'Deprem Malatyalılara anlatılmıyor'

Elazığ-Sivrice merkez üssünde yaşanılan 6,8 büyüklüğündeki depremden sonra Malatya'da şiddetli hissedilen depremi TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Malatya İl Temsilcisi Eren Kuş ve önceki Jeoloji Mühendisleri Odası İl Temsilcisi Erkan Özgür'e sorduk. Kayısı Haber'e konuşan Eren Kuş ve Erkan Özgür çarpıcı ifadelerde bulundu. Mahir Temur'un haberi…

Elazığ-Sivrice merkez üssünde yaşanılan 6,8 büyüklüğündeki depremden sonra Malatya’da şiddetli hissedilen depremi TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Malatya İl Temsilcisi Eren Kuş ve önceki Jeoloji Mühendisleri Odası İl Temsilcisi Erkan Özgür’e sorduk. Kayısı Haber’e konuşan Eren Kuş ve Erkan Özgür çarpıcı ifadelerde bulundu. Mahir Temur’un haberi…

 

MALATYA DEPREM ŞEHRİDİR

Merkez üssü Elazığ Sivrice’de 6,8 büyüklüğünde yaşanılan deprem çevre illerin tamamını kapsadı ama Malatya’yı daha çok etkiledi, diye ifade eden Eren Kuş, “Doğanyol’da maalesef 4 vatandaşımız hayatını kaybetti. Yaralılarımız var. Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyorum. Yaralılarımıza Allah şifa versin. Doğanyol ve Pütürge’de maddi hasarın ilk belirlemelere göre çok olduğu söyleniyor. Bu deprem aslında Malatya için bir uyarıdır. Artık tüm yöneticilerimizin Malatya’nın bir deprem şehri olduğunu algılaması lazım “dedi.

Depremden sonra can havliyle dışarı çıkıp oturduğu binanın hemen altında duran insanlardan tutun da bitişik binaların arasında arabasında sabahlayan insanlara varıncaya kadar depremi bilmeyen bir şehirde yaşadığımızı dile getiren Eren Kuş, merkezde can kaybı olmamasına rağmen saatlerce trafiğim kilitlendiğini, ambulansların ve itfaiye araçlarının trafikten yürüyemediğini ve benzin istasyonlarının kilitlendiğini söyledi. Daha büyük bir deprem olasılığını düşünemediğini ve bir an önce tüm kurumlarımızın deprem konusunu ilk sıraya alması gerektiğini vurguladı.

Önceki Jeoloji Mühendisler Odası İl Temsilcisi Erkan Özgür ise yıllardır uyarılar yaptığını dile getirdi. “Biz yıllardır uyarılarımızı yapıyorduk. Fakat maalesef uyarılarımızı dikkate almıyorlar. Doğu Anadolu Fay hattını (DAF) iyi bilmemiz lazım. Bingöl-Karlıova’dan başlayan ve 580 km boyunca Antakya’ya doğru uzanan 4-25 km genişlikteki aktif bir deformasyon kuşağıdır. En az 2 milyon yıldan buyana hareket ettiği bilinen sol yanal atımlı fayın bugüne kadar toplam 15 km’lik yanal öteleme yapmış olduğu, yani fayın yıllık kayma hızının 7,9 mm/yıl olduğu tespit edilmiştir. DAF’ın her biri ayrı bir depremde kırılması beklenen belirgin bölümleri bulunmaktadır. DAF üzerindeki büyük yerleşim yerleri arasında Malatya’da vardır. Maalesef bizler bu fay ile yaşamayı bilmiyoruz. Depremle yaşamayı daha öğrenmedik.” diye ifade etti.

 

“DEPREM MALATYALILARA ANLATILMIYOR”

AFAD’ın Malatya’da yaptığı toplantının sonuçlarının açıklanmamasına vurgu yapan Erkan Özgür, “Geçen aylarda AFAD’ın Malatya’da yaptığı ve çevre illerin de kapsadığı bir tatbikatı vardı. Toplantılar yapıldı. Bu toplantıların sonuçlarını kimse biliyor mu? Niye açıklanmadı? Depremden hemen sonra toplanma alanlarına hızlı bir şekilde gitmemiz gerekiyor. Hacı Abdi mahallesindeki yaşayanlar Abdullah Gül Parkı’na gidilmesi isteniyor. Akşam hepimiz gördük. Bu panik havasında bu kadar mantıksız toplanma alanları yanlıştır. Malatya merkezde ölümlü bir hadise yaşanmamasına rağmen trafiğin kilitlendiği, benzin istasyonların dolduğu bir ortamda insanlarımıza doğru bilgi verilmesi gerektiğini hepimiz anladık. Depremi Malatyalılara anlatmadığımız için bunlar yaşanıyor. Kimsenin umurunda olmadığı için vatandaşın paniğine kızmamalıyız. Öncelikle Malatyalılara deprem gerçeğini, depremden sonra nasıl davranılmasını anlatmalıyız. Eğitim sistemimize depremi koymalıyız” dedi.

