geçerdi hem de ilkini yaptığınız için tanıtımı kendiliğinden olmuş olurdu.
Bu yıl ilkini yaptınız ve muhtemelen bizim de göremediğimiz hataları gördünüz.
Bundan sonra lütfen Malatya’nın ruhundan bihaber firmalarla değil bu şehrin insanları ile beraber bir organizasyon yapın lütfen.
Ve bu tür organizasyonlar “karmaşıktır” aslında…
Farklı farklı sorumluluk gerektiren, farklı farklı alanları olan işleyişi vardır.
Ben alanda bir mihmandar dahi göremedim!
Stantları bir bölgeye yerleştirip önüne de oyun stanttı koymakla bu işler yürümez maalesef!
Son olarak “festival” ismi yerine bence “Yeşilyurt Çocuk Kitap Fuarı” ismini tercih edin bence.
İyisiyle kötüsüyle bu şekilde bir girişimi her zaman desteklerim.
İnşallah her yıl Yeşilyurt Kitap Fuarı düzenlenir.
VELİ AĞBABA YANLIŞ YAPMIŞTIR
Yeşilyurt Belediyesi Atatürk düşmanı Mustafa Armağan’ı Malatya’ya davet edince Veli Ağbaba da dahil çoğu kesim eleştirdi.
Bu davetin yanlış olduğunu yazdık, çizdik.
Ve bu hatadan dönüldü.
Şehirde bir bilinç oluştu ve Yeşilyurt Belediyesi yetkilileri de bu hassasiyeti gördü ve bu davetten vazgeçti.
Demokrasi bu aslında…
Basın, STK’lar veya muhalefet bunun için önemlidir.
Ama hatadan dönen bir Yeşilyurt Belediyesi var ve bu önemlidir.
Hatadan ısrar edenlere ders niteliğinde bir olaydır Yeşilyurt Belediyesi’nin yaptığı.
Ama CHP’nin üst düzey yetkilisi ve Malatya milletvekili Veli Ağbaba, bu hatadan dönen Yeşilyurt Belediyesi ile ilgili attığı tweet çok yanlıştır.
Halen “teşekkür yok” diyen Ağbaba’dan “teşekkür” bekleyen kimse yok ki!
Sessiz kalınması geren bir ortamda hatasını anlayıp bu davetten vazgeçen Yeşilyurt Belediyesi’ni hedef almak çok yanlış…
Bu siyaset tarzının Malatya’ya bir fayda sağlamayacağını düşünüyorum.
Bu tarz benimsenirse bu şehirde kimse “muhalefeti” dinlemez ve bu da çok tehlikeldir.
Sırf Veli Ağbaba gündeme getirdiği için yapılan hatadan vazgeçmeyen bi sürü kurumumuz varken erdemli bir hareketten sonra Ağbaba’nın bu hareketi şehre fayda sağlamaz!
