Malatya’da yaşayanların bu yerel yönetimlerden çektiğini kimse çekmedi!
Hele şu anki belediye başkanlarından çektiğini hiçbir kuşak çekmedi!
“Kamyonumuz yok Sayın Başbakan’ım” diyen belediye başkanlarının döneminde dahi insanlarla bu kadar dalga geçilmemişti!
Son 500 yılın en büyük depremini yaşamış bu şehrin insanları 2001 krizinin belki de 10 katını iliklerine kadar yaşarken belediye başkanları gözümüze baka baka dalga geçebiliyor!
Malatya’da aleni bir şekilde aylardır Malatyalılarla dalga geçmeyi kurumsal bir hale getiren Selahattin Gürkan ile beraber Mehmet Çınar ve Osman Güder de “kötülük bulaşıcıdır” tezini kanıtlarcasına tam hız devam ediyor!
Önce Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin gelmiş geçmiş en mübalağa sanatını iyi kullanan başkanı Selahattin Gürkan paylaştı.
Sonra Yeşilyurt diyarını “kaçakçılıkla” anılmasını neredeyse tüm dünyada duyurmayı başaran Yeşilyurt’un itici başkanı Mehmet Çınar duyurdu.
Daha sonra genelde bu iki belediyeyi taklit etmekte meşhur iş bilmez büyük Battalgazi ilçesinin etkisiz başkanı haber verdi.
Verdikleri müjde ne biliyor musunuz?
Çalışanlarına yüzde 45 zam yapmışlar!
Kendilerinin reklamı için birbirine giren, her ortamda ağza alınmayacak lafları birbirine eden hatta bizzat Mehmet Çınar’a bir toplantıda “Yeter lan” diyebilecek kadar ipleri kopartan bu ekip zam konusunda anlaşmışlar.
Dedikleri gibi bu yüzde 45 dahi doğru değil!
Çünkü kök maaşın içine ne varsa koyuyorlar!
Yemek parası, yol parası gibi ne kadar özlük hakları varsa, çalışanların maaşın içine koyup “şu kadar zam yaptık” diyorlar!
Bizler de “Kardeşim şu yanlıştan vazgeçin” dediğimizde suspus oluyorlar hemen!
Mesela Yeşilyurt Belediyesi Sendika’dan kaynaklı deprem tazminatını emekli olmuş çalışanlarına halen vermemiş!
Vermem diyormuş Çınar hazretleri!
Verdiği para sanki Çınarlar Beton’dan çıkıyormuş gibi!
Geçen günlere kadar MOTAŞ çalışanlarına da verilmemişti bu para. Verildi mi bilmiyorum.
3 gün sonra 200 gram ekmek 7 lira 50 kuruş oluyor Malatya’da!
10 bin liranın altında kiralık ev var mı Malatya’da!
Verdiğiniz zamdan sonra 15 bin 500 lira alan çalışanlarınızın halini düşünmeden “zam yaptık” naralarıyla hava atacağınıza, biraz düşünün!
Bari bu komik rakamı ilan etmeyin, saygı duyun!
Sizden önceki dönemlerde çalışanlarınız asgari ücrete oranla ne kadar fazla maaş alıyordu, şimdi ne kadar maaş alıyor?
Tek kuruş mesai vermeden üstelik bankaların verdiği banka promosyonunu bile halledemeyen bir belediye hiçbir şeyle övünmemeli!
Ay sonunda işçilerin halini lütfen artık düşünün!
Üstelik bu çalışanlarınızın hepsi depremzede, “depremZade” değil!
1 kilo kuru çay 110 lira…
5 kilo şeker 120 lira…
5 litre Ayçiçek yağı 170 lira…
5 kilo domates salçası 300 lirayı geçmiş.
2,5 litre kola 40 lira olmuş, 40 lira…
Bir tüp diş macunu 100 lira olmuş.
5 kilo çamaşır deterjanı 200 lira.
1 kilo domates 25 lira…
Normal büyüklükte bir karpuz 100 lira.
Yeşil fasulyenin kilosu 40 lira olmuş.
Zeytinin kilosu düşük kalite 100 lira.
30’luk yumurta 80 lira…
5 kilo yoğurt 100 lira.
Malatya peynirinin 5 kilosu 600 lira.
1 kilo tavuk eti 60 lira ve 1 kilo kıymanın fiyatı 500 liraya dayandı.
Malatya’da en salaş yerde bir dürümün fiyatı 70 lira.
4 kişi bir lokantada 1000 lira ödemeden kalkamaz Malatya’da.
1 litre benzin olmuş 37 lira…
Hal böyleyken 120 binden fazla hanenin ya yıkılıp ya da yıkılacağı bir ortamda evini, iş yerini veya eşyasını kaybeden Malatya’da 15 bin 500 lirayı ballandıra ballandıra anlatan üç belediye başkanımızı izana davet ediyorum.
İnsafsızlık yapmayın, bari susun artık!
Tek tek bazı rakamları okurlarım için yazmadım, sizin için yazdım!
Verdiğiniz bu maaşla temel ihtiyaçları dahi karşılayamaz çalışanlarınız!
Her yere 100 kişiyle giderseniz verdiğiniz maaşın kaç karpuz ettiğini de bilmezsiniz, AFAD’ın önündeki kuyrukta hesap yapan insanları da.
Müritleriniz sizi uçururken elinde hesap makinesiyle Esenlik’te alışveriş sepetinin başındaki insanların ruh halini de anlayamazsınız!