“SOSYAL TESİSLER GERÇEKTEN GÜVENLİ Mİ?”

Depremden sonra belediyelerin sosyal medya paylaşımlarını hatırlatan Erkan Özgür, “Depremden sonra belediye başkanları toplanma alanları ile ilgili paylaşım yaptı. Sosyal tesislere davet edildi. Esenlik’e veya okullara gelebilirsiniz, dendi. Bu bile deprem konusunda ne kadar bilgisiz olduğumuzu gösterir. Toplanma alanları dediğimiz esasında boş arazilerdir. Parklardır. Bahçelerdir. Hava şartların soğuk olmasından dolayı dışarıdaki vatandaşlarımıza yardım etmek için yapılmış olabilir ama toplanma alanları deprem bölgesindeki şehirler için önemlidir. Gösterilen okullar ne kadar güvenli? Esenlik binaları ne kadar güvenli? Sosyal tesisler gerçekten güvenli mi? Bunlar tartışılır. Şimdi soruyorum, Malatyalılar kendi evlerine yakın toplanma alanlarını biliyor mu? Kimse bilmiyor çünkü kimse anlatmıyor. Deprem ile mücadele deprem yaşandıktan sonra yapılmaz. İlgili belediyeler basın aracılığıyla veya kısa mesaj yoluyla herkesin toplanma alanlarını duyurabilir. Okullarda çocuklarımıza toplanma alanları ile ilgili yazılı belgeler verilebilir. Ama bunları yapmadılar. Bunun için itiraz ediyoruz. Belediyelerimizde jeoloji mühendisi kadrosu var mı? Mesela Doğanyol Belediyesi de dâhil merkez ilçeler hariç diğer ilçelerde jeoloji mühendisi yok. Hatırladığım kadarıyla Büyükşehir Belediyesi’nde 6 jeoloji mühendisi, Battalgazi ve Yeşilyurt belediyelerinde ise bildiğim kadarıyla toplam 4 jeoloji mühendisi var. Bunlar yeterli değil. Böyle bir ortamda depremle nasıl mücadele edeceğiz” dedi.

Yapı Denetim firmalarında, kanunda sabit olmasına rağmen ilgili meslek gruplarının çalışmadığını ifade eden Özgür, jeoloji mühendislerini firmalarında barındırmadıklarını söyledi. Zemin etüt çalışmaları ile ilgili Yapı Denetim şirketleri birebir yerinde kontrol etmesi gerektiğini ve aslında sıkıntının buradan başladığını ifade etti.

Maalesef iki yıl önce imar barışı diye çok yanlış bir uygulama başlatıldığını ifade eden Erkan Özgür konuşmasına şu şekilde devam etti:

“İmar Barışında devlet para kazanmak için sadece beyan üzerine insanlara ruhsat verildi. Proje olmadan beyan üzerine ruhsatlar verildi. Bina yapım şartlarına uygun mudur, değil midir, bilinmeden, bina statiğine bakılmadan ruhsatlar verildi. Adamın 5 kat binası var imar barışından faydalanıyor 7 kata çıkartıyor. Bina statiğine bakılmadan 7 kata çıkartılan binada çatlamalar, kırılmalar olunca aklımıza deprem geliyor. Sonuç olarak maalesef bu binalara ruhsat verildi”

“MALATYA’DA YILLARDIR BÜYÜK DEPREM BEKLENİYOR”

Eğer oturduğunuz dairede kolon ve kirişlerde çatlamalar var ise o binada oturulmaması gerektiğini vurgulayan Özgür, “İlgili kurumlara haber verilmesi gerekir. Çapraz çatlaklar oluşmuş ise, alçıpan veya sıvanın kalkması önemli değildir. Önemli olan dikey çatlamalar ve demin dediğim gibi kolon ve kirişlerde olan çatlaklardır. Her deprem aslında mutlaka binaya az da olsa zarar veriyor. Ama önemli olan oturduğumuz daireyi ve binayı iyi gözlemlemenizdir. Şüpheleniyorsanız mutlaka ilgili kurumlara bildirmelisiniz. Malatya’da yıllardır büyük bir deprem bekleniyor. Bunu saklamaya gerek yoktur. Saklamak yerine bu beklenen deprem karşısında önlemler almamız lazım. Depremin siyaseti olmaz. Belediyeler ve resmi kurumlarımız koordineli hareket edip deprem konusunda halkımızı bilinçlendirmelidir. Ayrıca Büyükşehir Belediyesi’nde deprem ile ilgili acilen bir birim kurulması lazım. Daire başkanlığı düzeyinde de olabilir. Beklenilen deprem bu son yaşanılan deprem üzerindeki fay değildir. Kahramanmaraş-Türkoğlu’ndan başlayıp Malatya’dan geçip Elazığ’a giden fay hattı tehlikelidir. Bunu saklayıp ya da kadercilikle hiçbir önlem almadan hareket edersek yanlış yapmış oluruz. Malatya birinci derece deprem bölgesindedir. Ama maalesef birinci derecede deprem bölgesinde olan bir şehir gibi davranmıyoruz” diye sözlerini tamamladı.


TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Malatya İl Temsilcisi Eren Kuş, deprem konusunda tüm belediyeler, ilgili odalar birlik içinde olması gerektiğini, her ilgili kurumun taşın altına elini koyması gerektiğini vurgularken, Jeoloji Mühendisleri Odası olarak taşın altına ellerini koymaya hazır olduklarını söyledi. “Bu son yaşanılan deprem akşam saatinde değil de sabah herkesin işte olduğu bir saatte olsaydı trafiğimiz nasıl olurdu? Hiçbir ambulans hareket edemezdi. AFAD’ın hiçbir aracı ilerleyemezdi. Mesela sözde güvenlik şeridimiz var ama trambüsümüz işgal ediyor” diye sözlerini tamamladı.

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası’nın dört madde hailinde sundukları önerisi şu şekilde:

“1)Afet zararlarının azaltılmasını esas alacak şekilde, 3194 sayılı İmar, 4708 sayılı Yapı Denetim, 7269 sayılı Afet, 2872 sayılı Çevre ile 6306 sayılı Afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi hakkındaki kanuni düzenlemeler bütünlüklü olarak ele alınarak halkın afetlere karşı güvenli olmasını sağlayacak şekilde yeniden düzenlenmelidir.

2)ABD Kaliforniya fay yasasında olduğu gibi, aktif fay hatları veya zonları üzerine bina inşa edilmesi yasaklanmalı veya özel jeolojik araştırmalardan sonra bina inşa edilip edilmeyeceğine karar verilmelidir. Aktif fay zonları üzerine inşa edilmiş bulunan binalar kentsel dönüşüme tabii tutularak vatandaşlarımızın can ve mal güvenliği acilen sağlanmalıdır.

3)Günümüzde Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanlığı acil durum ve müdahale iş ve işlemlerini yürütür bir konuma süreklenmiş bulunmaktadır. Deprem ve depremlerle mücadele kurum iş yükü arasında ikinci, hatta üçüncü plana itilmiş durumdadır. Birçok gelişmiş ülkede olduğu gibi DEPREM ARAŞTIRMA DAİRESİ BAŞKANLIĞI ülkemizin jeolojik araştırmalar kurumu niteliğinde olan MTA Genel Müdürlüğü bünyesinde alınmalı, deprem araştırmaları ve alınacak önlemler bütünlüklü olarak koordine edilmelidir.

4)Depremlerle mücadele etme amacıyla başta büyükşehir belediyeleri olmak üzere, tüm belediyelere “Jeolojik-Jeoteknik Araştırma Şube Müdürlükleri veya Daire Başkanlıları” kurularak kentsel altyapı ve üstyapının afet duyarlı bir anlayışla “Etüt, planlama, projelendirme, yapı üretim ve denetim” süreçleri kontrol altına alınmalıdır.

Sonuç olarak; bir doğa olayı olan depremlerin afete dönüşmemesinin ve dolayısıyla deprem zararlarının azaltılmasının mümkün olduğunu belirtiyor; ülke kaynaklarının Kanal İstanbul gibi bu ülke insanına hiçbir faydası olmayacak projelere harcanmasına değil, halkımızın sağlıklı ve güvenli yaşamasına ayrılması gerektiğini ifade ediyoruz.
Odamızın oluşturulacağı teknik bir heyetin yerinde yapacağı incelemeler sonucunda hazırlayacağı rapor kamuoyu ile ayrıca paylaşılacaktır. Halkımıza tekrar baş sağlığı ve geçmiş olsun dileklerimizi sunuyoruz”

Mahir Temur – Kayısı Haber

Yorumlar 1
Ali 26 Ocak 2020 15:32

Teşekkürler Mahir bey istifade ettiğimiz nitelikli bir röportaj ve haber olmuş. Reklam şov değil fayda sağlayacak haber olmuş Elinize sağlık

Bakmadan Geçme